Bahçeli'den CHP'ye tepki: DEM'den medet umanların sonu sandıkta hüsran

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

İstanbul'daki kilise saldırısına karşı provokasyon uyarısında bulunan Devlet Bahçeli, "Toplumsal huzurumuzu bozmak isteyen, seçimlere kadar ülkemizin sinir uçlarıyla oynamaya çalışan karanlık ellere karşı uyanık olmalıyız" dedi.

31 Mart yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın başarıya ulaşacağını söyleyen Bahçeli, ittifak görüşmelerinde bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e tepki gösterdi. Bahçeli, "Birileri teröristleri, bölücüleri yanına alsın, utanmadan sıkılmadan parti parti dolaşsın, hatta DEM'lensin, siyasi fırıldağa dönüşsün. Hiç fark etmeyecek. 31 Mart'ta hepsinin bileğini bükeceğiz. Alayının hesabını demokrasinin imkanlarıyla göreceğiz" ifadelerini kullandı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun kendisine yönelik eleştirisine de cevap veren MHP lideri, "Doğrudur, 2015'te başbakanlık makamı hem doğrudan hem dolaylı olarak bize teklif edildi. Ancak ben siyasi bölücülerin desteği ve Türkiye'nin aleyhine olan bir iktidar yapısını elimin tersiyle itmeyi vatan ve millet görevi saydım. Kaldı ki sen başbakanlık makamını terk etmedin, bugün daha iyi anlaşılıyor ki kapının önüne konuldun. Hala ıslah olmamışsın" şeklinde konuştu.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

KİLİSE SALDIRISI SONRASI PROVOKASYON UYARISI

"İstanbul'un Sarıyer ilçesindeki kiliseye 2 teröristin düzenlediği silahlı saldırıyı lanetliyor, vefat eden vatandaşımızın ailesine taziyelerimi iletiyorum. Teröristlerin yakalanması, ilerleyen günlerde sır perdesinin aralanacak olması memnuniyet verici. Toplumsal huzurumuzu bozmak, iş ve asayiş güvenliğimizi bulandırmak amacıyla zehir ve zillet saçan Türkiye düşmanları boş durmuyor, hain emellerinden hiç vazgeçmiyor. Gelişmeleri dikkat ve temkinle kavramalı, takip etmeliyiz. Bilhassa 31 Mart seçimlerine kadar provokasyon ortamını canlı tutmayı ve ülkemizin sinir uçlarıyla oynamaya çalışan karanlık ellere azami şekilde uyanık olmalıyız. Milli birliğimizi kundaklamayı hedefleyen iç ve dış husumet cephesine fırsat vermeyeceğiz.

"HER TÜRLÜ BÖLÜCÜLÜĞÜ AYAKLAR ALTINA ALDIK"

Türkiye, terör örgütlerinin, küresel bağlantılı organize suç şebekelerinin, azılı kanun kaçaklarının, uyuşturucu tacirlerinin, düzensiz göçmenlerin oyun alanı, eylem sahası olamaz, olmamalıdır. Milli güvenliğimizi stratejik bir akıl ve dayanışmayla zinde tutmalıyız. Türkiye'nin istikbalini milletin iradesi belirleyecektir. 

Bizim tek düşüncemiz Türk milleti ve Türkiye'dir. Akıl ve ahlakımızın haznedarı büyük Türk milletidir. Türk vatanı yeryüzü cennetimizdir. Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği tartışma kabul etmez yegane gayemizdir.

Milletimizin oyalanacak takati kalmadı. Önümüzdeki demokratik eşik kazasız belasız atlatılmalı. Türkiye’mizin son 55 yılına damga vuran MHP gücünü milletimizin hayır duasından almakta.

Dağdaki çobanla üniversitede ders veren akademisyen arasında hukuken ve demokratik haklar açısından hiçbir fark yoktur. Her türlü ayrımcılık ve bölücülük ayaklarımızın altındadır.

"MERSİN CUMHUR İTTİFAKI'NA GEÇECEK"

MHP 31 Mart'a canla başla heyecanla hazırlanmaktadır. Geçtiğimiz pazar günü Mersin'deki toplantımız muhteşem bir katılımla gerçekleşti. Dostlar sevindi, düşmanlar çatladı. Herkesin gözü kulağı Mersin'e çevrildi. Mersin'de DEM'lenmiş CHP'ye fırsat yoktur. Allah'ın izniyle Mersin Cumhur İttifakı'nın yönetimine geçecek, diğerleri sadece nal toplayıp heba ettikleri yılların altında kalacaklar.

