CHP'li belediyede rüşvet skandalı | 5'i tutuklu 12 sanık yargılanıyor! Savunması pes dedirtti

CHP'li Adana Büyükşehir Belediyesi'nde reklam ihalelerinde usulsüzlük yapıldığı ve rüşvet​ alındığı iddiasıyla aralarında Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın danışmanı Mürüvet Sızlı'nın da yer aldığı 5’i tutuklu 12 sanığın yargı süreci başladı. İddialara göre; Sızlı hesabına yatan paraların büyük bir kısmını estetik operasyonlar için harcadı ve evinin kirasını bu paralarla ödedi. Bu iddiaların yöneltildiği Sızlı'nın savunması ise pes dedirtti.

Polise yapılan ihbar üzerine başlatılan soruşturmada; Mürüvet Sızlı, belediye çalışanı Mehmet İlker Tutuş (42), reklam ajansı sahiplerinin de bulunduğu toplam 12 kişi gözaltına alınmıştı.

Adana 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada; 'Kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak, rüşvet vermek, rüşvet almak' suçlarından dava açılan sanıklar hakim karşısına çıkarıldı.

GÖZYAŞLARINI TUTAMADI, SUÇLAMALARI DA KABUL ETMEDİ

Sanıklardan tutuklu bulunan Mürüvet Sızlı cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla mahkemeye bağlandı. Sızlı'nın savunmasını yaptığı sırada zaman zaman ağladığı öğrenildi. İmza yetkisinin bulunmadığını ifade eden Mürüvet Sızlı, "Rüşvet alma" suçlamasını kabul etmedi.

ESTETİK OPERASYON YAPTIRDI

hesabına yatan paralarla estetik operasyon geçirdiği, reklam firmalarına ait kredi kartlarını kullanarak yeni çıkan cep telefonları aldığı, ev kirasını da reklam şirket sahiplerine ödettiği ileri sürülen Sızlı, suçsuz olduğunu ileri sürdü.

"BEN KİRAM İÇİN BORÇ İSTEDİM"

Mürüvet Sızlı savunmasında ise şu ifadeleri kullandı: 

"Ben kiram için Süleyman Aydoğan'dan borç istedim. Aracımın kaskosunun ödenmesi için yardımcı oldu. Annemin ve benim eski telefonlarını aldı yenileri ile takas yaptı. Alınan fotoğraf makinası Hatay Büyükşehir Belediyesi Basın Daire Başkanlığına gönderilmiştir.

Sanki bana alınmış gibi gösterildi. Ben aracımı satıp Süleyman Aydoğan'a olan borçlarımı ödedim. Telefonları da geri verdim. 25 bin lira deprem bağışı da sanki bana ödenmiş gibi yansıtılmıştır. İhtiyaç sahiplerine tablet alımının da benimle alakası yoktur. Suçsuzum"