Hayat bir yolculuk; zamanın asfaltında ilerlerken karşımıza bazen virajlar, bazen dümdüz yollar, bazen de köprüler çıkar. Ama her yolculuğun bir anı vardır ki; son çıkış tabelasını görürüz. O an, karar verme anıdır. Köprüye mi devam edeceğiz, yoksa başka bir yola mı sapacağız? Hayatınız tam da o anın etrafında şekilleniyor; köprüden önceki son çıkış ve hayatın bize sunduğu fırsatlar gibi.
Günümüz dünyasında inovasyon, bu son çıkış tabelasının yanındaki küçük bir fener gibi. Biz fark etmesek de orada yanıp sönüyor. Hayatımızın monotonluğuna kapılmışken, inovasyon bize yeni yollar açmak için bir davet sunuyor. Ama bu daveti görebilmek için önce yavaşlamamız, tabelayı fark etmemiz gerekiyor galiba.
Yavaşlamanın değerini bilmiyoruz çoğu zaman, hatta nasıl yapılacağını dahi bilmiyoruz belki de! Teknoloji çağında yaşıyoruz. Her şey hızla akıyor; sabah uyanıyoruz, telefon ekranına bakıyoruz, ardından günün temposu bizi içine çekiyor. Ama bu hız, bizi çoğu zaman köprüden önceki son çıkışı fark edemeden ileriye sürüklüyor. Halbuki inovasyon, çoğu zaman hız değil, durup düşünmeyi gerektirir. Bir fikrin kıvılcımı, genellikle telaşsız bir zihinle ortaya çıkar.
Kendi hayatımızda bu son çıkış anlarını nasıl yaratabiliriz? Belki de bu, her gün birkaç dakikalığına ekranlardan uzaklaşıp, Şu an ne yapıyorum ve neden yapıyorum? diye sormak kadar basit bir eylemle başlar.
İnovasyon sadece büyük projeler, start-up'lar veya teknolojiyle sınırlı değil ki! Hayatın her alanında fark yaratabilme yeteneğidir. Hayatınızın hangi alanında olursa olsun, yenilikçi bir bakış açısı her zaman bir fark yaratabilir. Düşünsenize hiç size de olmuyor mu?
Bir iş kurarken, bir ilişkiyi kurtarmaya çalışırken veya kendimizi geliştirmek isterken, her zaman yenilikçi bir bakış açısına ihtiyacımız olmuyor mu? Bu, radikal bir değişim olmak zorunda değil. Bazen sadece eski bir alışkanlığı yeni bir şekilde yapmak bile bir inovasyondur. Mesela, yıllardır aynı rutini sürdürdüğünüz bir sabahı, farklı bir güzergahta yürüyerek renklendirmek gibi mesela. Küçük değişimler, büyük köprülerinin yapı taşlarıdır çoğu zaman.
Hayatımızın bu inovasyon noktalarını fark etmek, aslında son çıkış tabelasını görmek gibidir. Eğer dikkatimizi dağıtan o gereksiz yükleri bırakabilirsek, hem o tabelayı görebilir hem de köprüyü geçmek veya çıkış yapmak arasında bilinçli bir tercih yapabiliriz.
Hayat bize seçim şansı verir, ama bu şans sonsuz değil tabi ki! Köprüden geçmek de bir seçimdir, çıkış yapmak da. Ancak köprüden sonra bizi neyin beklediğini bilmeden geçmek, riskli bir kumar olabilir. Belki de köprünün öbür tarafı, bizi tamamen istemediğimiz bir yere çıkaracak. Ancak köprüye sapmadan önce düşünmek, işte bu gerçek özgürlüktür.
Hayatta yaptığımız seçimlerin çoğu, inovatif bir düşünceyle harmanlandığında daha anlamlı olur. Bir iş fikrini daha sağlam temellerle ortaya koymak ya da kişisel bir tutkuyu kariyere dönüştürmek... Bunların hepsi, köprüden önceki son çıkış anlarının değerini fark ettiğimizde mümkün olur.
İnsanların bir çoğu hayatta doğru zamanı bekler. Ancak gerçekte doğru zaman nadiren kendi kendine gelir. Bazen, son çıkış tabelasını fark etmek için bilinçli bir çaba gerekir. Bu çaba, kendimize sorduğumuz küçük sorularla başlayabilir:
“Bugün farklı ne yapabilirim?” ya da “Hayatımda değişmesini istediğim ne var?”
Bu sorular, çoğu zaman fark etmediğimiz ama büyük kapıların anahtarları olabilir.
Bu yazıyı okurken belki kendi hayatınızda son çıkış anlarını düşündünüz. Şimdi durup bir dakika bakın; hayatınızın hangi noktasındasınız? Köprüye doğru mu gidiyorsunuz, yoksa tabelayı fark etmeden hızla geçiyor musunuz? Unutmayın, inovasyon sadece teknolojiyle değil, hayata getirdiğimiz yeni anlamlarla ilgilidir.
Bazen köprüyü geçmek doğru seçimdir, bazen ise son çıkışta durmak. Ama asıl önemli olan, bu kararlardan hangisini seçersek seçelim, onu bilinçli bir şekilde yapabilmektir. Hayat, bize sunduğu fırsatlarla dolu bir yolculuk. Bu yolculukta, tabelaları görmeyi ihmal etmeyin. Belki de en büyük inovasyon, tam o çıkışta sizi bekliyordur. Kim bilir?
Sayfanın sonuna geldiniz!
Bülent merhaba güzel yerlere gelmişsin kutlarım başarıların devamını dilerim .Gezinirken farkettim dünya küçükmüş.