Son dakika! MHP lideri Devlet Bahçeli'den emekli maaşına zam teklifi
Son dakika haberi: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsveç'in NATO üyeliği ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin dayatmaları sineye çekecek kabile devleti olmadığını vurgulayan Devlet Bahçeli, "İsveç PKK'nın Avrupa'daki mağarasıdır. Kandil neyse Stockholm odur. İsveç hükümeti politikalarından 180 derece dönerse bir şey demeyiz" şeklinde konuştu. Emekli maaşlarına da değinen Bahçeli, "Yüzde 25'in yeterli olmadığı görüldü. Memura yapılan seyyanen zam emekli maaşlarına da yansıtılmalı" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Emekli maaşlarına yapılan yüzde 25'lik zammın yeterli olmadığını dile getiren Devlet Bahçeli, memurlara yapılan 8 bin 77 TL'lik seyyanen zammın emeklilere de yapılması teklifinde bulundu.
İsveç'in NATO'ya üyelik süreciyle ilgili Batı'dan yapılan dayatmaları sineye çekilmeyeceğini söyleyen Bahçeli, "İsveç PKK'nın Avrupa'daki mağarasıdır. Kandil neyse Stockholm odur. İsveç hükümeti bugüne kadarki politikalarından 180 derece dönüş yaparsa bizim diyeceğimiz bir şey yoktur. Kaldı ki karar Cumhurbaşkanımızındır" şeklinde konuştu.
ABD'nin terör örgütü PKK ile ittifak yapmasına da tepki gösteren Devlet Bahçeli, "Kaygı ve utanç verici bir ilkellik, NATO ittifak ahlakına şirret bir suikasttır. Biz gündüz şapkalı gece külahlı ne dost ne de ittifak ortağı arıyoruz. Müttefik olacaksak mertçe olalım, adam gibi olalım" dedi.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"Hayat pahalılığı kaderimiz değil. Kur, faiz ve enflasyondaki oynaklıklar, sağlıklı bir yönetim sistemi, güçlü bir iktidar ve millet desteğiyle gündemdeki ağırlığını inşallah kaybedecektir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, siyasal ve ekonomik istikrarın güvencesidir. Ekonomide huzur ve refah sükun edecektir. Yeni kabine ekonomideki risk ve tehlikeleri en aza çekmek için kolları sıvadı. Biz gelecekten umutluyuz. El ele verirsek her zorluğu yeneriz.
EMEKLİ MAAŞLARINA ZAM ÇAĞRISI
Hiçbir vatandaşını enflasyona ezdirmeme gayesi taşıyan bir iktidar görev başında. Biz de bu iktidarın yanındayız. Memur ve emeklilere yapılacak zamların destekçisiyiz. Ekonomik şartlar iyileştikçe, toparlanma gerçekleştikçe memur ve emeklilerimizin maaşları çok daha yüksek düzeylere ulaşacak. MHP işçinin, emeklinin, memurun, esnafın, sanayicinin, çiftçinin arkasındadır.
Emeklilere yapılan yüzde 25 zam makul ve yeterli bulunmamıştır. Açık ve samimi teklifimiz şudur. İlk olarak memurlara yapılması planlanan 8 bin 77 liralık seyyanen artışın kök ücrete ve aynısıyla emeklilerin maaşına yansıtılması beklentimiz ve talebimizdir.
'FIRSATÇILARA GÖZ AÇTIRILMAMALI'
Enflasyondaki düşüşe eş zamanlı olarak işçilere ve asgari ücretlilere yapılan iyileştirmelerle beraber, memur ve emekli maaşlarının artırılması, satın alma gücünü nispeten koruyacaktır. Dövizdeki dalgalanmalardan, haksız fiyat artışlarıyla istifadeye kalkışan, fiyat etiketlerini güncelemek bahanesiyle acımasızlığa ortak olan, vatandaşlarımızın kesesine göz koyan fırsatçılarla da amasız şekilde mücadele edilmelidir. Vatandaşlarımızın ekmeğinden aşıranlara kesinlikle göz açtırılmamalı. Harç ve vergilerdeki yeni düzenlemeleri 'kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar' diye yaygara koparan siyasetçileri iyi niyetten ve samimiyetten uzak görüyoruz.
CHP'de çarşı karışmış, İYİ Parti'de sular ısınmış bizi ne ilgilendirir? Yüzde 1 oy alamayan partiler grup kuruyormuş bizi ne ilgilendirir? Birbirlerini dolandırıp tek ayak üstünde satıyorlarmış, alan biz değiliz satan biz değiliz, bizim ne alakamız var? Biz millete bakarız, devlete bakarız, vatana bakarız, al bayrağa bakarız yan bakan çıkarsa gözünü oyarız diye.
