Tgrt Haber

Bülent Tezcan da “değişim” diyerek ateşi yaktı: Genel başkan ve ben dahil…

Editör: Fetih Kökten / Kaynak: BBC Türkçe
27 Haziran 2023 05:59 - Güncelleme : 27 Haziran 2023 05:59
Bülent Tezcan da “değişim” diyerek ateşi yaktı: Genel başkan ve ben dahil…

Son dakika haberi: CHP’de Ekim ayında gerçekleştirilmesi planlanan kurultay öncesinde “değişim” isteyen ve talep eden isimlere birisi eklendi. CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Kemal Kılıçdaroğlu ve kendisi dahil lider kadronun değişmesi gerektiğini ifade ederken yaklaşan yerel seçimleri hatırlattı.

Seçim sonrası CHP’de sular durulmuyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “değişim” çağrısı partide büyük bir ses getirirken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise “yola devam” mesajı gönderdi. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu arasındaki görüşmelerden net sonuç çıkmaması sonrasında gözler kurultaya döndü. İmamoğlu’nun Kurban Bayramı sonrasında “değişim” yolunda adımlar atılacağını ifade ederken bir ilginç çıkış da CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’dan geldi.

TEZCAN DA GEMİLERİ YAKTI

BBC Türkçe’nin sorularına cevap veren Tezcan dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. 2010’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesi sonrası en yakın kurmayları arasında yer alan seçimlerin ardından diğer üyelerle birlikte istifasını sunan Tezcan yeni MYK’da görev almadı.

Seçimleri kaybettiklerini söyleyen Tezcan hiçbir şey olmamış gibi yola devam etmenin mümkün olmadığını ifade ederken aksi taktirde bundan sonraki seçimleri kazanamayacaklarını söyledi. Kararlı ve radikal bir dönüşüm için çağrı yapan Tezcan seçim sürecinde beklentinin yüksek olduğunu bu durumun kaybedince büyük travmaya yol açtığını söyledi.

“2018 OY ORANLARI İLE AYNI”

Tezcan şu ifadeleri kullanarak sözlerini sürdürdü;

Örgüt, kadro, program, söylem, tutum ve anlayış değişikliği. Şimdi köklü, esaslı bir değişim...Partinin gelecek kurgusunda bunlar önemli. Bütünüyle bu söylediğimiz değişim, parti reformu... 2018’deki cumhurbaşkanı adaylarının aldıkları oylara bakıyoruz, topluyoruz, 2023’te aldığımızla aynı: Yüzde 47,8. Yüzde 48’i yüzde 51’e çıkarabilmeliydik, çıkmadı. Bu döneme kadar birçok şey yapıldı ama bu bizi iktidar yapma noktasına taşımadı. Bu seçimlerin bize ilk göstermesi gereken şey, değişim kapasitesinin artık tıkandığı. Burada da değişim bir kapasite ikmaliyle, yani birilerini takviye ederek olmaz. Yeni kapasite ikmali olmalı.

“DEĞİŞİM LİDERLİKLE BAŞLAMALI”

Değişimin içeriğini söyledik. Örgüt, kadro, program, söylem, anlayış, tutum değişikliği diye. Ama değişimin önce bir motoru, heyecanı olması lazım. Bu moral bozukluğunu ortadan kaldıracak bir çıkışa ihtiyaç var. Onun için değişim önce liderlik değişimiyle başlar. Çünkü büyük değişimler liderlik değişimiyle başlamıştır. Aslında 2010 yılında övdüğüm o önemli dönüşüm, liderlik değişimiyle başladı.

Rahmetli Deniz Bey’in davaya çok büyük katkıları oldu. Çok iyi bir siyasetçiydi. Ama o da tıkanmıştı. 2010 yılında Kemal Bey'in gelişi morali, motivasyonu, büyük dönüşümün altyapısını hazırladı. Heyecan olmadan dönüşüm olmaz. Hele de böyle büyük bir travmanın yaşandığı yerde, 13 yıl genel başkanlık yaptıktan sonra, bir kere değişim öncelikle genel başkanla olmalı. Genel başkanla birlikte liderlik kadrosunun değişmesi lazım. Ben de dahil.

