AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Afgan göçmenler Konya'daki kamplarda özel olarak eğitiliyor" iddiasına sert tepki gösterdi
AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP lideri Kemal Kiliçdaroglu'nun 'Afgan göçmenler Konya'daki kamplarda özel olarak egitiliyor' iddiasina yalanlayip çok sert tepki gösterdi. CHP liderinin koltuguyla ilgili tartismalari örtbas etmek için seçim mesruiyeti konusunu gündeme getirdigini ve partisini yanlis çizgiye sürükledigini belirten Çelik, demokratik kültürde bir karsiliginin olmadigini söyledi.
Kiliçdaroglu'nun, "sosyal patlamalardan" bahsetmesinin provokasyon girisiminden ibaret oldugunu dile getiren Çelik, "Milletimizin sagduyusu, zor zamanlarda gösterdigi birlik ve beraberlik, her türlü sosyal patlama provokasyonunu, bu sekilde konusanlarin ortaya koymaya çalistigi yaklasimlari her zaman bertaraf etmistir. Türkiye, güvenli bir ülkedir, güven ve baris ülkesidir. Milletimizin büyük ve muazzam tecrübesiyle bu baris, kardeslik iklimi her zaman korunmaktadir." degerlendirmesinde bulundu.
Ömer Çelik, elestirisini söyle sürdürdü:
"Siyasi etikten bu kadar çok bahseden birisinin, üst üste seçim kaybetmesine ragmen kendi partisinde bu derece tek adam rejimi kurmaya çalismasi bir siyasi etik, ahlak meselesi degil midir? Dolayisiyla Sayin Kiliçdaroglu'nun demokratik yolla, seffaf biçimde, yüksek katilimla yapilmis seçimlerde en yüksek oyu almis AK Parti ve Cumhur Ittifaki'ni elestirmek yerine, kendisinin ortaya koydugu maglubiyetin siyasi ahlak merceginden ve siyasi etik penceresinden degerlendirmesini yapmasi, bununla yüzlesmesi gerekiyor."
O zaman sormak gerekir; bu sekilde kapali kapilar ardinda karanlik siyasi süreç yürütmenin siyasi ahlak ve etik bakimdan bedelinin ve neticesinin ne olmasi gerekir? Dolayisiyla biz Kiliçdaroglu'nun, kendi koltugunun mesruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartismalari örtbas için milli iradeye saldirdigini net biçimde görüyoruz. Bunu siyasi tarihimizde çesitli zamanlarda CHP yönetimi içerisinde yapanlar oldu. Bizim dönemimizde de buna cüret edenler oldu ama her seferinde milli iradeye çarparak bunun cevabini aldilar. Dolayisiyla biz, Sayin Kiliçdaroglu'na, pek umudumuz kalmasa da demokratik, siyasi ahlak perspektifinden kendisinin su anda koltukta kalma israri ve gizli protokollerle partisini düsürdügü durumu degerlendirmesi gerektiginin tekrar hatirlatilmasi gerektigini ifade ediyoruz.
"Türkiye'de iktidarin, vatandaslarimizin bir kismini tehdit ettigi gibisinden bir yaklasimi ortaya koymasinin gerçeklikle hiçbir alakasi yoktur. Burada temel mesele sudur, Kiliçdaroglu'nun hukuk açisindan da siyasi açidan da aslinda genel baskanlik döneminin sona erdigi bir dönemdir. Nitekim genel baskan olarak hukuki açidan da durum tartismali olmasina ragmen bunu sürdürmektedir. Bu tartismayi örtbas etmek için sürekli seçim sonuçlarina saldirmakta, kendince toplumsal fay hatlarina jilet atmaya çalismaktadir"
"Sosyal patlamalardan" bahsetmesinin provokasyon girisiminden ibaret oldugunu belirten Ömer Çelik, "Milletimizin sagduyusu, zor zamanlarda gösterdigi birlik ve beraberlik, her türlü sosyal patlama provokasyonunu, bu sekilde konusanlarin ortaya koymaya çalistigi yaklasimlari her zaman bertaraf etmistir. Türkiye, güvenli bir ülkedir, güven ve baris ülkesidir. Milletimizin büyük ve muazzam tecrübesiyle bu baris, kardeslik iklimi her zaman korunmaktadir"