Tgrt Haber

Alper Gezeravcı'nın deneyi, Türkiye'nin Mars yolculuğuna kapı aralayacak

Editör: Ömer Faruk Doğan / Kaynak: Anadolu Ajansı
02 Şubat 2024 12:51 - Güncelleme : 02 Şubat 2024 12:51
Alper Gezeravcı'nın deneyi, Türkiye'nin Mars yolculuğuna kapı aralayacak

Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) ilk astronotunu gönderen Türkiye'nin bir sonraki hedefi belli oldu. Alper Gezeravcı'nın ISS'de yapacağı "gMETAL" deneyiyle karbondioksit yakan motorlar sayesinde Mars'a yerli ve milli imkanlarla gidilmesi mümkün olacak.

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı​'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) uyguladığı bilimsel deneyler arasında yer alan "gMETAL"in, roket sistemlerinin iyileştirilmesinden zararlı gaz salmayan enerji üretimine, karbondioksit yakan motorlar sayesinde Mars'a yerli ve milli imkanlarla yolculuğa kadar birçok bilimsel ve teknolojik gelişmenin önünü açması bekleniyor.

"gMETAL" Proje Yöneticisi TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinden (TÜBİTAK MAM) Prof. Dr. İskender Gökalp, deneyin uygulanabilmesi için 1,5 yıldan fazla süredir çalıştıklarını söyledi.

Gökalp, yer çekimsiz ortamda fiziksel, kimyasal ya da biyolojik durumların değişim gösterdiğine işaret ederek, Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın ISS'de uyguladığı 13 deneyin yer çekimsiz ortamın etkilerini incelediğini anlattı.

"AY'A VE MARS'A GİDECEĞİZ"

Gökalp, yakıt ile hava arasında etkili bir karışımın gerekliliğine vurgu yaparak, özellikle katı yakıtlı roket motorlarındaki zorlukları anlattı. Katı yakıtlı roket motorlarının yer çekimi etkisi altında katı parçacıkların çökmesi problemini vurgulayarak, bu durumun yer çekiminin etkili olduğu bir ortamda sorun teşkil ettiğini ifade etti.

Bu nedenle de, yer çekimsiz veya çok düşük yer çekiminin olduğu ortamda katı parçacıklarla karışımın nasıl olduğunu incelediklerini belirtti, "Onun için birtakım tüpler gönderdik. Bunun içinde yanıcı olmayan silisyum oksit bulunuyor. Katı yakıtlı motorlar, savunma veya sivil sistemler için nasıl iyileştirme yapmamız gerekir ki katı yakıtlı motoru uzayda ateşleyeceksek o karışım güzel olsun, yanma da güzel olsun. Ay'a veya Mars'a gideceğiz diyoruz. Mars için küçük bir roket yapmayı amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Alper Gezeravcı'nın deneyi, Türkiye'nin Mars yolculuğuna kapı aralayacak - 1. Resim

Uzay keşiflerinin geleceğine yönelik hedeflerine de değinen Prof. Dr. Gökalp, Ay veya Mars gibi hedeflere gitmek için daha verimli roket motorlarına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bu doğrultuda, özellikle Mars'ın atmosferinin yüzde 95'inin karbondioksit olduğunu dikkate alarak, dünyadan alüminyum veya magnezyum gibi metal parçacıklar götürüp oradaki karbondioksiti yakıt olarak kullanacak bir roket teknolojisi geliştirmeyi amaçladıklarını açıkladı.

Son olarak, bu motorların çalıştıktan sonra durmaması için karışımın optimum düzeyde olması gerektiğine vurgu yapan Gökalp, bu çalışmaların uzay keşifleri için daha ekonomik ve güçlü roket motorlarına ulaşma amacını taşıdığını ifade etti.

Gökalp, dünyada fosil yakıt kullanımı nedeniyle karbondioksit ortaya çıktığını belirterek, bu durumun küresel ısınmaya neden olduğuna dikkati çekti.

"Karbondioksit salmadan nasıl ısı ve enerji üretilecek?" sorusuna da yanıt aradıklarını anlatan Gökalp, "Mesela demir ile havanın oksijeni birleşip yanınca bayağı kuvvetli bir ısı ve demir oksit çıkıyor. Bu demir oksidi tekrar alıp, demir fabrikalarına geri gönderip, oradan tekrar demir cevherine dönüştürebiliyorsunuz. Bu, döngüsel ekonominin en güzel örneklerinden biri." diye konuştu.

Alper Gezeravcı'nın deneyi, Türkiye'nin Mars yolculuğuna kapı aralayacak - 2. Resim

gMETAL DENEYİ NEDEN ÖNEMLİ?

Gökalp, "gMETAL"de yanma değil, "karışımı iyileştirme" deneyi yapıldığının altını çizerek, bu deneyin yeryüzünde de yapılabileceğini söyledi.

Her an uzaya çıkarak deney yapma imkanının bulunmadığını vurgulayan Gökalp, şunları kaydetti:

"Uzay çalışmalarına Türkiye'nin güçlü şekilde katılmasını istiyorsak bu deneyleri sıklaştırmamız lazım. Yer çekimsiz ortamı dünyada gerçekleştirmenin iki yolu var. Birincisi parabolik uçan uçaklar. Bir Airbus düşünün bu Fransa'da var şu anda. 45 derece ile kalkıp iniyor. Parabolün tam tepe noktasında 20 saniye kadar yer çekimini 100'e bölebiliyoruz. O uçağın içini laboratuvar olarak kullanabiliyoruz. Bu en güzel yöntemlerden biri. Türk Hava Yollarının elinde bir sürü Airbus var.

O uçaklardan birinin kanatlarını biraz kuvvetlendirmek gerekiyor. Elbette onu sürecek pilotun da yetiştirilmesi lazım. Belki Alper döndüğünde o işi de yapabilir. İkinci yol da asansör yöntemi. Asansör düştüğünde kısa süreli havada uçma durumu oluyor. Bunlar için de serbest düşüş kuleleri var. En büyüklerinden biri 110 metre yüksekliğinde Almanya'da bulunuyor. Burası her gün deney yapmak isteyen araştırmacılarla dolu. Türkiye'nin inşaat sektörü çok güçlü. Bu da rahatlıkla kurulabilir, düşük yerçekiminde deneyler yapılır. Bilhassa gençlerimiz uzay çalışmaları sistemine daha hızlı dahil olurlar."

Gökalp, en büyük serbest düşüş sisteminin Japonya'daki 1 kilometrelik kömür madeni kuyusu olduğunu ancak buranın kapatıldığını ifade ederek, "Ben, deneyleri yapmak için Japonya'ya gittim. O sırada Japonlar başka bir Türk daha var dediler. gMETAL projesinin diğer yöneticisi Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil ile o gün tanışmıştık." diye konuştu.

Gökalp, gençleri heveslendirip beyin göçünü engellemek için bu tür çalışmaların yurt içinde yapılabilmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: Anadolu Ajansı
500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...