“KEMAL BEY MUHAFAZAKARLAŞMAYA BAŞLADI”

Siyaset biliminde iktidarın muhafazakarlaşması diye bir bakış vardır. Bu iktidar, sadece ülkedeki iktidar değil. Partilerde de iktidarlar vardır. Ve parti içindeki iktidarlar uzun süre iktidarda kaldıkları zaman kendileri muhafazakarlaşmaya başlarlar. CHP’de de Kemal Bey'in baştaki devrimci liderliği şimdi muhafazakarlaşmaya başladı. İktidarın muhafazakarlaşması sürecini yaşıyoruz. Biz de o muhafazakarlaşmaya katkıda bulunduk, bir dönem parçası olduk. Ve bugün hepimizin cesaretle bunu görüp bu dönüşüme imkan vermemiz lazım.

Parti içi iktidarın, liderliğin, lider kadronun yerleşik alışkanlıkları vardır. Kişiler değişmeden alışkanlıkları değiştirmek zordur. Genel başkanın ilk döneminde bunu anlayabiliriz. Ama 13 yıl sonra en önemli, kazanmaya bizim en yakın olduğumuz, iktidarın da depremden pandemiye, ekonomik krize kadar üç önemli büyük krizi yaşadığı sürecin arkasından yapılan seçimi kaybettik. O zaman sadece liderin dışındaki lider kadrosunun değişmesiyle olmuyor.

“SÖYLEM KADAR SÖYLEYEN DE ÖNEMLİ”

Hakkını teslim etmek istiyorum, bu "Kemal Bey iyi bir siyasetçi değildi, yanlış yaptı, kötü yaptı" demek değil. İyi, doğru şeyler yaptı. Bu süreç içerisinde bazen her şeyi doğru yapmanıza rağmen değişimin önünü açmanız gerekebilir. Çünkü bu, toplumla ilişki meselesi. Yani siyasetçi toplumla ilişki kurma sürecinde, topluma mesajlarını iletebilme sürecinde problem yaşamaya başlamışsa; o zaman değişimin önünü açmak için kenarda durabilmeli. Söylem önemli ama söylem kadar söyleyen de önemli.

YEREL SEÇİMLERİ HATIRLATTI

Ben üç vade sayıyorum. Kısa vadede, orta vadede, uzun vadede yapacağımız işler var. Kısa vadede yapacağımız iş, liderlik değişimi. Olağanüstü Kurultay bir seçenekti, olmadı. Olağan Kurultay takvimi başladı. Burada azami 4 ayda kurultayı yapmamız lazım. Önümüzde yerel seçimler var. Ekim sonuna kadar kurultayı tamamlayıp kısa vadede liderlik, liderlik değişimi ve seçim muhasebesini bitirmemiz lazım.

Orta vadede yapmamız gereken yerel seçimlere hazırlık. Bu dönemi program, tüzük, vesaire tartışmalarıyla geçiremeyiz. 31 Mart 2024’e kadar olan süreç orta vade. Seçim hazırlığını yapıp, "Yerel seçimlerde nasıl yapacağız?", "İttifak yapacak mıyız, yapmayacak mıyız?", "Adaylarımız kim olacak?". Buraya odaklanmamız lazım.
Üçüncü aşama da bir sonraki Olağan Kurultay. Bizde kurultay süresi iki yıldır. (Tüzük) "Bir yıl uzatılabilir" diyor ama uzatmamamız lazım. Bu Olağan Kurultay bittikten sonraki iki yıllık dönemde, bir sonraki Olağan Kurultay'a kadar da uzun vadede partinin yapısal dönüşümünü suhuletle sağlamamız lazım.