31 Mart'ta cüzdan ve cukka hesabı yapan curcuna siyaseti değil, milli şerefin temsili MHP ve Cumhur İttifakı başarıya ulaşacak. Geceyi gündüze katacağız, çok çalışacağız. Yerel yönetimleri köhne siyasetten kurtaracağız.

CHP'YE FIRILDAK GÖNDERMESİ

Birileri teröristleri, bölücüleri yanına alsın, utanmadan sıkılmadan parti parti dolaşsın, hatta devşirilsin DEM'lensin, siyasi fırıldağa dönüşsün. Hiç fark etmeyecek, hiçbir dert olamayacaktır. Çırpınışları boşuna. 31 Mart'ta hepsinin bileğini bükeceğiz. Alayının hesabını demokrasinin imkanlarıyla göreceğiz.

ÖZGÜR ÖZEL'E SERT TEPKİ

CHP Genel Başkanı'nın Türkiye ittifakını telaffuz etmesi nafile bir gayret. Millet İttifakı olmadı, şimdi de Türkiye İttifakı'nı mı kuracaklar? Zillet tutmadı, ittifakın çatı ismi olarak Türkiye'yi kullanacaklar. DEM'lenmek CHP yönetimine hiç iyi gelmemiş, şuurunu kaybetmiş, siyasi aklını hepten kaybetmiştir. Özgür Bey taşıma suyla değirmen dönmeyeceğine göre bu ittifakı kimlerle tesis edeceksiniz. İhanetin DEM aldığı bir ittifaka nasıl Türkiye ittifakı demeyi içinize sindireceksiniz. Henüz aranızdaki ikilikleri aşamamışken Türkiye İttifakı'nı seslendirmeniz kara mizah değilse nedir? Kılıçdaroğlu'nun bütün izlerini silmenin, ismini kapının önüne bırakmanın neresi Türkiye İttifakı, neresi adamlık, neresi vefakarlık?

"DEM'CİLERE HAYRANLIĞIN SIRF İTTİFAK İÇİN Mİ?"

PKK bu ittifakın neresinde? Yanında mı, yöresinde mi, yedeğinde mi? DEM'cilere hayranlığın, devamlı savunman, el etek öpmen sırf ittifak için mi? Yoksa bilmediğimiz başka sakıncalı sakat ve sancılı ilişki ve irtibatların da var mı? İhanetin ittifakı değil, ancak ve ancak imhası olur. Bizden söylemesi. Türk milleti ihanetin kökünü kurutacak, kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak. Dem'den medet umanların sonu sandıkta hüsrandır.

DAVUTOĞLU'NA 'BAŞBAKANLIK' CEVABI

Bizzat şahsıma yönelik, 'Sizin peşinde koştuğunuz Başbakanlık makamını terk ettik. Ama hep olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi olduk.' Gerçekleri çarpıtıp inkara yeltenen Davutoğlu'nun durumunu özetleyen müessir bir söz var; savunulacak bir şeyi kalmayanlar, kendilerini haklı çıkarmak için her şeyi inkar ederler. Öyle inkar ederler ki gece karanlığında şeytan bile şeytanlığından utanır. Sayın Davutoğlu, biz öze bakarız. Senin özün de kir tutmuş, temizlenmek epey ekmek sarf etmen gerek. 

Eğer Başbakanlık arzusuna kapılsaydım koşmama gerek olmazdı. Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyen bir dava insanı, şartlar oluşmadan, millet takdir etmeden, sipariş edilmiş hiçbir makama talip olmaz, hiçbir koltuğa tenezzül etmez. Davutoğlu masalı bırak bizi bilen bilir. Senin sicilini bilir.

Doğrudur, 7 Haziran 2015'te başbakanlık makamı hem doğrudan hem dolaylı olarak bize teklif edildi. Ancak ben siyasi bölücülerin desteği ve Türkiye'nin aleyhine olan bir iktidar yapısını elimin tersiyle itmeyi, nefsimi çiğnemeyi vatan ve millet görevi saydım. Bundan pişman olmadığım gibi aynı durum bugün olsa aynı duruşu gösteririm. Bir günlük saltanat için binlerce yıllık milli mirası hiçbir namerde, çıkarcıya çiğnetmem. Kaldı ki sen başbakanlık makamını terk etmedin, bugün daha iyi anlaşılıyor ki kapının önüne konuldun. Hala ıslah olmamışsın.

Cumhur İttifakı'nda bir sorun yok. Meslek edinmişler kavga ve krizden geçinmeyi. Cumhur İttifakı Türkiye'nin medarı iftiharıdır. Cumhur İttifakı'nı anlamak bozguncuların harcı değil."