Adayların belirlenmesi sonrası Areda ilk anket verilerini açıkladı

Türkiye 31 Mart Pazar günü gerçekleşecek olan yerel seçimlere hazırlanıyor. İstanbul’da seçim yarışının startı şimdiden verildi CHP, mevcut İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla devam ediyor.

AK Parti cephesinde ise uzun süren istişareler sonucunda Eski Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanı Murat Kurum da karar kılındı. Adayların belli olmasıyla anket sonuçları da merak konusu oldu. Areda adlı araştırma şirketi, 23 Haziran seçimlerine ilişkin 9 bin 317 kişinin katıldığı anketin sonuçlarını açıkladı. Ankete göre seçimde Binali Yıldırım yüzde 47,8 Ekrem İmamoğlu ise 51 oy alacaktı. Aynı şirket 31 Mart seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’nun seçimleri yüzde 44 oy oranıyla, Binali Yıldırım’ın 2 puan önünde tamamlayacağını açıklamıştı.

2019'daki seçimlerin anketinde oranları bilen Areda Araştırma Genel Müdürü Yusuf Akın, TGRT Haber youtube kanalında Tuğçenur Batan’ın konuğu oldu.

''KURUM TARTIŞMALARDAN UZAK DURUYOR''

Yusuf Akın Ekrem İmamoğlu ve Murat Kurum ile ilgili şunları söyledi:

Seçmen zihninde ne oluştuğuna dair bir veri elde etmek istiyoruz. Kamuoyundan bu konuyla alakalı sayın Kurum’la hem de sayın İmamoğlu’yla alakalı da bu soruyu sorduk. ''Ekrem İmamoğlu dediğinizde aklınıza ne geliyor?'' diye sorduğumuzda şunu görüyoruz, polemiklerde iyi olan, ağzı iyi laf yapan siyasi biri fakat tatili seven bir siyasi de biri olarak da akla geliyor. Yani söyleminin eyleminin çok daha önünde olduğunu görüyoruz. Değerlendirme yaptığımızda Murat Kurum dediğimizde ise halkın zihninde daha çok sarı inşaat çizmeleriyle sarı barati ile ve çamurda felaketlerde vatandaşın yanında, depremde afette vatandaşın yanında doğrudan sahada olan biri olarak geliyor.

Uzman bir siyasi aktör imajının olduğunu görüyoruz. İmamoğlu'nun şimdi kibriyle alakalı meselenin de çok öne çıktığı değerlendirilebilir. Sayın Kurum da ise üstlendiği görevlerde dediğimiz gibi daha tartışmalardan uzak duran, işine odaklanmış uzman bir genç, dinamik bir siyasi aktör profili var.

Yusuf Akın açıklamasına şöyle devam etti:

İmamoğlu’nun burada biraz daha PR'a yöneldiğini gördük ki sayın Kurum ismi açıklanır açıklanmaz ve kentsel dönüşümle alakalı işte binaların yenilenmesiyle ilgili sürekli sosyal medya paylaşımları yapıldığını görüyoruz. Bu bir telaşın da göstergesi. 

Aslında burada sayın Murat kuruma baktığımızda ise dediğimiz gibi öncelikli olarak arkasında bir Erdoğan arkasında bir AK Parti markası var.

TATİL POLEMİĞİ

''CHP bazında düşünürsek ittifak olmadan İstanbul’da bu seçimdeki şansı tam olarak nedir?'' sorusuna cevap veren Akın şöyle konuştu:

2019 Ağustos'undan itibaren yapmış olduğumuz araştırmalar var. ''İmamoğlu’nu başarılı buluyor musunuz?'' sorusunu seçmenlere yönelttik.

