Rönesans nedir? Rönesans tarihi çok kısa bilgi?
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyayı etkisi altına alan Rönesans dünyanın dönüşüme geçtiği tarihi bir dönemdir...
Rönesans nedir?
“Yeniden doğuş” anlamına gelen Rönesans, Avrupa’da Orta Çağ sonrasında; siyasi, kültürel, politik, bilim, sanat, mimari ve eğitim gibi alanlarda yenilenmeye geçmiştir. 14. ve 17. yüzyılı kapsayan bu yenilenme süreci de Rönesans dönemi olarak isimlendirilmiştir.
Rönesans tarihi
Rönesans dönemi
Antik Yunan ve Roma kültürüne dönüşte, Rönesans hareketinin kurucu uğraklarından birini oluşturmuş; Antik Çağ yeniden bulgulanıp özümlenmiştir. Bu gelenek seçimi, harekete de kendi adını vermiştir. (‘Yeniden Doğuş’). Rönesans kültürü ilkin, antik geleneklerin korunmasının yanı sıra, ticaret burjuvazisinin ileriye doğru gelişmesinin yer aldığı İtalyan kent cumhuriyetlerinde boy atıp serpilmiştir. Rönesans’ı en önemli düşünce akımı olarak antik kültür mirasına bağlayan, filolojik yönden antik kültürü kuşatan ve Yeni Çağlarda buna ideolojik bir verimlilik kazandıran hümanizmin ilk adımları da yine Rönesans’ta atılmıştır.
Rönesas hümanizminin başlıca temsilcileri (L. Valla, Pico della Mirandola, F.Rabelias, Rotterdamlı Erasmus, J.Reuchlin, Th. Morus, S.Franck vb.), akıl ve bilgi yoluyla kendi adına karar verme ve kendi eylemlerinden kendisi sorumlu olma yeteneğini kazanmış insanın erdemlerinin, özgürlüğünün ve, bağımsızlığının tanınmasını istemişlerdir. Böyle bir şeye, ortaçağ kilise dogmalarının insanlardan beklediği kesin boyun eğme anlayışının tam karşıtında yer almaktaydı. Dinsel dünya görüşüne bağlı anlayışların yerini, tarihsel olayların bilgisi ile doğa yasalarının araştırmışına yönelik dünyasal bilgelik almıştı. Geçmişe dayanan öğretiler eleştiriden geçilmeye başlanmış, örneğin, İncil bile kendi bilimsel kaynaklarınca ele alınarak gözden geçirilmişti (Erasmus). Rönesans hümanistlerinin bilimsel canlılığı ve araştırma ahlakı, kendi başına bir amaç taşımıyordu, tam tersine, insanları feodalizmin dünyasal gücüyle dinsel gücü karşısında ezilmekten kurtarmak için verilen savaşımın bir parçasını oluşturuyordu. Rönesans felsefesiyle hümanist bilim, böylece Avrupa’da Reform Hareketi’nin başlamasıyla güçlenen erken burjuva devriminin hazırlayıcısı olmuştur. Kilisenin otoritesi ile dünyasal otorite sorgulamaya tutulmuş, feodalizmin ideolojik merkezi olan Roma Katolik kilisesine karşı açık savaş açılmıştı. Hümanist karşı çıkışlar, Latin dili ve aydın özelliği yüzünden geniş halk kitlelerine ulaşamadıysa da, (15. yüzyıldaki Jan Hus’cu ve 16. yüzyıldaki Luther’ci ve Calvin’ci) Reform Hareketleri’nin getirdiği dinsel ve toplumsal kanıtlar, tüm feodal toplum düzenine karşı savaşımda silah yerine geçmişti. Halkın, özellikle de köylülerin devrimci ayaklanmaları, erken burjuva Alman devriminde (1517 – 1525) doruk noktasına ulaşmış; ama feodal gericiliğin yenilgisiyle son bulmuştu. Buna karşılık Hollanda’da burjuvazi, 1581’de cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte siyasal iktidarı da ele geçirmişti. İngiltere ve Fransa gibi merkeziyetçi ulusal devletlerde ise, burjuvazi krallıkla birlik olarak yüksek soyluların ademi merkeziyetçiliğini kırmıştı.
Reform Hareketi içinde yer alan (Papalık kilisesinin egemenliğinden kurtulma, bireyin kendini belirleyiciliği vb. gibi) süreçler sonunda, Rönesans kültürüne gelip dayanılmıştı. Genelinde bakıldığında, Reform Hareketi’nin etkisini artırarak, Rönesans’ın kültürel başarılarının demokratikleştirilmesi sürecini rayına oturttuğu görülür. Rönesans’ın tarihsel önemi, bu nedenle, feodalizmin egemenliği sırasında ortaya çıkmakta olan burjuva kapitalist toplum düzeninde ilk büyük çatışmanın kültürel ve ideolojik hazırlayıcısı olmasından gelir. Burada ilk kez bir sınıf olma yolunda, burjuva kesimler, bütün bir halkın ve ilerde tarihi taşıyacak sınıfların sözcülüğünü yapmıştır.
Rönesans tabloları
Rönesans dönemi ressam ve tablolarıyla oldukça iç içe geçmiş bir süreçtir. Rönesans’ın en önemli üç ressamı; Leonardo Da Vinci, Michelangelo Buonarroti ve Raffaello Sanzio olarak sıralanmaktadır. Da Vinci insan bedenindeki altın oranı bulmuş ve bunu eserlerine aktarmıştır. Bu kapsamda Rönesans döneminin et etkili tabloları aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.
- Son Akşam Yemeği, Leonardo Da Vinci
- Atina Okulu, Raffeello Sanzino
- Adem’in Yaratılışı, Michelangelo Buonarroti
- Aziz George ve Ejderha, Tintoretto
- Cana’da Düğün, Veronese