Tgrt Haber

MHP lideri Devlet Bahçeli'den CHP'ye zehir zemberek sözler! Türk tarihine bakışı haçlı emelleriyle aynı

Editör: Merve Yaz / Kaynak: tgrthaber.com
27 Ağustos 2024 14:17 - Güncelleme : 27 Ağustos 2024 14:48
MHP lideri Devlet Bahçeli'den CHP'ye zehir zemberek sözler! Türk tarihine bakışı haçlı emelleriyle aynı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP'ye sert sözlerle yüklendi. Bahçeli yaptığı açıklamada, "Cumhuru ve Cumhuriyet’i ayrıştırma partisine dönüşen CHP’nin Türk tarihine bakışı haçlı emellerinin bakışıyla neredeyse bire bir aynıdır. 26 Ağustos’ta Malazgirt Zaferi’ne rakip olarak Büyük Taarruzu göstermek, iki taraflı cephe oluşturmak tarihe, millete ve milli mukadderata vahim bir saygısızlık ve saldırganlıktır" ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü, Büyük Taarruz’un ve 30 Ağustos Başkomutanlık Muharebesi Zaferi’nin 102’inci Yıldönümleriyle Birlikte Türk Tarihini Ayrıştırma Hevesi İçinde Olanlarla İlgili” yazılı açıklama yaptı. MHP Lideri Bahçeli'nin açıklaması şu şekilde: "Ağustos ayı, birbiriyle iç içe geçen, birbirine eklemlenen, varoluş onurumuzu belgeleyen, farklı zamanlarda tezahür eden tarihi başarılarımızı tescilleyip istikbalin yol haritasını temin eden zaferler ayıdır. Tarih bir bütün olup herhangi bir dönemine dudak büküp bir başka dönemini sivriltmek takdiri ve tasvibi mümkün olmayan zafiyettir.

'FAİLİ OLDUKLARI SİYASİ VE İDEOLOJİK CELLATLIĞIN KOMPLOSUDUR'

Özellikle tarihten husumet çıkarmanın, tarihi şahsiyet ve vakıalar arasında kategorik ayrımcılık yapmanın çok tehlikeli sonuçları doğacaktır.Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Sultan II.Abdülhamid’i kutuplaştıran menfur zihniyetlerin hızını alamayıp bu kutuplaşmayı Sultan Alparslan’a kadar taşımaya cüret etmesi sadece cehaletin değil aynı şekilde faili oldukları siyasi ve ideolojik cellatlığın komplosudur. Malazgirt Zaferi ile Büyük Taarruzu rekabete tutuşturmak, Türk tarihinin iki şerefli sayfasını karalamak, Muş ile Afyonkarahisar arasına nifak saçmak şerefli, sorumlu ve vicdanlı bir tavır değildir.


'YANDAŞ VE FONDAŞ ZİLLET MEDYASI'

Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri ile birlikte candaş, yandaş ve fondaş zillet medyası deyim yerindeyse zıvanadan çıkmış, hezeyandan hezeyana sürüklenmeye başlamışlardır. Cumhuru ve Cumhuriyet’i ayrıştırma partisine dönüşen CHP’nin Türk tarihine bakışı haçlı emellerinin bakışıyla neredeyse bire bir aynıdır. 26 Ağustos’ta Malazgirt Zaferi’ne rakip olarak Büyük Taarruzu göstermek, iki taraflı cephe oluşturmak tarihe, millete ve milli mukadderata vahim bir saygısızlık ve saldırganlıktır. Hacı Bektaşi Veli’yi anma törenlerinde etnik ve mezhebi bölücülüğü DEM’lenerek kamçılayan CHP’nin aynı tutumu 26 Ağustos münasebetiyle ve daha da ilerleterek sergilemesi utanç duyulacak bir rezalettir.

'BÖLÜCÜLÜK CHP'NİN SİYASETİNE İYİCE SİNMİŞ VE SİRAYET ETMİŞTİR

Bölücülük CHP’nin siyasetine iyice sinmiş ve sirayet etmiştir. Esasen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerine, emanetlerine ve erdemli mücadelesine hakaretamiz davranan, bunun da ötesinde savaş açan karanlık odağın hamisi bugünkü CHP yönetimidir. Ecdadımız arasına fitne yaymaya kalkışmak hafıza ve haysiyet kaybı yaşayan işbirlikçi ve ilkesiz güruhun dış güdümlü operasyonudur. Elbette Türk milleti bu oyuna gelmeyecektir. Malazgirt Meydanı’nda Bizans’ı ezip Anadolu’nun kapılarını açan yüksek iradeyle Büyük Taarruzu başlatıp hitamında müstevlileri Dumlupınar’da yerle yeksan eden irade aynıdır ve bu irade Türk milletine mahsustur.