'TÜRKİYE DAYATMALARI SİNEYE ÇEKECEK KABİLE DEVLETİ DEĞİL'
4 Nisan 1949 tarihinde imzalanan NATO anlaşması yalnızca askeri ve ekonomik boyutuyla değil, siyasi ve ekonomik müktesebatıyla da dünya dinamiklerini birçok cepheden etkilemiştir. Türkiye'nin NATO ile ittifak kültürü 71 yıllık gelgitli bir maziye dayanıyor. Köprünün altından çok sular aktı. Ne dünya eski dünya, ne de Türkiye 1950'li yılların Türkiye'sidir.
Türkiye NATO hukuku çerçevesinde üstlendiği misyonları harfiyen yerine getirirken aynı hassasiyeti ittifak ortaklarından görememiştir. Bugüne kadar hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Türkiye'nin milli güvenliği her seferinde gözardı edildi. Finlandiya'nın katılımıyla NATO'nun üye sayısı 31'e çıktı. Şimdi üyelik peronuna İsveç yanaştı.
Bu ülkenin üyeliğine karşı Türkiye'nin haklı ve meşru itirazları var. İsveç'in terörle arasına mesafe koymaktan ısrarla imtina ettiği malumunuz. Üstelik İsveç hükümetinin Kur'an-ı Kerim'e yönelik şerefsiz ve vandal saldırıları görmezden geldiği bilinen bir husus. Türkiye dayatmaları sineye çekecek kabile devleti değildir. NATO'nun açık kapı politikasının maksat ve maiyeti de milli bekamızdan, egemenlik haklarımızdan, güvenliğimizden daha öncelikli olamayacaktır.
'KANDİL DAĞI NEYSE STOCKHOLM ODUR'
Geldiğimiz bu aşamada cevabını aradığımız sarsıcı soru şudur. Milli varlığımızı tehdit eden kanlı terör örgütlerine kucak açan, bunların terörist devşirmesine ve haraç toplamasına kenti başkentinde göz yuman bir ülkeyle güvenlik mimarisinin bünyesinde nasıl bululacağız? Böylesi bir acizliğe nasıl göz yumacağız, bunu nasıl hazmedeceğiz? Sadece ABD istedi diye, F-16 ile ilgili parmak sallanıyor diye zillete tamam mı diyeceğiz? İsveç PKK'nın Avrupa'daki mağarasıdır. Kandil neyse Stockholm odur. İsveç hükümeti bugüne kadarki politikalarından 180 derece dönüş yaparsa bizim diyeceğimiz bir şey yoktur. Kaldı ki karar Cumhurbaşkanımızındır.
ABD'YE TERÖR TEPKİSİ: MÜTTEFİK OLACAKSAK MERTÇE OLALIM
İsveç'in dolaylı yollardan NATO korunmasına alındığı, ABD'nin ana üslerinden biri olduğu meydandadır. ABD'ye ait uzun menzilli bombardıman uçağının İsveç'e konuşlanması tesadüf değil. Bir defa ABD başta olmak üzere NATO üyesi bazı ülkelerin PKK ile irtibat ve ilişkileri kabul edilemez boyutlarda. ABD'nin PKK'lılarla taktiksel ve dönemsel ittifak içinde olduklarını açıklamaları kaygı ve utanç verici bir ilkellik, NATO ittifak ahlakına şirret bir suikasttır. ABD terör örgütüyle ittifak halindeyse Türkiye ile kurduğu ittifaka ne diyeceğiz.? Bu yaman çelişki NATO'nun itibar ve inandırıcılığını, ABD'nin dostluğunu yıllar içinde aşındırmıştır. Biz gündüz şapkalı gece külahlı ne dost ne de ittifak ortağı arıyoruz. Müttefik olacaksak mertçe olalım, adam gibi olalım, karşılıklı hak ve çıkarlara sonuna kadar da saygılı olalım.
'PKK NEYSE FETÖ DE ODUR'
Hala FETÖ'nün kripto damarının dip dalga içinde faaliyet içinde olduğunu bilmeyen duymayan kalmadı. Bizim için PKK neyse FETÖ de odur. 15 Temmuz 2016'da vatan kurtarılmıştır. Devlet kurtarılmıştır. NATO heyecanlı bir futbol müsabakasını seyreder gibi ihaneti seyretmiştir. Bizim NATO'ya bakışımız bellidir, esasen hiç değişmemiştir. Dünyanın NATO'dan ve ABD'den ibaret olmadığı bilinmelidir. Fakat Türkiye'nin stratejik tercih ve kararlarının arkasında duracağımızı, Litvenya zirvesini tek yürek halinde takip edip, ülkemizin çıkarları neyi gerektiriyorsa onun yanında olacağımızı üstüne basa basa ifade ediyorum."
'MHP AYRI ÇALIŞMA YAPMAYACAK'
Grup toplantısının ardından emekli maaşlarına zam çağrısıyla ilgili MHP'nin ayrı bir çalışma yapıp yapmayacağına dair soruyu cevaplayan Bahçeli, "Cumhur İttifakı o görevi yerine getiriyor. MHP'nin ayrıca bir çalışma yapmasına gerek yok. Cumhur İttifakı'nı bütün yönleriyle destekliyoruz" dedi.