“KILIÇDAROĞLU’NU İKNA ETMEMİZ LAZIM”

Genel başkanın açıklamalarından böyle bir eğilim olduğu seziliyor. Ben bu doğrultuda Sayın Genel Başkanımızı da ikna etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sayın Genel Başkanın anlattığım bu tarihe bakarak, 2010 yılındaki heyecana bakarak, bugün geldiğimiz noktaya bakarak, bu karara varacağına inanıyorum. Bu; dönüşümün sancısız, kararlı ve partinin bütün dinamik güçlerini tecrübesiyle beraber, buraya katkıda bulunacak şekilde sağlıklı yürümesine neden olur, sürece katkıda bulunur.
Benim özel olarak işaret ettiğim biri yok. İleride zamanı gelince tercihimi söylerim. Çünkü somut olarak çıkmış adaylar yok şu anda.

Bülent Tezcan da “değişim” diyerek ateşi yaktı: Genel başkan ve ben dahil…

“DEĞİŞİM OLMAZSA İSTANBUL RİSKLİDİR”

Bir kere Ekrem İmamoğlu CHP’nin sadece bugününde değil, geleceğinde de önemli bir figür. Çünkü seçimi kazandı. Çalışma tarzı, başarısı, gençliği, iddiası önemli. Bizim başka çok önemli kadrolarımız da var. Adı geçtiği için söylüyorum, Özgür Özel önemli bir isim. Geçmiş dönem grup başkan vekilliği yapan diğer arkadaşlarımız var. Yani şimdi biz bütün bu önemli isimleri gelecek siyasetini kurgulamakta kullanabilirsek ve onların birikimlerini ortak akıl zemininde buluşturabilirsek doğru yolda yürürüz. Biz onların her birine, dışarıdan elbise biçerek doğru yolda yürüyemeyiz.

İstanbul Belediye Başkanlığı, diğer belediye başkanlıklarımız...Bunlar bütün bu yenilenme sürecinde ele alınıp konuşulacak işler. Bu, “İmamoğlu mu, Kılıçdaroğlu mu” tartışması değil. İmamoğlu’nun da, “Ben mutlaka genel başkan olacağım, İstanbul Belediye Başkanı olmayacağım” diye bir beyanını duymadım. Yenilenmekten bahsediyor, "Oturalım, masada bunu konuşalım. Sadece MYK değişimiyle bu olmaz" diyor. Şimdi bunu götürüp de onun adaylığı eksenine sıkıştırmak ya meseleyi kavrayamamaktır ya da tartışmayı, çözümü boğup mevcut statüyü devam ettirme niyetidir. Eğer biz bu dönüşümleri sağlayamazsak İstanbul'da risktedir.

Şu sorun tabii ki: Diyelim Ekrem İmamoğlu, Genel Başkan Adayı oldu ve seçildi. O zaman da İstanbul Belediye Meclisi içinden seçim yapılacak ve başkanlık AK Parti'ye geçecek. Ama bu çözülemeyecek bir şey de değil. Bunu masaya getiririz, koyarız. Ama sadece bu gerekçeden yola çıkarak, değişim meselesinde "Bekleyelim, kurultayı yerel seçim sonuna atalım" demek, topu tacı atmaktır. Bu çözüm Ekrem İmamoğlu'na rağmen de bulunmaz. O da bu çözüme katkıda bulunur, bulunmak zorundadır. İsterseniz, yöntemi bulursunuz.

Bülent Tezcan da “değişim” diyerek ateşi yaktı: Genel başkan ve ben dahil…

LİSTE ELEŞTİRİSİ…

Sizin listeye koyduğunuz ve olmasını istediğiniz, örgütün de "Bulunsun" dediği isimler birden bakıyorsunuz kayıyor. Yani şimdi burada 39 kişi verilmesi küçümsenecek bir iş değil, doğru da değil. Bu insanlar, kıymetli insanlar. Şahıslarına dönük bir şey demiyorum. Onlar da Meclis’te partileri adına mücadele edecekler. Ama CHP listesinin taşıma kapasitesinin çok üzerinde bir yapıydı. MHP'yle AK Parti ayrı girmiş. MHP listeyi önceden vermiş. O saatten sonra bizim ortak listeyle girmemiz için bir sebep yoktu. O zaman her parti kendi kimliğiyle girebilirdi.

Kaynak: BBC Türkçe

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...