DEM PARTİ TEPKİSİ

Tarihimizi karıştırmak ve yaşanmış hadiseleri saptırmak ancak ve ancak güncellenmiş Bizans senaryosu, Türk ve İslam düşmanlarının alçak kurgusu olarak adlandırılacaktır. DEM’lenen CHP’nin siyasi pozu ve pozisyonu yüksek düzeyli tehdittir. Gelişmelerin başkaca bir izah ve ifade tarzı maalesef çok zordur.

 953 yıl önce Anadolu’nun Müslüman Türk milletinin vatanı olmasını hala hazmedemeyen, derin yaralarını bir türlü kapatamayan, uğradıkları yenilginin acısını asla unutamayan iç ve dış düşman çevrelerin siyasetten, medyadan, üniversitelerden, iş aleminden, sanattan, aydınlardan ve sivil toplum kuruluşlarından devşirdikleri kuklalarla üzerimize gelmeleri, milli hassasiyetlerimizi tahriş etmeleri gün geçtikçe şiddetlenmektedir.

ZİNCİRLEME HADİSELER SİLSİLESİ

Ancak Sultan Alparslan’ın sancağını inançla tutan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden sevdayla yürüyen aziz milletimiz bu şiddeti göğüslemeye, yörüngesi kaymış taşeronların heveslerini kursaklarında bırakmaya hiç kuşkusuz mahir ve muktedirdir. Ruhen mezbeleye dönüşen ve zilletin çukuruna düşen siyasi kapkaççı anlayışa hatırlatırım ki, vatan demek imara açılmış arazi, hibe edilmiş arsa, ikram edilmiş toprak parçası demek değildir. Bir coğrafyayı vatan yapan, bir mücadeleden ve muhabereden vatan çıkaran sayısız ve birbiriyle eklemlenmiş zincirleme hadiseler silsilesi vardır.

Vatan bir zaman aralığının, bir tarih anının tesadüfi mahsulü olmayıp; mazisi uzun yıllara yayılmış meşakkatli bir arayışın, imrenilecek bir amacın inanç ve irfanla serpilmiş mahsulüdür. Bir toprağa vatan unvanı veren, vatan aşısı vuran elbette uğrunda gösterilen fedakârlıklar, maziyi atiyle kenetleyen yüksek şuur ve bunların da fevkinde şehitlerin muazzam feragatidir.


 TÜRK MİLLETİNE BESLENEN İNTİKAM DUYGULARI BİTMEDİ

Hamd olsun bu fedakârlık bilinci, bu feragat kültürü büyük Türk milletinde fazlasıyla merbut ve mevcuttur. Anadolu’nun vatanlaşması öncelikle akılla bezenmiş bir hazırlığın, ahlakla bilenmiş bir haysiyetin, imanla billurlaşan büyük bir hedefin hayranlıkla anılacak mükafatıdır. 953 yıl evvel bu topraklarda kahramanlık korkaklığı yere sermiştir. 953 yıl evvel bu topraklarda Hakk’ın sesi batılın nefesini kesip atmıştır. Malazgirt’te, tarihin rotası, beşeriyetin yörüngesi, medeniyetler arasındaki gerilimin ana kulvarı değişim, hatta dönüşüm göstermiştir. Bu nedenle asırlardır muhasım odakların Türk milletine karşı beslediği intikam duygusu hiç bitmemiş, hiç de azalma emaresi göstermemiştir.

'HAK ETMİŞ MUZAFFER BİR MİLLETTİR'

Malazgirt ovasında Bizans ölümcül bir darbe almakla kalmamış, İstanbul’un kapıları Efendimizin müjdesine mazhar olan aziz milletimize açılmıştır. Anadolu coğrafyasının adalete susamışlığı, huzur ve kardeşliğe muhtaçlığı Malazgirt Zaferi’yle son bulmuş, 30 Ağustos Dumlupınar Zaferi’yle de teyit edilmiştir. Anadolu’nun fethi yalnızca silahın, savaşın, cenk meydanlarındaki başarının, kahramanca çarpışmanın eseri görülemez, görülmemelidir. Şayet kazanılmış zaferler onu hazmedecek, kaldıracak, adım adım ileriye taşıyacak fazilet, merhamet, dirayet, irade ve insaniyetle perçinlenmezse kalıcı olmaz, olamaz. Her büyük zafer layık olmayanlar için ağır bir yüktür. Nitekim CHP ve DEM’lenen ortakları için tarihi zaferlerimiz yük olarak değerlendirilmekte, bu yüzden tahribine niyet edilmektedir. Türk milleti elde ettiği zaferleri kanının son damlasına, alın terinin son zerresine kadar hak etmiş muzaffer bir millettir."

 

Kaynak: tgrthaber.com
500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...