İran’da Mahsa Emini protestoları birkaç gündür süren sessiz eylemlerin ardından yeniden alevlendi. Protestocuların sokağa çıkma çağrısına vatandaşlık cevap verdi ve meydanlarda eş zamanlı gösteriler yapıldı. Polis ise eylemcilere biber gazı ve cop ile müdahale ederken zaman zaman plastik mermi de kullanıldığı görüldü.
İran’ın başkenti Tahran’da 13 Eylül’de ‘ahlak polisi’ olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşan ve hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Emini’nin ölümü sonrasında ülkede protesto gösterileri başladı. 16 Eylül’de başlayan gösterilerde şuana kadar en az 41 kişi hayata gözlerini yumarken ülkede 21 Eylül’den bu yana WhatsApp ve Instagram gibi sosyal medya ağlarına kısıtlama getirildi. Aralarında gazeteciler ve aktivistlerin de olduğu yaklaşık 2000 kişi gözaltına alınırken protestolar bugün öğle saatlerinde tekrar alevlendi.
#haber#
Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı başkent Tahran’da son günlerde sokak eylemleri yerini daha çok lise ve üniversitelerdeki gösterilere bırakmıştı. Ancak protestocular bugün yeniden meydanlara çıkılması yönünde çağrıda bulundu. Eş zamanlı yapılan gösteriler vatandaşlarda karşılık buldu ve Veliasr, Cumhuri, Şerif Metro ve Keşaverz caddeleri, Danışcu Parkı, İnkılap Meydanı çevresi ve şehrin birçok bölgesinde yapıldı.
Tahran yönetimine karşı atılan sloganlara polis göz yaşartıcı gaz ve cop ile sert müdahalede bulundu. Kolluk kuvvetlerinin ayrıca bazı noktalarda plastik mermi kullandığı da görüldü.
Öte yandan İran Adli Tıp Kurumu, gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden Mahsa Emini ile ilgili raporunda, genç kadının ölümünün, "darp sonucu değil, beyin hipoksisinin neden olduğu çoklu organ yetmezliğinden" kaynaklandığını açıkladı.
Emini'nin "altta yatan hastalıkları" nedeniyle gözaltındayken fenalaştığı kaydedilen raporda, "İlk kritik dakikalardaki etkisiz kalp solunum resüsitasyonundan dolayı ciddi hipoksiye maruz kaldı ve bunun sonucunda beyin hasarı oluştu." ifadeleri yer aldı.
Mahsa Emini'nin ailesi ise kızlarının herhangi bir sağlık sorununun olmadığını söylemişti.