Bilim insanları, bir roketin üzerinize düşme olasılığını hesapladı: Çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı
![Bilim insanları, bir roketin üzerinize düşme olasılığını hesapladı: Çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı Bilim insanları, bir roketin üzerinize düşme olasılığını hesapladı: Çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı](https://i.tgrthaber.com/images/haberler/25-02/05/bilim-insanlari-bir-roketin-uzerinize-dusme-olasiligini-hesapladi-carpici-sonuclar-ortaya-cikti-17387665951176.jpg)
Bilim insanları, uzaydan düşen roket enkazlarının uçuş güvenliği için giderek büyüyen bir tehdit oluşturduğunu ve bir yolcunun bu sebeple ölme ihtimalinin yıllık 2.200'de 1 olduğunu açıkladı. Artan roket fırlatma sayısıyla birlikte, kontrolsüz enkazların yoğun hava sahalarına düşme riskinin yükseldiği ve bu durumun uçuşları aksatıp can kayıplarına yol açabileceği belirtildi.
Uçak ile seyahat etmenin birçok kişiyi strese sokmasının pek çok nedeni var; bitmek bilmeyen rötarlar ve şiddetli türbülans bunlardan sadece bazıları. Ancak bilim insanları, uçak yolculuğu yaparken endişelenmemiz gereken yeni bir şey daha keşfetti. British Columbia Üniversitesi'nden araştırmacılar, bir roket enkazının uçağa çarpması sonucu bir yolcunun ölme ihtimalini hesapladı.
Araştırmacılar, herhangi bir yılda bir yolcunun uzay enkazı nedeniyle ölme ihtimalinin 2.200'de 1 olduğunu belirtiyor. Bu tahmin, uyduların oluşturduğu tehlikeleri göz ardı ederek sadece düşen roket gövdelerinin riskini dikkate aldığı ve enkazın daha küçük parçalara ayrılmadığını varsaydığı için ihtiyatlı bir öngörü olarak karşımıza çıkıyor.
ROKET ENKAZLARI, UÇAK YOLCULARI İÇİN RİSK OLUŞTURUYOR
Önceki çalışmalar, önümüzdeki on yıl içinde bir uzay enkazının 1 veya daha fazla kişiyi öldürme ihtimalinin 10'da 1 kadar yüksek olabileceğini öne sürüyor. Ayrıca uçağa çarpma olasılığı nispeten düşük olsa da roket enkazları, yolcular için ek maliyetlere ve gecikmelere neden olma potansiyeline sahip. Araştırmacılar, bu yıl içinde yoğun hava sahalarından birine bir roket parçasının düşme ihtimalinin yüzde 26 olduğunu hesapladı.
Uzay yolculuğu daha ucuz ve erişilebilir hale geldikçe, her yıl gerçekleştirilen roket fırlatma sayısı hızla artıyor. Fırlatma verilerini takip eden RocketLaunch.org sitesine göre, sadece 2000 yılında 81 başarılı roket fırlatması gerçekleşti. 2024 yılında ise bu sayı 258'e yükseldi ve hâlâ yörüngede bulunan 2 bin 300 roket gövdesi var.
Uzay endüstrisindeki bu patlamanın yan etkisi, Dünya'ya geri düşen roket parçalarının sayısını da artırması. Roketler fırlatıldığında, alt kademeleri ve iticileri ayrılarak yörüngede kalıyor. Bu aşamalar yeterince hızlı veya yüksekte yörüngeye oturmazsa, kaçınılmaz olarak atmosfere çekiliyor ve ya tamamen yanarak yok oluyor ya da enkaz olarak yere düşüyor.
Şu anda, roket gövdesinin ayrıldıktan sonra ne olacağını kontrol altına almayı amaçlayan tedbirleri içeren fırlatmaların oranı yüzde 35'ten az. Geçtiğimiz yıl 120 adet kontrolsüz roket, atmosfere yeniden giriş yaptı. Bu girişler giderek daha fazla nüfuslu bölgeler üzerinde gerçekleşerek hava yolu trafiğini aksatıyor ve insan hayatını tehdit ediyor.
ROKETLERİN ATMOSFERE YENİDEN GİRİŞİ, HAVA SAHALARINI ZORA SOKUYOR
Çalışmanın Baş Yazarı Dr. Ewan Wright, SpaceX'in Starship roketinin fırlatıldıktan kısa bir süre sonra patlamasının, hava sahasını aniden kapatmak zorunda kalmanın zorluklarını ortaya koyduğunu belirtti ve şunları ekledi:
"Yetkililer uçaklar için bir 'girilmez bölge' oluşturdu ve birçok uçak geri dönmek veya rotasını değiştirmek zorunda kaldı. Bu, enkazın nereye düşeceği hakkında iyi bilgilere sahip olduğumuz bir durumdu. Ancak kontrolsüz bir şekilde yörüngeden atmosfere yeniden giren enkazlar için aynı şey geçerli değil."
2022 yılında Çin'e ait 20 tonluk Long March 5B roketi Atlantik Okyanusu üzerinden Dünya'ya düştü. Roketin tahmini rotası, doğrudan İspanya'nın merkezi, güney Fransa ve Monako üzerinden geçiyordu ve bu ülkeler hava sahalarının bazı bölümlerini geçici olarak kapatmak zorunda kaldı.
Araştırmacılar, bu enkazın oluşturduğu riski hesaplamak için 2023 yılının en yoğun hava trafiğine sahip günündeki uçuş sayılarına baktı. O gün, Denver, Colorado en yoğun hava sahasına sahipti ve her 18 km²’lik alanda bir uçak bulunuyordu. Araştırmacılar, bu yoğunluğu zirve olarak alarak, bir bölgenin hava sahasının ne kadar yoğun olduğu ile üzerine enkaz düşme ihtimalini karşılaştırdı.
Hava trafiği yoğunluğu, zirvenin yüzde 50'si veya daha fazlası olan bölgelerde (ki bu tür yoğunluklara büyük şehirler ve ana ulaşım merkezlerinde rastlanabilir) roket gövdesi enkazının hava trafiğini aksatma ihtimalinin yalnızca yüzde 0,8 olduğu hesaplandı.
Bununla birlikte, dünya hava sahasının büyük çoğunluğu bu kadar yoğun değil, bu da enkazın seyahati aksatma olasılığının önemli ölçüde daha yüksek olduğu anlamına geliyor. Ancak ABD'nin kuzeydoğusu ve Avrupa'nın kuzeyindeki havalimanlarının etrafındaki yoğun bölgeler gibi en yüksek yoğunluğun yüzde 10'una sahip bölgelerde enkaz düşme riski yüzde 26'ya yükseliyor.
YILLIK ÖLÜM RİSKİ 2.200'DE 1
Benzer şekilde, Long March roketinin 2022'de yeniden girişiyle kapanmak zorunda kalanlar da dahil olmak üzere, güney Avrupa üzerindeki hava sahasının çoğu, tepe noktasının yalnızca yüzde 5'i veya daha yüksek yoğunluğa sahip. Roket enkazının herhangi bir yıl içinde bu kategorideki hava sahasına yeniden girme ihtimali yüzde 75 olarak hesaplandı.
Araştırmacılar, Scientific Reports'ta yayımlanan makalelerinde, roket enkazının bir uçağa çarpma riskinin yıllık 430.000'de bir olduğunu hesapladılar. Uçak başına 200 kişi düştüğü varsayılırsa, bu da yıllık ölüm riskinin 2.200'de 1 olduğu anlamına geliyor.