Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan, BBP lideri Destici'yi ziyaret etti: Seçimi ilk turda kazanıyoruz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan​, Cumhur İttifakı​ liderleriyle temaslara devam ediyor. 14 Mayıs seçimlerine Cumhur İttifakı çatısı altında girecek olan Büyük Birlik Partisi​ Genel Başkanı Mustafa Destici​'yi ziyaret etti. BBP​ Genel Merkezi'nde saat 14.00'te başlayan görüşme yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BBP Genel Merkezi'ne gelişinde Mustafa Destici tarafından karşılandı. İki lider seçimler 'ortak liste' ile hareket edip etmeme konusunda fikir alışverişinde bulundu. Ayrıca deprem bölgesi ve toplumun farklı kesimlerinin talepleri de toplantıda gündeme geldi.

BBP lideri Mustafa Destici, görüşmenin ardından kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Destici'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

GÜNDEMDE 3 KRİTİK KONU VAR

"Sayın Cumhurbaşkanımıza ziyareti için teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum. Güzel, faydalı bir görüşme oldu. Pek çok başlıkta istişarede bulunduk.

Öncelikli konu başlığımız depremdi. Deprem bölgesindeki faaliyetleri, BBP ve Alperen Ocakları'nın sahadaki çalışmalarını kendileriyle paylaştık. Zaten ortak ziyaretlerimiz de oldu o bölgeye. Bundan sonra da devam edecek. Depremzedelerin barınmayla ilgili ihtiyaçları karşılandı. Gıda, giyecek, sağlıkla ilgili de eskik yok. Devletimiz bütün kurumlarıyla orada. 

İkinci gündem maddemiz seçime gidilirken toplumdaki pek çok kesimin talepleri var. Bunların pek çoğu çözüldü. Bizde BBP olarak milletin sesiyiz. Biliyorsunuz EYT'liler, 3600 ek göstergeliler, taşeronlar, sözleşmeliler taleplerine kavuştu. Şu anda mağduriyet yaşayan kesimlerin taleplerini de, mesela staj-çırak mağdurları, 3600 ek gösterge bekleyen memurların taleplerini de Sayın Cumhurbaşkanımızla paylaşma imkanını değerlendirdik. Bunun bir sınırı yok ama ne kadar haklı talep karşılanabilirse, biz de BBP olarak büyük memnuniyet duyarız.

"SEÇİMİ İLK TURDA KAZANACAĞIZ"

Üçüncü gündem maddemiz seçim. Değerlendirmelerimizi yaptık. Bizdeki saha çalışmalarını kendisiyle paylaştık. Tabii kim ne derse desin, bize sahadan gelen çalışmalar şunu gösteriyor ki, Cumhur İttifakı seçimlerin hem cumhurbaşkanlığı ayağını hem de milletvekili ayağında Meclis'te çoğunluğu kazanacaktır.

Bu seçim sistemi elbette ki birleşenlere, ortak liste altında seçime katılanlara büyük avantaj sağlıyor. Bu yadsınamaz bir gerçek. Diyelim ki biz 4 parti ortak listeyle seçime girdik. O zaman Cumhur İttifakı yüzde 49-50 civarında oyu var. Daha 1 saat önce gelen ankete göre bu oranda oyumuz var. Partiler ayrı ayrı girdiğinde bir kayıp yaşanacaktır. 4 parti ortak listeyle girerse yüzde 60 çoğunluk sağlanabilir. 360'ın üzerine çıkabilir Cumhur İttifakı'nın milletvekili sayısı. Ama şu anda 4 parti de kendi listelerini hazırlıyor. Biz kendi adaylarımızla seçime girecek şekilde hazırlığımızı yaptık. Ama şu gerçeği şuraya bırakıyorum. Ortak listeyle ilgili somut bir sonuç yok ama bu çalışmalar olmadığı anlamına gelmiyor. Her parti simülasyon çalışması yapıyor. Her partinin görüşüne saygımız var.

'6'LI MASA KAZANIRSA TÜRKİYE'Yİ SİYASİ KAOSA SÜRÜKLER'

Bizim önceliğimiz belli. Milletin istiklalini ve istikbalini önceliyoruz. Doğu Türkistan'dan Filistin'e bütün Türk İslam coğrafyasını önemsiyoruz. Şu anda ana gayemiz budur. Özellikle savunma sanayiinde atılan adımlar, TOGG başta olmak üzere terörle mücadele, bunlarla ilgili müthiş yol alındı. Karşı ittifakın ihtimali çok düşük olsa da, HDP ile birlikte, PKK'nın siyasi şubesiyle birlikte kazanacağı bir seçimin Türkiye'yi kaosa götürüceğinden endişeliyim. Çünkü PKK'nın sözcüleri son dönemde çok hadsizleşti. Sanki bir siyasi parti temsilcisi gibi açıklama yapıyorlar. Açıkça 6'lı masanın adayını destekleme kararı almıştır ki o masaya artık 7'li masa demek lazım. Çıksınlar öyle bir şey yok desinler. 

"ÖZERKLİK VAADİ TÜRKİYE'Yİ BÖLMEKTİR"

Olası bir Millet İttifakı-HDP iş birliğiyle kazanılacak bir seçimde, Suriye'ye yönelik harekatlar duracak, oradaki askeri varlığımız geri çekilecek. ABD niye Cumhur İttifakı'nın devamını değil de Millet İttifakı'nın kazanmasını istiyor? Çünkü başkası olacağına güneyimizde PYD olsun diyen bir Kılıçdaroğlu'nu görmek istiyorlar. Aynı zamanda Avrupa Yerel Yönetim şartını getireceğini söylemiş, yani Türkiye'nin bir bölümüne özerklik vereceğini çok açık ve net ifade etti. Bunlar Türkiye'yi bölmek, parçalamaktır. Kayyum atanan belediyelere tekrar HDP-PKK'lı belediye başkanları atayacağı söylüyor. O başkanlar durup dururken görevden alınmadı, anayasa göre alındı. Biz bunlar yokmuş gibi, normal bir seçimmiş gibi davranamayız.

ÜLKÜCÜ CAMİAYA ÇAĞRI: KIRGINLIKLARI KENARA BIRAKIN

Buradan ülkücü camiaya da sesleniyorum. Öfke, kızgınlık, kırgınlık olabilir ama bir tarafa devletin varlığını koyacaksınız, bir tarafa da küskünlükleri koyup ona göre karar vereceksiniz. Zaman; öfke ve kırgınlıkla yanlış bir karar alıp PKK ile iş birliği yapanların yanında durarak devletin varlığını tehlikeye atma zamanı değildir. İnanıyorum ki her bir ülkücü kardeşim sandığa gittinde milletine bağlılığı ağır basacak ve Cumhur İttifakı'na evet diyecektir.

Sayın Akşener ne dedi, 'HDP eşittir PKK'. Aynen imza atıyoruz. Dolayısıyla HDP'nin desteğini almak PKK ile iş birliği yapmaktır. Dolayısıyla hiçbir ülkücü bunların adayını desteklemez. Bizim kapımız da gönlümüz de milletimizin her bir ferdine, özellikle ülkücü ve Türk milliyetçilerine açıktır. 

Şu anda gündemimizde AK Parti listelerinden aday olma konusu yok."