Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'li Tanrıkulu'na sert tepki: Sözde vekil, terörist müsveddesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde '108. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu.

Kaymakam adaylarına kendi hayatından örnekler vererek tavsiyelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın; bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya gidiyoruz. Bunu böyle bileceğiz. Bu noktada devletin tepesiyle kaymakam arasında hiçbir fark yoktur" dedi. Günde 5-6 saat uyuduğunu söyleyen Erdoğan, "Kaymakamın gecesi gündüzü olmaz, tatili olmaz. Sabah 9 gibi işe başlayıp akşam 5-6 gibi kapısını çekip çıkan kişiden de zaten yönetici hiç olmaz" ifadelerini kullandı.

"TSK 15 köylüyü helikopterden attı" iddiasıyla tepki çeken ve hakkında soruşturma başlatılan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'na tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sözde milletvekili ama terörist müsveddesi. Benim kahraman askerime nasıl laflar atıyor, hakaret ediyor herhalde televizyonlarda izlediniz. Bunlara gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da vereceğiz" şeklinde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Atalarımız sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır diyor. Bugün bu sözün hikmetine bir kez daha şahit oluyoruz. Toplam 39 ay süren adaylık maratonunu alnınızın akıyla tamamlamanın haklı gururunu yaşıyorsunuz. Bu süreçte her alanda kendinizi yetiştirdiniz. Yurt dışındaki 8 aylık eğitim sürecinde yabancı dil seviyenizi geliştirirken, deprem bölgesinde geçirdiğiniz 3 ay boyunca da afet yönetimini bizzat sahada müşahade ettiniz. Yabancı dil eğitimi dahil 3 yıldan fazla süren adaylık döneminiz, esasen devletimizin kaymakamlık makamına verdiği önemi gösterir. 

Aldığınız yoğun eğitimlerin sizleri bu önemli makama en donanımlı şekilde hazırladığını düşünüyorum. Tabii burada pratikle takviye edilmiş olsa da kitabi bilginin katkısı bir yere kadar. Her mesleğin asıl incelikleri görev esnasındayken öğrenilir. Sizler de iyi, başarılı mülki idare amiri olmayı inşallah öğreneceksiniz. Başarılarınızla şimdiye kadar ailelerinizi gururlandırdınız, bundan sonraki başarılarınızla ise devletin ve milletin yüz akı olacaksınız. Şu an karşımda duran her bir arkadaşımın, yürütmenin başı olan şahsımı en iyi şekilde temsil edeceğinden asla şüphe duymuyorum ama yine de bazı hususları hatırlatmakta fayda var. 

Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın; unvanlarımız ayrı olsa da hepimiz aziz milletimizin birer hizmetkarıyız. Bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya gidiyoruz. Bunu böyle bileceğiz. Yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla devlet unsurunun asli görevi budur. Bu noktada devletin tepesiyle kaymakam arasında hiçbir fark yoktur. Her birimiz 85 milyonun tamamına hizmet etmekle mükellefiz. İnsanımızın derdine derman olmak, şehirlerimizin gelişmesine katkı sunmak büyük bir misyondur. Mükli idare amirlerimiz diğer kamu görevlilerine kıyasla, devletin tüm birimlerinin koordinasyonu vazifesini üstlenmek suretiyle yükü daha ağır bir sorumluluk taşımaktadır.

"KAYMAKAMIN GECESİ GÜNDÜZÜ OLMAZ"

Kaymakamlarımız kişisel kabiliyetleriyle iz bırakma, görev yaptıkları yerle damga vurma imkanına sahiptir. Adaletli, merhametli, gülen yüzlü kaymakamlarımız, sorumluluk alanlarının en ücra köşesine kadar uzanan şefkat ve yardım eli olmak mecburiyetindedir. Madem bu mesleği seçtiniz, o zaman şunu biliyorsunuz; kaymakamın gecesi gündüzü olmaz, tatili olmaz. Sabah 9 gibi işe başlayıp akşam 5-6 gibi kapısını çekip çıkan kişiden de zaten yönetici hiç olmaz.

"GÜNDE 5-6 SAAT UYUYORUM, SİZ DE BÖYLE OLUN"

Mülki idare amirliği, mesai saatleri arasında yapılacak bir meslek değil. Bizi temsilen görev yaptığınız ilçelerde günün 24 saati, haftanın 7 günü, yılın 365 günü çalışacak bir tempo ve motivasyonla işinize sarılmanızı bekliyorum. Ben cumhurbaşkanı olarak böyle çalışıyorum. Uykum 5 saat, bilemediniz 6 saat. Gece eve gidişlerim bazen 12, bazen 1, bazen 2. Böyle çalışıyorum, aksi takdirde bu iş yürümez. Dolayısıyla sizlerden de bunu bekliyorum. Başka türlü ne milletle güçlü ilişki kurarsınız ne de geride özlemle yadedilecek bir miras bırakabilirsiniz. Atalarımızın dediği gibi, 'at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.' Adı unutulan değil örnek gösterilen kaymakam olmaya gayret edin.

