Sosyal medyada gündem olan "Erkekler sadece ölünce çiçek alır" paylaşımları bilimsel olarak kanıtlanmış bir kalp kırılma sorunudur. İskoçyalı bilim insanları tarafından yapılan araştırmalarda kadınlara oranla erkeklerin kalpleri daha çok kırıktır. İşte detaylar...
Kirik kalp sendromuna dair yapilan arastirmalarda ortaya çikan sonuçlar sasirtti. Bundan 10 yil önce erkekler kadinlardan daha umursamaz olup kirilan kalplerinin farkinda degillerdi. Ancak Iskoçyali bilim insanlarinin yürüttügü kirik kalp sendromu üzerine yapilan arastirmalarda 10 yilda degisen sistem herkesi üzdü.
Aberdeen Üniversitesi'nde yürütülen kirik kalp sendromu, fiziksel ve ruhsal hastaliklarin birlesiminden ortaya çikti. 3 yil süren arastirmada özellikle erkeklerde 10 yilda büyük bir artis yasandigi belirlendi. Bunun en önemli nedeni ise kadinlarin daha hassas olmasindan kaynakli iddia edilen iliskilerdeki tek tarafli ilgi oldugunun alti çizildi.
Erkekler kadinlarin kendilerini daha az sevdiklerini düsünüyor. Bunun en büyük kaniti ise arastirmaya katilan erkeklerin hiç çiçek almadiklarina dair yaptiklari açiklama oldu. Çogu erkek aslinda sadece ölünce çiçek aldigini düsünüyor. Yapilan sürprizler ve hediyelerin kadinlarin beklentisini artirdigi ancak erkeklerin böyle bir durum yasama oranlari yüzde 30'larda oldugu da tespit edildi.
Erkeklerde artan kirik kalp sendromu sevgisizlik ve ilgisizlik kaynakli altta yatan genetiksel bir durumla da ortaya çiktigi kanitlandi. Arastirmada yer alan Profesör Dana Dawson, tedavi de bu yüzden kadinlara ve erkeklere farkli tedaviyle bakilmasinin altini çizdi. Çünkü hassasiyetin özellikle pandemiden sonra kadinlardan erkeklere geçtigi belirtildi. Bunun öncesinde ise altta yatan iliski de sürekli kadinlara sunulan kosulsuz ilgi oldugu hatirlatildi. Peki kirik kalp sendromu tehlikeli mi?
Dawson, son yillarda fark edilmeden ilerleyen psikolojik sorunlar aniden ortaya çikan ve felaketle sonuçlanabilecek bir saglik sorunu oldugunu belirtti. Bu yüzden kisilerin sadece psikolojik sorunlar için tedaviye baslamamasinin ayni zamanda fiziksel kontrollerinde olmasi gerektiginin altini çizdi. Kalbe giden damarlar sinir sistemi ile beyin arasindaki en hizli baglantidir. Bu baglantida beynin yasadigi herhangi bir duygusal süreç kalbe giden damarlardaki elektronlari etkiler. Bu elektronlar damarlarin ya çok genislemesi ya da çok daralmasina neden olur. Bu da ani kalp krizlerine ya da panik ataklara yol açar.