Erzincan'daki madendeki felaketten sonra en merak edilen konulardan biri siyanür oldu. Vatandaşları tedirgin eden siyanür hakkında uzman isimler açıklamalarda bulundu. Bazı besinlerin çekirdeklerinde bulunan siyanür aslında dünyanın en güçlü zehridir. İşte siyanür hakkında bilinmeyen gerçekler...
Erzincan'daki toprak kaymasi sonucu endise veren konulardan biri altin çikmasi için kullanilan siyanürün topraga ve suya karisma ihtimali oldu. Bu ihtimal karsisinda tedirgin olan vatandaslara uzmanlardan açiklama geldi. Beslenme ve Fonksiyonel tip uzmani olan Dr. Ahmet Aydinalp, siyanürün hangi besinlerde oldugunu söyledi. Öte yandan siyanürden korunmanin yollarindan bahseden Aydin, bunun için sosyal medyada paylasim yapti. Paylasiminda ise dikkat çeken siyanür basliklarina yer verdi.
Dogada Kiraz, badem, kayisi, seftali ve erik çekirdekleri, fasulye, patates, turp, lahana, salgam, brokoli ve misir gibi besinlerin çekirdeklerinde siyanür bileseni mevcut. Bu yüzden bu besinlerin çekirdekleri tüketilmemeli.
Çekirdekteki siyanürün yüzde 40'i ise besin içeriginde de mevcuttur. Bu bilesin insan sagligina belli oranda tüketildiginde zarar vermez ancak yüksek oranda tüketildiginde ciddi oranda hasar neden olur. Vücuttaki siyanür orani arttikça karacigerdeki enzimler deforme yasar. Aydinalp, sosyal medya hesabindan yaptigi paylasimda kisa sürede siyanürün yüksek olumsuz etkisinin olmadigi ancak uzun vadede siyanürün vücudun yavas yavas hasara ugrattigini altini çizdi.
Vücuttaki siyanürü atmak için ise narinciye oldukça önemlidir. Çünkü yüksek oranda C ve D vitaminleri vücudun genelini temizler. Vücutta artan siyanürlü maddeleri temizleyen bu besinlerde günde üç posta yani günde içinde sabah öglen aksam birer tane portakal, mandalina kivi tarzi besinler tüketilmeli. Bunun yani sira uzman doktor Aydin, bol bol su tüketilmesinin altini çizdi.
Siyanürün ciddi bir zehirlenmeye yol açmamasi için bunun önemli bir ayrinti oldugunun altini çizen Aydinalp, zehirlenme çok hizli reaksiyona neden oldugunu belirtti. Iste Dr. Ahmet Aydinalp'in açiklamalari:
"Insanlik tarihinin en güçlü zehirlerinden biri olan siyanür. Madencilikte kullanimi 1800 yillara dayanir. Altini ayristirmak için kullanilir. Ancak; çevreye ve insan sagligina ciddi yan etkilere neden olabilmektedir.Aslinda bazi meyvelerin çekirdeklerinde, bazi sebzelerde de siyanür bilesenleri bulunur ancak bu düsük miktardadir. Kisa dönemde yüksek maruziyet ölümcül olabildigi gibi; uzun dönemde ortalamanin üzerinde maruziyet de organ düzeyinde hasara sebebiyet verebilmekte.(20-40 ppm günlük) Siyanürden korunmak için öncelikle ona maruziyeti azaltmamiz gerekmektedir. (Sigara içimini azaltma, meslek degisimi vb) Diger önemli nokta uzun süre maruziyette rodanaz enziminin aktivitesini arttirmak ve karaciger faz 2 enzim sistemlerinden, sülfatasyonu arrtirmak önemlidir. Sülfatasyonu arttirmak için de sarimsak, sogan gibi sülfürlü bilesenleri tüketmek. Ayrica metionin ve sisteinden zengin beslenmeliyiz. Ayrica bol protein tüketmek gerekir. Bir önceki paylasimimda Nrf 2 den bahsetmistim. Glutatyon sentezini arttirmak da ve bu mekanizmayi uyarmakta uzun dönem siyanür zehirlenmesine karsi koruyucu olmaktadir. Bu atilim ve dtoksifikasyonda b12 vitamini çok çok önemlidir. Nasil atilir siyanür ? sorusunun cevabi ise; Siyanüre mitokhondrilerde bulunan rodanaz enzimi yardimi ile sülfür baglanir ve tiyosiyonata dönüsür bu da suda çözünür ve vücuttan atilir."
Google Play
App Store
Haberi Paylaş
14:52
İLGİLİ HABERLER
YORUM YAZ