Pickleball, son yıllarda dünya çapında hızla yayılan ve her yaştan insanı bir araya getiren bir spor dalı. Tenis, badminton ve masa tenisinin en keyifli unsurlarını bir araya getiren bu oyun, sadece fiziksel aktivite değil, aynı zamanda sosyal bir bağ kurma aracı. Türkiye'de de pickleball, giderek daha fazla insanın ilgisini çekiyor. Bizler, bu sporun Türkiye'deki öncüleri olarak, pickleball'u ülkenin dört bir yanına taşıdık. Ayak basmadık yer bırakmadık, insanlara bu sporu sevdirdik ve onları bir araya getirdik. Ancak, gelişmenin önünde duran maalesef bir engel var; çekişme.
Bugün keyfim çok yerinde. Şahsi yaşamımda bir sürü aksilik yaşasam hatta şu anda halen Antalya'da Uluslararası bir turnuva düzenliyor ve tüm maçlarımı kaybediyor olsam da :) bu yazıyı yazmak istedim.
Pickleball, doğası gereği birleştirici bir spor dalı olarak fark yarattı ve dünyayı sardı, sarmaya devam ediyor. Farklı yaş gruplarından, farklı beceri seviyelerinden insanları aynı kortta buluşturan bir spor dalı olması sebebi ile çok önemsiyoruz. Oyunun kuralları basit, ekipmanları ulaşılabilir ve oynanması son derece keyiflidir. Bu özellikleriyle pickleball, sadece bir spor değil, aynı zamanda bir iletişim ve paylaşım platformudur. Türkiye'de de bu birleştirici gücü hissetmeye başladık. Birçok şehirde pickleball kortları kuruldu, turnuvalar düzenlendi ve insanlar bu sporu keşfetti. 1 milyondan fazla kişiyi pickleball ile tanışyırdık. Ancak, bu büyümenin devam etmesi için hepimizin el ele vermesi gerekiyor.
Ben Türkiye Pickleball Ceo su olarak görev yapsam da o kadar çok emeği olan onlarca yüzlerce güzel gönüllü insanla başarılı, özverinin tavan yaptığı bir turnuva düzenliyoruz. Şu anda Antalya Süral Resort Hotel Manavgatda Uluslararası Pickleball turnuvası gerçekleşiyor. Ancak dağları aşıp derelerde neden boğulur insanlar? Size söyleyeyim; iletişim.
Ne yazık ki, pickleball'un Türkiye'deki gelişimini engelleyen en büyük sorunlardan biri, gereksiz çekişme. Farklı organizasyonlar, farklı yaklaşımlar ve bazen de kişisel rekabetler, pickleball'un büyümesini yavaşlatıyor. Oysa bu spor, kimsenin tekelinde değil. Pickleball, halkın sporudur. Herkesin emeği, herkesin katkısı değerlidir. Birbirimizi yıpratmak yerine, büyük işler başarabiliriz. Unutmamalıyız ki, pickleball'un Türkiye'deki başarısı, hepimizin başarısı olacak.
Pickleball'un Türkiye'deki geleceği, sadece birleşmekle değil, aynı zamanda yeniliğe ve yeni fikirlere açık olmakla da şekillenecek. Dünya hızla değişiyor ve sporun evrimi de bu değişimin bir parçası.
Vizyonumuz, pickleball'u sadece bir spor olarak değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olarak benimsetmek olmalı. Bunu başarmak için, farklı bakış açılarına açık olmalı, yaratıcı fikirleri desteklemeli ve herkesin katkısını değerli görmeliyiz. Yenilik, sadece teknolojik gelişmelerle değil, aynı zamanda farklı organizasyonların bir araya gelerek ortak akıl oluşturmasıyla da mümkün olacak.
Diğer pickleball sevdalılarının emeklerine saygı duyuyor, onların katkılarını takdir ediyoruz. Afyondan Mustafa Hoca, Pickleball Türkiye'den Fatih Hoca, Pickleball'u yaymak için bir yıldan az sürede yaklaşık 150 bin Km yol yaparak ayak basmadık yer bırakmayan Türkiye Pickleball Kurucusu Davut Güngör Hoca! Size sesleniyorum; Elinize sağlık…
Her birimiz, bu sporu Türkiye'de tanıtmak ve yaygınlaştırmak için büyük çabalar sarf ettik. Ancak, artık bir adım daha ileri gitmenin zamanı geldi. Farklı organizasyonların bir araya gelmesi, pickleball'un Türkiye'deki geleceği için büyük bir fırsat. Birlikte daha güçlü olabilir, daha büyük turnuvalar düzenleyebilir, daha fazla insana ulaşabiliriz. Bu birleşme, sadece pickleball'un değil, hepimizin yararına olacaktır.
Sonuçta; daha fazla insana dokunmak için yapmıyor muyuz bu sporu?
E hadi! O zaman mızmızlanma zamanı değil, fayda sağlama zamanı.
Pickleball, kimsenin tekelinde değil sonuçta. Bu spor, herkesin! Herkesin emeği, herkesin katkısı değerli. Pickleball'un Türkiye'deki geleceği, hepimizin elinde. Birbirimizi yıpratmak yerine, bu sporu daha da ileri taşıyabiliriz.
Bu yazıyı, pickleball sevdalısı tüm dostlarıma bir çağrı olarak yazıyorum: Pickleball'un birleştirici gücünü kullanalım ve bu sporu Türkiye'de hak ettiği yere taşıyalım.
Pickleball, bizi bir araya getiren bir spor. Şimdi, bu birliği koruyarak, pickleball'un Türkiye'deki geleceğini birlikte inşa edelim. Hepimizin emeğine, hepimizin katkısına saygı duyalım.
Çünkü pickleball, kimsenin değil, halkın sporudur.
Sayfanın sonuna geldiniz!