Vücudumuzda güne yeni başladığımızda enerji düşüklüğü, uykusuzluk, halsizlik veya denge bozukluğu gibi durumlar yaşayabiliyoruz. Uzmanlar günlük protein değeri karşılanmadığında vücuttaki kas kaybına dikkat çekiyor ve sonucunda meydana gelebilen bu durumları kas kaybıyla ilişkilendiriyor. En çok kas kaybına neden olan besinler belli oldu. Vücudumuzda gizlice çeşitli hastalıklara neden olabilecek kas kaybına dikkat edilmesi gerekiyor. İşte detaylar...
Spor salonuna gidenlerin çoğu kas gelişimi için bir diyet listesine ihtiyaç duyuyor ya da protein ağırlıklı besleniyor. Ancak kronik rahatsızlığı olanlar için veya vücutta yağlanma gibi sebeplerden ötürü uzmanlar protein odaklı beslenmeye dikkat çekiyor. Özellikle kasları besleyecek besinlerin az alınması vücuttaki enerjiyi ve günlük yaşam performansını etkileyebiliyor.
Kasları güçlendiren besinler arasında kırmızı et, tavuk göğsü, yumurta, balık, kuru baklagiller, yoğurt, avokado, ceviz ve badem gibi yiyecekler öne çıkıyor. Düzenli spor ve fizik tedaviler güçsüz kalan kasları güçlendirir. Yeterli protein miktarı karşılanmadığı zaman kaslarda zayıflık ve çeşitli hastalıklar yaşanabiliyor. Vücuda yeterli miktarda karbonhidrat alınmaması durumunda ise kasların yıkıma uğrayabileceği ve yağ depolanabileceği unutulmamalı.
Uzmanlara göre halsizlik, enerji düşüklüğü, sürekli uyku hali veya sabahları yorgun uyanma, ruh halinde olumsuz yönde değişimler, denge sorunu gibi etkenler yeterli protein alınmadığı zaman ortaya çıkıyor. Özellikle kilo vermek isteyenlerde de kas kaybı belirtisi oluyor ve bu durumları yaşayabiliyor. Uzmanlar kas kaybına yol açacak yiyecek ve içecekler konusunda uyarıyor. Boxrox’ta yer alan detaylarda vücutta gizlice en çok kas kaybı yaşatan besinler merak edildi. İşte detaylar…
ALKOL
Alkol tüketiminin protein alımıyla birleştirildiğinde kas protein sentezini %37 seviyelerine geliyor. Alkol ayrıca kas iyileşmesi için çok önemli olan uykuyu bozar ve kas dokusunu parçalayan bir katabolik hormon olan kortizol artar.
YÜKSEK ORANDA İŞLENMİŞ ÜRÜNLER
Hazır yemekler ve işlenmiş ürünler genellikle trans yağlar, rafine şeker ve yapay katkı madde bakımından yüksektir. Araştırmalar, trans yağların sistemik tedavisine neden olabileceğini ve insülin bozulmasını bozabileceğini ve besin alımını bozabileceğini göstermektedir. Yüksek şeker alımı ayrıca, insülin direncine yol açan kasların enerji ve iyileşmesi için glikozu verimli bir şekilde emme kabiliyetini azaltır.
ŞEKERLİ İÇECEKLER
İnsülin seviyelerinde ani artışlara yol açar, vücutta yağ taşınmasını sağlar. 2010 yılında yapılan bir araştırmada şekerli tatlandırılmış içeceklerin düzenli tüketiminin artan iç yağ miktarıyla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Yükselen insülin ve glikoz seviyeleri, yeterli besin alımıyla dengelendiğinde katabolik bir durum teşvik edilerek kas protein sentezine de müdahale edilebilir.
OMEGA-6 YAĞ ASİTLERİ AÇISINDAN ZENGİN BİTKİSEL YAĞLAR
Soya fasulyesi, mısır ve ayçiçeği yağı gibi işlenmiş bitkisel yağlarda bulunan Omega-6 yağ asitleri, aşırı tüketildiğinde iltihaplanmayı teşvik eder. Kronik iltihaplanma kas iyileşmesini bozabilir ve yaralanma riskini artırabilir. Simopoulos (2002), yüksek omega-6/omega-3 oranının, kas kazanımını olumsuz etkileyen iltihaplı durumlara ve metabolik hastalıklara katkıda bulunduğunu vurguluyor.
DÜŞÜK KALİTELİ PROTEİN KAYNAKLARI
Sosis, sosisli sandviç ve belirli protein tozları gibi yüksek oranda işlenmiş etler, zayıf amino asit profillerine sahip düşük kaliteli protein içerir. Phillips (2016) tarafından yapılan bir araştırma, yağsız etler, yumurta ve süt ürünleri gibi tam gıda protein kaynaklarının, işlenmiş alternatiflere kıyasla kas protein sentezini uyarmak için gerekli olan üstün lösin içeriği sağladığını bulmuştur.
AŞIRI LİF
Lif bağırsak sağlığı için önemli olsa da, aşırı lif alımı özellikle demir, çinko ve kalsiyum gibi mineraller için besin emilimini engelleyebilir. Weaver ve ark. (1999) tarafından yapılan araştırma, yüksek lifli diyetlerin protein sindirim verimliliğini azaltabileceğini ve potansiyel olarak kas gelişimini etkileyebileceğini göstermektedir.
YAPAY TATLANDIRICILAR
Aspartam, sukraloz ve sakarin gibi yapay tatlandırıcılar genellikle diyet sodalarda, protein barlarında ve şekersiz atıştırmalıklarda bulunur. Kalorisiz olarak pazarlansalar da çalışmalar bunların metabolizma ve besin emiliminde önemli bir rol oynayan bağırsak mikrobiyotasını olumsuz etkileyebileceğini öne sürmektedir.
AŞIRI KAFEİN
Kafein, performans arttırıcı etkileriyle iyi bilinse de aşırı alımı kortizol seviyelerini artırabilir ve uyku düzenini bozabilir. Kötü uyku testosteron seviyelerini etkiler ve kas inşasında olumsuzluğa neden olur.