CHP'Lİ SEZGİN TANRIKULU'NA TEPKİ

Ülkemizin kararlılığı birilerinin uykularını kaçırmış. İşte görüyorusunuz, sözde milletvekili ama terörist müsveddesi. Benim kahraman askerime nasıl laflar atıyor, hakaret ediyor herhalde televizyonlarda izlediniz. Bunlara gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da vereceğiz. Biz ikinci sınıf demokrasiye evet demiyoruz, birinci sınıf demokrasi. İkinci sınıf hak ve özgürlüklere, ekonomiye mahkum edenler Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan ciddi manada rahatsızlık duyuyor. 

Yüzyıllardır mazlumların yer altı kaynaklarını sömürerek kendilerine refah düzeni kuranlar ve onların içerideki temsilcileri, küresel adaleti savunan bir Türkiye gerçeğine tahammül edemiyor. Turizmde, ticarette, yatırımlarda, diplomaside ve savunmada sürekli ölçek büyüten Türkiye'yi engellemek için beşinci kol faaliyetleri dahil her yol deneniyor. İHA'larımıza, SİHA'larımıza niçin tahammül edemiyorlar? Çünkü Gabar'ı, Cudi'yi, Tendürek'i inlerinde bu teröristleri vurdukları için tahammül edemiyorlar. İster etsinler ister etmesinler. Biz adil bir devlet olarak görevimizin gereği neyse sonuna kadar yaptık ve yapacağız.

SIĞINMACILAR ÜZERİNDEN PROVOKASYONLARA CEVAP

Son dönemde sosyal medya mecralarından körüklenen, milletimizi karamsarlığa sürüklemeye yönelik çabalar bunun örneklerinden biri. Çoğu yalan ve manipülasyon ürünü olan görüntüler üzerinden bir fitne ateşi yakılmaya çalışılıyor. Yurt dışındaki firari FETÖ'cüler ve PKK'lılar başta olmak üzere düşmanlarımızın başını çektiği bu fitne ateşine maalesef içerideki bazı siyasiler de destek veriyor. FETÖ'cülerin ve PKK'lıların kukla gibi oynattığı bu şahıslar bilerek veya bilemyerek ülke ve millet düşmanlarının değirmenine su taşıyor.

Sokakta, otobüste, okulda, çarşıda, pazarda hayatını sürdüren insanları tahrik eden hatta işi fiziki saldırıya kadar götüren bazı kendini bilmezlerin olduğunu görüyoruz. Ne Türkiye böyle bir devlet ne de milletimiz böyle bir millettir. Bizim milletimizin yüreği Anadolu coğrafyası kadar geniştir. Tarihimizin hiçbir döneminde sömürgecilik lekesi olmadığı gibi ırkıçılık ve faşizm lekesi de olmamıştır. Küresel akımların ve bunların yol açtığı sorunların ülkemize olan yansımalarını asla gözardı etmiyoruz. Bu sorunların her biriyle mücadelemizi hukuk çerçevesinde sürdürüyoruz.

"KAÇAK GÖÇMENE VE FİTNE TACİRLERİNE İZİN VERMEYİZ"

Yabancı düşmanlığı gibi faşist lümpenliğin toplumda yayılmasına izin vermeyeceğimiz gibi hudutlarımızın güvenliğini ve ülke içindeki kontrolleri etkinleştirerek yasa dışı göçle ilgili sorunları çözeceğiz. İnsani sebeplerle ülkemize kabul ettiğimiz sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde evlerine dönmeleri için yoğun çaba harcıyoruz. Katar'ın finans desteğiyle başlattığımız konut projemiz tamamlandıkça şimdilik 600 bin civarındaki geri dönenlerin sayısı daha da artacak. Burada çizgimiz ve duruşumuz belli. Ne kaçak göçmene müsaade ederiz ne de fitne tacirlerine izin veririz. Nasıl tarih boyunca vicdani duruşumuzla örnek olduysak geri dönüşlerde de yine örnek olacağız. Sizlerden de görev bölgenizde bu tür hadiseler ve insanlarımızı birbirine düşürmek isteyenlere karşı uyanık olmanızı istiyorum."