Okyanus yüzeyinde şaşırtan keşif! Bilim insanları gizemli oksijen kaynağını duyurdu
Bilim insanları Pasifik Okyanusu'nun güneş ışığı almayan diplerinde 'koyu oksijen' üretimini keşfetti. Sonuçlara göre, derin denizdeki kaya benzeri mineral yataklarının oksijen üretebileceği düşünülüyor. Buluş, deniz tabanı madenciliğinin etkisine ilişkin tartışmaları beraberinde getirebilir.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde ve okyanuslarda araştırmalarını sürdüren bilim insanları şaşırtan bir çalışmaya daha imza attı. Pasifik Okyanusu dibinde güneş ışığının tamamen yokluğundan dolayı fotosentezin imkansız hale geldiği derinliklerde bir bölümün büyük miktarda oksijen pompaladığı tespit edildi.
GÜNEŞ IŞIĞININ VURMADIĞI ALAN
Sensör okumaları, oksijenin yüzeyin 4.000 metre (yaklaşık 13.100 fit) altında, ışığın nüfuz edemediği deniz tabanında üretildiğini gösteriyordu.
Araştırmacılar, oksijenin su moleküllerinin parçalanmasını katalize ederek oksijen üretiminde rol oynayabilecek polimetalik nodüller adı verilen eski, erik büyüklüğündeki oluşumlarla dolu bir bölgede keşfedildiğini düşünüyor.
GİZEMLİ BÖLÜM
Nature Geoscience 1'de yayınlanan bulgulara göre Oban'daki İskoç Deniz Bilimleri Derneği'nde deniz tabanı ekolojisti olan yazar Andrew Sweetman, oksijen üretimini sağlayan madde veya bölümün gizemli olduğuna dikkat çekiyor.
Araştırmacılar, Hawaii ve Meksika arasındaki bir alan olan Clarion-Clipperton Bölgesi'ndeki deniz tabanı ekosistemlerini inceliyordu. Bu tür keşif gezileri sırasında ekip, deneyler yapmak için deniz tabanına batan bir modül bıraktı.
Yazarlara göre modül oraya vardığında silindirik odaları aşağı doğru sürerek deniz tabanının küçük bölümlerini bir miktar deniz suyuyla birlikte kapattı ve "deniz tabanının kapalı bir mikrokozmosunu" oluşturdu. Ardından iniş aracı, sınırlandırılmış deniz suyundaki oksijen konsantrasyonunun birkaç güne kadar olan sürelerde nasıl değiştiğini ölçtü.
Araştırmacılar, yaptıkları deneylerin hemen hepsinde oksijen seviyelerinin birkaç gün içinde arttığını görünce şaşırdı. Laboratuvar analizleri ve simülasyonları yapıldıktan sonra nodüllerle ilişkili elektrik yükünün suyu hidrojen ve oksijen gibi bileşen elementlerine ayırdığı öne sürüldü. Bulgular, deniz altı oksijen kaynaklarının anlaşılmasına potansiyel olarak ekstra bir boyut katabilir.
DÜNYADAKİ GAZ ÜRETİMİNİN YARISI SAĞLANIYOR
Dünya okyanuslarının, karada olduğu gibi ışık kullanarak fotosentez süreciyle karbondioksiti oksijene dönüştüren organizmalar aracılığıyla, yeryüzündeki gaz üretiminin yaklaşık yarısını sağladığı tahmin ediliyor.
Güneş ışığının olmadığı bir bölgede olası bir oksijen kaynağının keşfi, okyanuslardaki yaşamın nasıl başladığına dair ilginç yeni soruları gündeme getiriyor.
Derin deniz madenciliğinin savunucuları, deniz tabanından nodüllerin kaldırılmasının çevreye vereceği zararın, Endonezya'nın karada nikel madenciliği yapma girişiminin yol açtığı yıkımla karşılaştırıldığında çok önemsiz kalacağını savunuyor. Çevre grupları, derin denizdeki minerallerin sömürülmesinin çok fazla bilinmeyen etkiye sahip olduğunu, son bilimsel bulguların beklenmeyen olası sonuçlara işaret ettiğini söylüyor.