Selahattin Demirtaş'tan Meral Akşener'e açık mektup! İttifak için şartlarını 4 maddede sıraladı
Terör soruşturması kapsamında tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinden İYİ Parti Genel Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e mektup yazdı. Mektubunu sosyal medya hesabından paylaşan Demirtaş, ittifak için şartlarını sıraladı.
Kısa süreli krizin ardından uzlaşma sağlayarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı gösteren Millet İttifakı, 6'lı masanın genişletilmesi için de çalışmalarını sürdürüyor. 2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakı'na dışarıdan destek veren HDP, adaylığı açıklanan Kemal Kılıçdaroğlu'nu müzakereye davet etti. HDP'nin çağrısına cevap veren CHP'li Özgür Özel ise görüşmenin olası olduğunu bildirdi.
Millet İttifakı ile HDP arasında temaslar sürerken, Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 6'lı masanın en önemli aktörlerinden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e açık mektup yazdı. HDP ve İYİ Parti seçmenleri arasında hiçbir sorun olmadığını savunan Demirtaş, HDP'nin oy vereceği cumhurbaşkanı adayı ile müzakere etmesinin de sorun teşkil etmemesi gerektiğini dile getirdi. Olası ittifak ve seçimin kazanılması halinde Akşener'in HDP oylarıyla cumhurbaşkanı yardımcısı seçileceğini söyleyen Demirtaş, ittifak için şartlarını madde madde sıraladı.
"HDP'NİN KARARI NEYSE BENİM DE OYUM AYNI YÖNDE"
Demirtaş açık mektubunda şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Meral Akşener, İYİ Parti Genel Başkanı, Sayın Genel Başkan, bu mektubu HDP seçmeni kimliğimle kaleme alıyorum. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Millet İttifakı'ndaki partilerin genel başkanları ve iki belediye başkanı olarak tarihi bir dönemde zorlu bir görev üstlendiniz.
Öncelikle hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum. İzleyebildiğim kadarıyla, Sayın Kılıçdaroğlu ile sizin dışınızdaki partilerin genel başkanları, HDP seçmeni dahil tüm seçmenleri demokratik dönüşüm umudu etrafında buluşturmak istiyorlar.
'Hayır, biz de HDP seçmeninin oyuna ve desteğine talibiz ama HDP'yi kurumsal olarak muhatap almaya karşıyız' diyorsanız hemen belirtmeliyim ki, tıpkı diğer partilerin seçmenlerinin yaptığı gibi ben de siyasi haklarımı koruma görevi ve sorumluluğunu HDP'ye vermiş bulunuyorum. Dolayısıyla çok güvendiğim HDP yönetiminin kararı hangi yönde olursa benim de oy tercihim aynı yönde olacak, doğal olarak.
Partimiz HDP, aynen İYİ Parti gibi meşruiyetini halktan almıştır. Üstelik, halk HDP'ye partinizden daha fazla ilgi göstererek HDP’yi Türkiye'nin üçüncü partisi yapmıştır. Zaten Meclis sıralarında HDP ile yan yana olup komisyonlarda da aynı masada oturuyorsunuz. Ayrıca zaman zaman Meclisimizi, HDP Milletvekili Sayın Nimetullah Erdoğmuş yönettiğinden, Meclis’teki varlığımızı da biliyorsunuzdur.
"HDP'NİN OY VERECEĞİ ADAYLA MÜZAKERESİ NEDEN SIKINTI OLSUN?"
Sayın Genel Başkan, bu tarihi seçim öncesinde toplumun büyük bölümü 'birleşe birleşe kazanacağız' sloganlarıyla umudu büyütmeye çalışırken sizin, partimiz HDP'ye dönük bazı açıklama ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum.
HDP'li bir seçmen olarak sizi daha iyi anlayabilmek için bazı konuların netleşmesinde büyük yarar görüyorum. Siz Millet İttifakının bir parçası olarak kendi ittifakınızdaki partilerle bile kıran kırana bir müzakere yürüttünüz. Size hak olan müzakere siyaseti, HDP için neden bir hak değil? HDP seçmenini ikinci sınıf yurttaş, iradesiz vatandaş olarak görmediğinizden eminim. O halde HDP'nin, oy vereceği Cumhurbaşkanı adayı ile müzakere yapmasının nasıl bir sakıncası olabilir?
"HDP'NİN OYUYLA CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OLACAKSINIZ"
Kaldı ki HDP'nin defalarca açıkladığı gibi müzakere başlıkları da Eylül 2021'de HDP'nin ilan ettiği 11 maddelik tutum belgesidir, öyle gizli kapaklı şeyler de değil. HDP destek kararı alırsa Sayın Kılıçdaroğlu çok yüksek olasılıkla Cumhurbaşkanı olacak ve siz de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız. Ayrıca partiniz birkaç bakanlık görevi üstlenecek.
İTTİFAK İÇİN ŞARTLARINI SIRALADI
Sayın Genel Başkan, bu durumda açık açık sormam gerekiyor:
1) HDP'li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? Benim de oyumla Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Bu arada, yerel seçimlerde Millet İttifakının belediye başkanlarının kazanmasını sağlayan HDP oyları için “istemem” demediğinizi de hatırlatırım.
2) HDP'nin bakanlık isteği olmamasına rağmen bazı arkadaşlarınız “HDP'ye bakanlık vermeyiz” diyerek biz HDP'li seçmenleri incitmiş, ötekileştirmişti. Şimdi bu arkadaşlarınız HDP seçmeninin oylarıyla bakanlık koltuklarına oturmaya adaylarsa bizi ikna etmeniz gerekmez mi?
3) HDP demokratik ilkeler dışında herhangi bir talepte bulunmadığını açıklamasına rağmen “HDP ile diyaloğu CHP kurabilir ama taviz verilemez, talepleri de bu masaya getirilemez” dediniz. Demokratikleşmeye dair talepleri taviz olarak mı görüyorsunuz?
Eğer iktidar olursanız ve HDP'nin talepleri sizin masanıza gelmeyecekse bize hangi masayı öneriyorsunuz? Elli yıldır yapıldığı gibi bizi yine “terörle mücadele masasına” mı yönlendirmeyi düşünüyorsunuz?
4) HDP de HDP seçmeni de eşitler arası, omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında hiçbir üstenci, dayatmacı, egemen bakış açısıyla yaklaşımı asla kabul etmeyecektir.
Sorunlarımızın demokratik siyaset alanında, barış içinde, çağdaş şekilde konuşarak çözülmesi dışında herhangi bir yöntemi benimsemiyoruz. Sizin önerdiğiniz başka bir yöntem var mı?
"SEÇMENLER ARASINDA HİÇBİR SORUN YOK"
Sayın Genel Başkan, tüm seçmenler gibi İYİ Parti ile HDP seçmenleri de sokakta yan yana yaşıyor, aynı ateşte kavruluyorlar. Seçmenler arasında bir arada durmakla ilgili hiçbir sorun yokken siyasi öncülerin de topluma layık olması gerektiğine inanıyorum.
Koşullarımız ve kararlarımız ne olursa olsun bir arada eşit, özgür ve refah içinde yaşayan Türkiye’yi var etmek zorundayız. Sizlerin de bu çabaya katkı sunacağınıza inanıyor, tekrardan hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.
Sonuç olarak Sayın Akşener, biz Kürdüz. Kimliğimiz, dilimiz, kültürümüz, sanatımız, tarihimiz var. Haklı taleplerimiz var. Bunu asla unutmayın!"