Altında "Noel rallisi" beklentisi sürüyor, ancak uzmanlar kâr satışlarına karşı uyarıyor. 2025 için 3.000 dolar hedefi ise yatırımcıların ilgisini canlı tutuyor.
Altın yatırımcıları, her yıl olduğu gibi bu yıl da "Noel rallisi" beklentisi içinde. Ancak uzmanlar, bu umutların yerini temkinli bir yaklaşıma bırakması gerektiği konusunda uyarıyor. Saxo Bank Emtia Stratejisi Başkanı Ole Hansen, altın fiyatlarındaki dalgalanmaların bu yıl için zirveye ulaşılmış olabileceğine işaret ettiğini belirtiyor.
Son yedi yılın aralık ayında altın fiyatlarının yükseldiğini hatırlatan Hansen, bu yıl da fiyatların cazip fırsatlar yaşatabileceğini söylüyor. Ancak, altının yıl boyunca yüzde 28,3 oranında değer kazanması, kâr satışlarını beraberinde getirebilir. Hansen, bu durumu "2024’teki yükseliş, 2010’daki yüzde 29,6 ve 2007’deki yüzde 31’lik artışlara çok yakın. Bu kadar büyük bir kazanç, yıl sonu öncesi kâr realizasyonu riskini artırıyor" sözleriyle ifade etti.
Her ne kadar aralık ayında yeni zirveler zor görünüyor olsa da Hansen, 2025 yılı için altın fiyatlarında iyimser. Gelecek yıl altının ons fiyatının 3.000 dolara ulaşabileceğini öngörüyor. Jeopolitik belirsizliklerin ve ticaret savaşlarının, altın gibi güvenli liman yatırımlarına olan talebi canlı tutacağını ifade ediyor.
Hansen ayrıca, merkez bankalarının altın alımlarına devam etmesinin ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) genişlemeci para politikasının da altın fiyatlarını destekleyeceğini belirtiyor.
ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın yeni dönemde izleyeceği ekonomik politikalar da altın piyasasında yakından takip ediliyor. Hansen, özellikle Trump’ın gümrük vergileri ve ekonomik reformlarıyla birlikte enflasyon ve borçlanmanın artabileceğine dikkat çekiyor. Bu tür gelişmeler, altın yatırımcıları için risklere karşı bir koruma aracı olarak önemini artırabilir.
Trump’ın ABD Hazine Bakanlığı’na Scott Bessent’i aday göstermesi, piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Ancak, aynı hafta Trump’ın Meksika ve Kanada’ya yüzde 25, Çin’e ise yüzde 10 oranında gümrük vergisi getireceğini açıklaması, küresel ekonomiyi resesyon riskiyle karşı karşıya bırakabilir. Bu durum, altın ve diğer değerli metaller için yeniden bir talep artışı yaşatabilir.
Altın, güçlü satış baskılarına rağmen ons başına 2.600 dolar seviyelerinde tutunmayı başardı. Ancak Hansen, kısa vadede altının ABD'deki siyasi ve ekonomik gelişmelere karşı hassas olmaya devam edeceğini vurguluyor.