Samsun'un Çarşamba ilçesinde muhtarlık seçimleri nedeniyle başlayan anlaşmazlık, kanlı kavgaya dönüşmüş ve 15 Temmuz 2024 tarihinde yaşanan acı olayda, 23 yaşındaki Eren Kılıç ve 31 yaşındaki ağabeyi Emre Kılıç, silahla vurularak öldürülmüştü. Olayla ilgili tutuklanan İbrahim Ay ilk duruşmada “kendimi korumak için ateş ettim" derken acılı anne Saliha Kılıç, “Oğullarıma pusu kurup öldürdüler. Ekmeğimi yiyen evimde kalanlar yaptı. Ana yüreğim dayanmıyor hakkımı helal etmiyorum. En ağır cezayı alsın" dedi.
Samsun'un Çarşamba ilçesine bağlı Demirli Mahallesi'nde muhtarlık seçiminden kaynaklanan tartışma, trajik bir şekilde son buldu. İddiaya göre, yaşanan anlaşmazlık sonucunda İbrahim Ay, pompalı tüfekle Eren Kılıç (23) ve ağabeyi Emre Kılıç'a (31) ateş açtı. Olayda Kılıç kardeşler hayatını kaybederken, Ay'ın arkadaşı Gökhan İ. yaralandı.
Soruşturma kapsamında İbrahim Ay ile birlikte Gökhan İ., Z.E. ve Y.T. gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden Gökhan İ. serbest bırakılırken, İbrahim Ay ile Z.E. ve Y.T. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ancak yapılan ara duruşmada Z.E. ve Y.T. adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
İki kardeşin hayatını kaybettiği cinayet davasının ilk duruşması Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanık İbrahim Ay hakkında, "kasten öldürme" suçundan iki kez müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Sabah'tan İlhan Demircioğlu'nun haberine göre, mahkemede savunma yapan Ay, "Bana saldırdılar, kendimi korumak için arabadan tüfeği alıp rastgele ateş açtım. Amacım öldürmek değildi" dedi. Mahkemede dinlenen tanıklar ise darp olayının olmadığını, İbrahim Ay'ın pompalı tüfeği aracın içinden değil sakladığı yerden çıkardığını ifade etti.
3 çocuk annesi Saliha Kılıç, iki oğlunu kaybetmenin acısını yaşadığını belirterek, "Oğullarım muhtar seçimi tartışması ve sonrasında yaşanan tartışmalar nedeniyle köyün karanlık tarafına çağrıldı. Eşim de olay yerine sonradan gitmiş. Benim oğullarıma pusu kurdular. Benim ekmeğimi yedi evimde kaldılar ama benim oğullarımı acımasızca vurdular. Ana yüreğim dayanmıyor hakkımı helal etmiyorum hiçbirine. Çocuklarımın mezarına gittikçe acım daha da katlanıyor. Ben çocuklarıma bir daha asla sarılamayacağım ama o ne kadar ceza alırsa alsın yaşıyor olacak." dedi.