Hizbullah lideri Nasrallah öldürüldü, uzmanlardan kritik uyarı geldi: Asıl hedef Türkiye

İsrail ordusu gece yarısından itibaren başkent Beyrut'un güneyinde Hizbullah'ın güçlü olduğu Dahiye bölgesine 40'tan fazla saldırı düzenledi. İsrail ordusu, F-35 savaş uçaklarıyla düzenlenen hava harekatının hedefi olan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğünü duyurdu. Hizbullah, Nasrallah'ın ölümünü doğrulayarak İsrail'le savaşa devam edeceklerini bildirdi. Ateş çemberine dönen Orta Doğu'yu topyekun savaşa doğru daha hızlı biçimde sürükleyecek bu suikast tüm dünyanın gündemine oturdu. Hizbullah'ın geleceği ve İran'ın vereceği tepkiyi değerlendiren uzmanlar, Nasrallah'ın öldürülmesinin sonuçlarının Türkiye'ye de yansıyacağını belirtip kritik uyarılarda bulundu.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, TGRT Haber canlı yayınında çarpıcı açıklamalarda bulundu. İsrail'in kara savaşına girmedikçe Nasrallah suikastının cehennemin kapılarını açmaktan başka bir işe yaramayacağını söyleyen Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Hizbullah'ın bu olayın ardından dağılmasının aksine daha da güçleneceğini savundu. Bölünmüş Orta Doğu projesinin gerçekleşmesi için sıranın Türkiye'ye geleceğine dikkat çeken Şeyhanlıoğlu, bölgede asıl hedefin Türkiye olduğunu vurguladı.

İşte Hüseyin Şeyhanlıoğlu'nun açıklamalarından satır başları...

"CEHENNEMİN KAPILARINI AÇMAKTAN BAŞKA BİR İŞE YARAMAZ"

"Hizbullah son liderlerinin çoğunu aynı bölgede kaybetti. Fuad Şükür, İbrahim Akil olsun, çoğunu  Beyrut'un Dahiye bölgesinde kaybetti. İlk çekirdek kadrodan 2-3 kişi kaldı. Hizbullah 2013'te Suriye savaşına girdikten sonra hem istihbarat, hem askeri hem üst düzey komutanlarının çoğunu Suriye sahasına sürdü. 50 bin kişi gönderdi oraya. Bu onlara bir zafiyet doğurmuş olabilir. Hatta son telsiz saldırılarındaki zafiyetine baktığınız zaman biraz aceleye getirilmiş olabilir. Bu kadar kuvvetli bir düşmanı olan örgütün çok çok daha dikkatli olması gerekirdi.

O açıdan İsrail burada psikolojik bir avantaj elde etmeye çalışıyor. Netanyahu bir kahraman olmak istiyor. Ama kara savaşına girmedikçe, Hamas'ı dahi yok edemedikçe Nasrallah'ı öldürse bile iç kamuoyuna yönelik bir şey ki iç kamuoyunda da yüzde 40'tan fazla Netanyahu karşıtı gösteriler ortada. O açıdan vahşeti artırmaktan, daha büyük bir savaşa yol açmaktan, Nasrallah'ın tabiriyle 'Cehennemin kapılarını açmaktan' başka bir işe yaramaz.

İSRAİL'İN HEDEFİNİ AÇIKLADI

İsrail'e attığı balistik füzelere bakın. Tel Aviv'i vurdu mesela. Kuzeyde yaklaşık 200 bin kişi İsrailli güneye kaçtı. İsrail sırf Hizbullah'tan dolayı kuzeyde 100 bin kişilik ordu tutuyor. İsrail'in burada şöyle bir hedefi var; Lübnan ve önündeki tek direniş ekseni olan Hizbullah'ı bertaraf ederek İsrail yanlısı Hristiyan Falanjistlere teslim etmek. Esas Batı'nın büyük fotoğrafı bu. Bence sadece İsrail'in işi değil, ABD'den, Fransa'dan, İngiltere'den de destek almışlardır. Yani ortak bir operasyon yapılmıştır. Çünkü Doğu Akdeniz'deki Haçlı donanması sadece İsrail'le değil bölgedeki bütün istihbarat örgütleriyle çalışıyor. Özellikle son çağrı cihazları üzerinden yapılan saldırıya baktığınız zaman Batılı istihbarat örgütleri belli ki Hamas'ın içine sızmış durumdalar.

NASRALLAH'TAN SONRA HİZBULLAH DAĞILIR MI?

Nasrallah'ın öldüğü varsayımı üzerinden konuşursak, Hizbullah hiç de dağılmaz, son derece kuvvetlidir. 200 bin civarında her türlü balistik füzeye, her türlü silaha sahip olan bir örgütten bahsediyoruz. Nasrallah ölse de ölmese de, Haniye ölse de ölmese de bu tür örgütler inanca dayalı olduğu için dağılmıyor. Birçok lider öldürüldü. Hamas'ın da lideri öldürüldü. Onlarcası suikasta kurban gitmesine rağmen bu tür örgütler güçleniyor. 

