Tgrt Haber

Küresel ısınma sorununa yapay zeka çözümü: ClimateGPT!

Editör: Ömer Faruk Doğan / Kaynak: Anadolu Ajansı
10 Haziran 2024 16:27 - Güncelleme : 10 Haziran 2024 16:27
Küresel ısınma sorununa yapay zeka çözümü: ClimateGPT!

Dünyanın dört bir yanından bilim insanları ve araştırmacılar, iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir döneme girdi. ClimateGPT, küresel ısınmanın etkilerini hafifletmek ve bu alandaki çabalara destek olmak amacıyla geliştirilen ilk yapay zeka dil modeli olarak sahneye çıktı.

Günümüzde yapay zeka​ teknolojileri, yaşamın birçok alanını kolaylaştırıyor ve bilimsel araştırmalarda önemli roller üstleniyor olsa da iklim krizi gibi "dünyanın kanayan yarası" olan belirli konularda yetersiz kalabiliyor. İşte tam bu noktada ClimateGPT devreye giriyor.

İklim değişikliğinin etkilerini ele almaya odaklanmış ilk açık kaynaklı yapay zeka dil modeli olma özelliği taşıyan ClimateGPT modeli, bilim insanlarına ve iklim krizi üzerine çalışan araştırmacılara doğru ve güncel bilgi sağlamayı vaat ediyor.

200 MİLYONDAN FAZLA AKADEMİK ÇALIŞMAYLA EĞİTİLDİ

Erasmus AI adlı şirket tarafından geliştirilen yapay zeka dil modelinin tek odak noktasını, iklim değişikliği​ ve bunun bilimsel ve sosyal etkileri oluşturuyor. Veri tabanında 200 milyondan fazla akademik çalışmayı barındıran yapay zeka modeli, kendisine sorulan soruları da makaleleri kaynak göstererek yanıtlıyor.

Küresel ısınma sorununa yapay zeka çözümü: ClimateGPT! - 1. Resim

Eğitilme ve veri merkezi oluşturma süreçleri güneş enerjisi ve hidroelektrik enerji kullanılarak gerçekleştirilen yapay zeka modeline erişmek için, kullanım amacını belirten talep formunu doldurmak yeterli oluyor.

Erasmus AI şirketinin Üst Yöneticisi (CEO) Daniel Erasmus, yapay zeka modellerinin ileriye dönük belirli temalar ve hedefler doğrultusunda şekilleneceği öngörüsünde bulunduklarını ve çağın en temel varoluşsal problemi olan iklim değişikliğine işaret eden bir çalışma yapmak istediklerini söyledi.

"SON 10 YILDAKİ BİR DİZİ AÇIK KAYNAĞI MODELE İŞLEDİK"

Bu noktada iklim krizi odaklı bir yapay zeka dil modeli oluşturmak amacıyla yola çıktıklarını anlatan Erasmus, "Böylelikle iklim krizi odaklı yapılmış ilk model çalışmasını ürettik ve bu modele son 10 yıldaki aşırı hava olaylarını içeren iklime özgü derlemelerle bir dizi açık kaynağı işledik." dedi.

Küresel ısınma sorununa yapay zeka çözümü: ClimateGPT! - 2. Resim

Aşırı hava olaylarını yapay zeka modeline işlerken El Nino ve La Nina etkisini de göz önünde bulunduklarını belirten Erasmus, makaleler, aşırı hava olaylarına ilişkin bildirimler ve iklim değişikliği konusunda geliştirilen son teknolojilere dair verileri modele ekledikleri bilgisini paylaştı.

ClimateGPT'nin bilgilerini bilimsel makalelerden aldığına ve kaynakları da kullanıcılara gösterdiğine değinen Erasmus, yapay zeka modelinin asıl amacının toplumun düşük karbonlu yaşam şekline daha hızlı adapte olabilmesi için yapılan çalışmalara katkı sunarak iklim değişikliğinin hızına yetişmek olduğunu ve bu bağlamda iklim değişikliğinin topluma olan etkilerini de ele aldıklarını kaydetti.

Küresel ısınma sorununa yapay zeka çözümü: ClimateGPT! - 3. Resim

BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ni modele öğrettiklerini aktaran Erasmus, şöyle devam etti:

"YAPAY ZEKA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KARŞISINDA BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"

"İklim değişikliğine katkıları düşük olmasına rağmen Küresel Güney ülkeleri bunun yükünü taşıyor. Bu noktada eşitlik başta olmak üzere çeşitli yönlerden geliştirdiğimiz modelin bütünsel bir anlayış kazanmasını istedik. İklim değişikliği karşısında yürütülen çabaların hızlanması gerekiyor ve yapay zeka bu anlamda büyük önem taşıyor. Bugünden sürdürülebilir bir yarına ulaşmak için önümüzde üstlenmemiz gereken bir dizi rol, vermemiz gereken bir dizi karar bulunuyor. Yakın zamanda yayımlanan bir araştırma, iklim değişikliği karşısında erken harekete geçme ile geç harekete geçme arasındaki maliyet farkının ortalama 100 trilyon dolar olduğunu ortaya çıkardı. Bu, aşağı yukarı küresel ekonominin 1 yıllık gayri safi milli hasılası demek."

Verilen cevapların doğruluğunu ABD'deki Georgetown Üniversitesi ile işbirliği yaparak test ettiklerini ve cevapların ortalama yüzde 82 oranında doğru çıktığını bildiren Erasmus, ClimateGPT'ye sorulan bir soru hakkında ne kadar çok akademik çalışma varsa, verilen yanıtın doğru olma ihtimalinin o kadar fazla olduğunu ifade etti.

"MODELİ HER GÜN GELİŞTİRİYORUZ"

Erasmus, "Örneğin Ruanda'daki iklim etkilerine baktık. Buradaki doğruluk oranımız yüzde 58 ile yüzde 62 arasında değişiyordu. Veri tabanında bu bölge için çok fazla makale olmadığı için böyle bir sonuç aldık. Sonuç mükemmel değil ama yine de normal. Daha verimli cevaplar verebilmek için modelin veri tabanını her geçen gün geliştiriyoruz." diye konuştu.

Çalışmalarının amaçlarından birinin de iklim değişikliği konusunda dezenformasyonla mücadeleye katkı sağlamak olduğunu sözlerine ekleyen Erasmus, "ClimateGPT ile iklim değişikliği hakkındaki küresel bilgimizi artırmak istiyoruz. Buradaki amacımız genel olarak insanların iklim konusunda daha iyi kararlar almasına ve durumu daha iyi anlamalarına yardımcı olmak." sözlerini sarf etti.

İklimle ilgili çok düşük seviyeli kararlardan politik düzeydeki kararlara kadar her konuda soru aldıklarından bahseden Erasmus, özellikle kurumların karbon ayak izlerini azaltmak için neler yapabileceklerini sormalarının ve bu konuda yol haritası istemelerinin kendilerini memnun edeceğini dile getirdi.

Erasmus, insanların, yaşadıkları bölgelerin iklim krizine karşı kırılganlıkları hakkında bilgi almak için ClimateGPT’ye başvurduklarını, çatılara güneş panelinin nasıl kurulacağı konusunda da sorular geldiğini belirtti.

Kaynak: Anadolu Ajansı
500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...