İstanbul Esenyurt’ta 23 yaşındaki Erva Raziye Asar’ın ölümüyle ilgili ortaya çıkan detaylar kan dondurdu. Genç kızı önce öldürüp parçalayan ardından cesedi, evdeki dondurucuya koyup birkaç gün bekledikten sonra bir inşaata atan cani cinayeti itiraf etti. Davanın ilk duruşmasında karar çıktı. Mahkeme, sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. İşte tüyler ürperten olayın detayları...
Kan donduran olay İstanbul Esenyurt’ta 19 Haziran 2024 tarihinde meydana geldi. Fethi Dağlı isimli şahıs, iş bahanesiyle çağırdığı Erva Raziye Asar'ı boğduktan sonra cesedini 6 parçaya kesip Beylikdüzü'nde bir inşaata atmıştı. Korkunç olayla ilgili katil ilk kez hakim karşısına çıktı.
Sanık Fethi Dağlı savunmasında, "Ben 2022 yılında denetimli serbestlik ile cezaevinden çıktım. 3-4 aydır Beylikdüzü’nde bir sitede güvenlik görevlisi olarak çalışıyordum. Facebook’ta iş bulma grubuna ilan verdim. Ben komisyon alıyordum bu işten. Erva ile bu grupta tanıştım. Ben ev temizliği için bayan arıyordum. Olaydan 1 ay önce Erva ile tanıştım. Evimi temizlemesi için davet ettim. 3 sefer geldi. Sonra bu olay yaşandı. Olay günü bana ‘senden önce tanıştığım kişiler bana iyi davranmadı sen bana iyi davranıyorsun evlenmek istiyorum seninle’ dedi. Ben hastaneye gidip tedavi gör dedim ve reddettim. Bana ‘sen erkek değil misin, ben kendi rızamla seninle birlikte olmak istiyorum’ dedi. Bana ağza alınmayacak şekilde şeyler söyledi. Evden çıkmasını istedim, bana bir şeyler fırlatmaya başladı. Bağırmaya başladığı için elimle ağzını tuttum. Eşarbı boğazına kaydı. Eşarbı sıktım. Maktul yere düştü. Sonra dışarı çıktım. O halde bıraktım. Kendim yaralandığım için pansuman malzemesi aldım" ifadelerini kullandı.
Sanık savunmasının devamında, "Evdeki buzdolabına ceset bozulmasın diye bütün olarak koydum. Sonra işe gittim. Ceset 2 gün evde buzdolabında kaldı. Cesedi 2 gün sonra ortadan kaldırmak amacıyla parçalara ayırdım. Kutulara koydum. Güvenlik kulübesine bıraktım önce kutularla. 1 gece ceset parçaları kutularla kaldı. Sonra asansör kuyusuna attım. Telefonu bende kaldı. Erva’nın halası beni aradı. ‘En son sizinle görüşmüş emniyetten öğrendik annesi çok kötü durumda sizin yanınızda mı dedi?’ Ben de annesi hasta deyince bir şey diyemedim. Annesi de aradı ona da bir şey diyemedim. Erva’nın sim kartını kullandım. Annesinin hastalık durumuna üzüldüğüm için Ervaymış gibi yazışmalar yaptım. Hatta faturasını ödedim. Bir kol parçası inşaat yakınlarında bulunmuş. Güvenlik bir arkadaş beni arayıp bilgi verdi. Onu da uzaklaştırdım. Kol parçasını asansör kuyusunun olduğu yere yeniden attım. Maktulün telefonu da çalıştığım bekçi kulübesindeydi oradan polisler aldı" dedi.
Maktulün annesi Nazik Asar ise beyanında, "İş görüşmesi diyerek olay günü evden ayrıldı. İş görüşmesi diye gitti meğer bu katilin evine gitmiş. Sonra aradım, bana bir defa ‘uzaktayım’ dedi başka seferde ise ‘geliyorum’ dedi. Ama sesi çok boğuk ve donuktu. Bu katille uğraşıyormuş. Daha sonra ben ulaşamadım bir daha kızıma. Katil, kızımın babasını aramış daha sonra. ‘Gitti durduramadım kızınızı’ dedi. Kızımı öldüren sanıktan şikayetçiyim" şeklinde konuştu. Maktulün babası Hasan Asar ise, "Kızımın ağzından sanık kızımın annesi ile mesajlaşmış. Olayın en başında sanık kendisine kadın olarak hesap açmış. Kendisinin kızıma bayan olarak tanıtmış. Kızım olay günü iş görüşmesi yapmak için evden çıktı" dedi.
Mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın ‘kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Sanık ise "Mütalaaya katılıyorum" dedi.
Mütalaanın ardından kararını açıklayan mahkeme, sanık Fethi Dağlı’nın ‘kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasına karar verdi.