Imposter Sendromu iş yerinden soğutuyor! Sorun sizde değil, çözüm var

İlgili araştırmalara göre çok başarılı insanlar yeteneklerini daha fazla sorgulama eğiliminde oluyor. Siz de başardıklarınızın sadece şans olduğunu ve becerileriniz, yeteneğiniz ve sıkı çalışmanızla ilgili olmadığını düşünebilirsiniz.

"Imposter" yani "Sahtekarlık Sendromu" her ne kadar masum görünse de, uzun vadede yetersizlik duygusuna, zihinsel sağlığın bozulmasına, kaygıya ve depresyona yol açabilir. Zehirli karşılaştırmalar ve aşırı çalışma, kendinizi değerli olduğunuzu kanıtlamak için zararlı etkiler yaratabilir. Elbette, özgüven geliştirmek zaman alır ancak bazı küçük ipuçları, Sahtekâr Sendromu ile ilişkilendirilebilecek yoğun kaygıyı sakinleştirmeye yardımcı olabilir.

IMPOSTER SENDROMU NEDİR?

Memorial Sağlık Grubun'da yer alan bilgilere göre Imposter sendromu; bireyin kendi kazandığı başarıların tesadüfen oluştuğuna inanması, yeteneklerini görmezden gelmesi ve zekası hakkında ciddi şüpheye düşmesi durumudur. Toplumda sıklıkla karşılaşan bir psikolojik rahatsızlık olan imposter sendromunun temeli duygu durum bozukluğuna dayanır. Imposter sendromuna sahip kişiler bu başarıların tesadüfi bir şekilde geldiğini düşündüğünden dolayı başarıları elde edecek kadar vasıflı ve becerikli olmadığına kendilerini inandırır.

Geleneksel anlamda 'sahtekarlık sendromu' olarak atfedilen rahatsızlık, kişinin sosyal çevresine karşı rol yaptığı düşüncesini oluşturur. Imposter sendromuna sahip kişiler; toplumda, iş hayatında, sınavda ya da herhangi bir alanda başarı sergilediklerinde geldiği konumu hak etmediklerine de inanırlar. Bu kişiler, elde ettikleri başarıların şans eseri olduğunu düşündükleri için kendilerini sahtekar olarak görürler.

KENDİNİZİ GERÇEKLERE DAYANDIRIN

Yeterince iyi, yetenekli, akıllı vb. hissetmemek. onlar duygulardır. Ancak gerçeklere dayanması önemlidir. Yaptıklarınızı listeleyebilir veya üstlerinizden işinizle ilgili olumlu mesaj ve yorumlar görebilirsiniz. Böylece ona hak ettiğini vermeniz kolaylaşır.

BİR ARKADAŞINIZDAN TAVSİYE İSTEYİN

Kendinizi ve yeteneklerinizi sorgulayan olumsuz düşüncelerin kısır döngüsüne girdiğinizde, zaten önyargılı olduğunuz için gerçeği ayırt etmeniz zordur. Bir arkadaşınızın bakış açısı sizi gerçeğe yönlendirebilir. İşyerinde size ve güvensizliklerinize neden olan zorlu bir deneyimi, güvendiğiniz ve birlikte iyi çalıştığınız bir meslektaşınızla paylaşın. Kendileri de durumdan rahatsızlık duymuş ve tuhaf hissetmiş olabilirler, böylece rahatlayabilirsiniz.

BİLMEDIĞINİZİ AMA BİLMEK İSTEDİĞİNİZİ KABUL EDİN

Her şeyi bilmek mantıksız ve imkansızdır ve bunun ne kadar akıllı veya yetenekli olduğunuzla hiçbir ilgisi yoktur. Bir dahaki sefere belirsizlik yaratan bir zorlukla karşılaştığınızda öğrenme olasılığını görün. Araştırmanıza başlayın ve birkaç gün içinde işin gerektirdiği bilinmeyenleri bulacaksınız. Ve yine işler size zor geliyorsa, deneyimli ve güvenilir bir ortaktan yardım isteyin. Önemli olan, küçük, hatta büyük bir başarısızlığa rağmen ilerlemektir.

KENDİNİZİ KİMİNLE KARŞILAŞTIRDIĞINIZI KONTROL EDİN

Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmanıza gerek olmadığı gerçeğiyle başlayalım. Her insan kendi kişisel yolunu çizmiştir ve özel becerilerle karakterize edilir. Yani neredeyse hiçbir kriter yok. Hele ki kendisini bir yöneticiye benzeten yeni bir çalışandan bahsediyorsak yanılıyorsunuz. İşyerindeki insanlara sağlıklı rol modelleri olarak hayran olabilirsiniz ancak bu bir takıntı haline gelip psikolojinizi sabote etmemelidir. Sadece siyah ve beyaz yok. Sadece "Ben mükemmelim" ya da "Ben başarısızım" diye bir şey yok.

MÜKEMMELLİK BİR TUZAKTIR

İşinizde çok iyi, verimli ve faydalı olmayı hedefleyin. Mükemmeli aramak sorunludur ve gerçekçi değildir. Bu, kendini kırbaçlamaya ve baskıya yol açacaktır. Sizi bir adım daha ileriye taşıyacak hatalara da yer bırakmalısınız. Siz insansınız ve bu, profesyonel olarak genel yeteneklerinizi değerlendirmez. Yapabileceğinizin en iyisini hedefleyin ve bununla gurur duyun.

KENDİNİZE KARŞI NAZİK OLUN

Kendinizin en kötü yargıcı olmayın. Hatalarınızı, karşılaştığınız zorlukları kabul edin, ancak aynı zamanda olumlu onaylamaları nezaketle tekrarlayarak iyi noktalarınızı da hatırlayın.

İŞ DIŞINDA AKTİVİTELERE KATILIN

Değeriniz sadece işe bağlı değil. Aynı zamanda hayatınızın bir parçası ama sizi tanımlamayacak. Her insan çalışma ortamının dışında da vardır ve değeri vardır. Yoga veya pilates yapın, tek başınıza veya bir arkadaşınızla koşun, yürüyüş yapın, yeni bir hobi edinin. Yenileneceksiniz ve kendinizi çok daha tamamlanmış hissedeceksiniz.

İşyerinde elde ettiğiniz başarılara rağmen, işinizin ve kariyerinizin sizin bütününiz olmadığını ve değerinizi tanımlamadığını unutmayın. İnsanlar çok daha fazla şeydir. Bunları iş sınırları dışında keşfedip geliştirmek için kendinize yer ve zaman vermelisiniz. Bu şekilde değeri yavaş yavaş daha net göreceksiniz.