2019 yılında sorduğumuzda yüzde 62.3 oranında başarılı bulunma oranını yakaladığını görüyoruz. Eylül 2023’te ise 45.4’e gerildiğini görüyoruz. Bu skorun yani baktığınızda çok anlamlı bir gerilemenin olduğu değerlendiriliyor. Bu fırsatın iyi değerlendirilemediğine yönelik bir apaçık gösterge. Elinizdee İstanbul gibi nimet şekil bir değerlendirmesi vardı. Hatırlarsınız. Sayın İmamoğlu, bu nimet belki de iyi değerlendirilemedi, düşünülebilir çünkü seçmen çalışkan birini istiyor. Seçmen Yusuf diyor ki tatile sen gidemezsin ben giderim. Seçmenin bu yönde değerlendirmesi var.

MEMNUNİYET ORANINDA DÜŞÜŞ VAR

Ama ben çocuklarımı bu yaşını kaçıramam diyor isen bu senin tercihindir ben de sandığa gittiğimde senin bu tercihini değerlendirerek kararımı veririm diyor. Seçmenin burada yüzde 62.3’ten yüzde 45’e doğru gerileyen memnuniyet oranını başarılı bulma oranını bunu net şekilde açıkladığını ifade ettiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla İstanbul’da dediğimiz gibi ittifak da olsa İmamoğlu’nda bir oy kaybı yaşanacaktı. Çünkü çalışmasından bazı muhalefet kanalları memnun değil. Erdoğan karşıtlığından kaynaklı hazır bir tabanı var. Konforlu muhalefet yapıyorlar. Bu tavır yeni bir siyaset üretmelerine mani oluyor. Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz deniyor ya seçmenlerine bu muhalefet tabanı üzerinde hem icraat bağlamında belediye başkanlığı performansı anlamında hem de muhalefet performans anlamında kendini gösteriyor. İttifakla girilseydi de o toplam ittifak oyu gerçekleşmeyebilirdi. Bizim gördüğümüz buydu seçimlerde ki ittifakın gerçekleşmemesi durumunda doğal olarak tabii ki de daha düşük bir seviyeden başlaması bekleniyordur.

''Özgür Özel'in CHP’nin başına gelmesiyle birlikte beklenen değişim gerçekleşmiş midir?'' diye sorduğumuzda;

Kamuoyunun sadece yüzde 37 evet cevabı verdiğini görüyoruz. Şimdi yıllardır seçime giren ve Recep Tayyip Erdoğan karşısında AK Parti karşısında seçim kaybeden bir ana muhalefet partisi var. Bir değişim oluşturmaları lazım. Bir değişim heyecanı oluşturmaları lazım ki seçmen de, kendi tabanlarında ve potansiyel kitlelerinde bunlar birlikte iktidara gelebilsinler. Fakat sadece 37.7 yani muhalefet tabanının aldığı oyun dahi tamamının ‘ya bir değişim olmuştur demediği’ bir heyecan hissetmediği bir genel başkanlık değişiminde ki genel başkanlık ile liderlik arasında farklılık arasında değerlendirme yapılıyor.

CHP KAYBEDERSE YENİ BAŞKAN ARAYACAK

''Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu’nun arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?'' diye sorduğumuzda sayın İmamoğlu’nun daha baskın bir karakter olarak ilişkiyi yönettiğine dair %52’lik bir kamuoyu değerlendirmesini gördük. Dolayısıyla İmamoğlu lider Özel ise genel başkan gibi değerlendiriliyor. Muharrem İnce de bunu görüyor. İstanbul seçimi kaybedildiğinde CHP’de genel başkan arayışı olacaktır.

''ÖZEL TAM GENEL BAŞKAN OLAMADI''

Özgür Özel tam bir genel başkan olamadı. Sayın İmamoğlu şu anda çok daha fazla CHP’yi yönetiyor. İzmir Belediye Başkanı ile alakalı bir tartışma yaşandığı değerlendiriliyor ise kamuoyunda Özgür Özel arasında şimdi inanın ki bunun bir altyapısı vardır.

Derleyen: Murat Makas