Kaldı ki arka tarafta Suriye'den sürekli Irak hattına doğru İran'dan destek alabilen bir örgütten bahsediyoruz. Nasrallah'ın ölüp ölmemesi hiç önemli değil. Emin olun Nasrallah gider başka Nasrallah gelir. Hizbullah bu alanda sürekli lider değiştirebilme kapasitesine sahip. Hamas'ın da öyle. İşte gördünüz, o gitti bu geldi. Bu anlamda lideri öldükten sonra dağılan örgüt sayısı azdır. Nasrallah ölse de kalsa da İsrail'in Hizbullah'a karşı karadan saldırıyla bir başarı kazanacağını zannetmiyorum. Artı bundan sonra esas İran'dan nasıl bir cevap gelecek onu merak ediyorum.

"İSRAİL TEK BAŞINA HİZBULLAH'LA KALIRSA SAVAŞI KAZANAMAZ"

İsrail ciddi manada ağır darbeler yedi. Bir yıldır savaşı kazanamıyor. Burada ABD, İngiliz donanmaları var. Nasrallah'ın konutuna F-35'in bomba attığı kesin ama arkasında ABD'nin mi İsrail'in mi olduğu belli değil. Kimse bilmiyor, kimin attığı belli değil. ABD olması kuvvetle muhtemel. İsrail tek başına Hizbullah'la kalırsa bütün savaşları kaybetmeye mahkumdur. Hiçbir savaşı kazanamaz. Küçücük bir Hamas'a bile bir yıldır takılıp kaldı.

"İSTİHBARATI YAPAY ZEKADAN ALIYORLAR"

İsrail istihbaratını yapay zekadan alıyor, insan unsurundan değil. Son çağrı cihazlarının patlatılması bunu gösteriyor. Özellikle Starlink uyduları, Google, sosyal medya platformları, buna X dahil olmak üzere bölgeyi yakın bir şekilde takip ediyor. İnsan unsuru bakımından istihbarat alma imkanı olsaydı Yahya Sinvar'ı öldürürdü. Hamas'a baskı kurabilirdi. Bu Hizbullah'ta da böyle. Yani Nasrallah'ın yanına sokulmak öyle kolay değil. Ama yakınındaki birisi o yapay zeka odaklı sosyal medya hesaplarını kullanınca ona ulaşabiliyor. Esas ana gücü yapay zekadan geliyor.

"İRAN İSRAİL'E SALDIRMAZSA BİLİN Kİ..."

Hizbullah İran'ın ileri karakoludur. Doğu Akdeniz'den Tacikistan'a kadar uzanan hatta Hizbullah Şii hilalinin en batı ucudur ve çok önemlidir. İran Hizbullah'a para desteği verir, adam desteği verir, teknoloji desteği verir. Ama İran şu anda nükleer silah kapasitesinde eksiklik olduğu için doğrudan çatışmaya girmek istemiyor. İran Tel Aviv'i yerle bir  edecek bir cevap vermezse bilin ki o Şii kılıcı kırılmıştır. ABD İran'ı bitirmiştir. Bugünden sonra da kimse Orta Doğu'da İran'ın gölgesi ya da Şiilerin gücünden bahsedemez.

Bir de Rusya var. Ukrayna'da başı belada. Rusya dengeyi önceleyen bir siyaset izliyordu ama bu noktadan sonra, özellikle Şoygu'nun son İran ziyareti ve İran'ın Ukrayna'ya vermiş olduğu destekten dolayı kartlar değişecek. İran zenginleştirilmiş uranyum çubuklarını beklemeden Şahap füzelerinin başına nükleer başlık takabilir mi? Görüldüğü kadarıyla Putin verecek gibi duruyor. Rusya'nın da canı çok sıkılmış durumda.

"ASIL HEDEF TÜRKİYE"

Batı olduğu yerde durmuyor. 21. yüzyılın hakimiyet merkezi Sykes Picot gibi bölünmüş Orta Doğu projesine dönüşmüş ve bu da şu anda burada çatışmayla devam ediyor. Bu bizi de etkileyecek, kesinlikle etkileyecek. Bundan bir şüpheniz olmasın. Belki Şii kartının zayıflamasıyla Türkiye'nin önü bir açıdan açılmış olur.

İsrail ABD'siz hareket etmiyor. PKK/PYD İsrail ve ABD ile ortak hareket ediyor mu? Evet. Peki biz Suriye'de normalleşme istediğimizi söyleyince İran bize evet diyor mu? Soru işareti. Esas ana hedef Türkiye mi? Yüzde 100 evet diyorum. Nil Nehri'nden Fırat'a kadar, İsrail'in başkenti Kudüs olan küresel bir devlet olarak bu bölgenin Batı hegemonyası üzerinde en az bir iki asır daha devamını istiyorlar."