Dev kredi kuruluşu Fitch’ten Türk bankalarına değerlendirme: Risk azaldı, güven arttı
Türk bankacılık sektörü son yıllarda önemli değişimler ve dönüşümler yaşamaya devam ediyor. Son zamanlarda Türkiye, farklı para politikaları ve ekonomik reformlarla bankacılık sektörünü yeniden yapılandırmaya yönelik adımlar attı. Sıkı para politikaları, enflasyonla mücadelede önemli bir araç olarak öne çıkarken Fitch’ten Türk bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirme geldi. Rapora göre finansman baskıları azaldı, yatırımcı güveni de arttı.
Türk bankacılık sektöründeki gelişmelerde hava iyimser. Türkiye'nin etkili uygulamaları ile bankaların finansal dayanıklılığı artmaya devam ediyor. Bu değişimlerin merkezinde makroekonomik istikrar ve finansal sürdürülebilirlik yer alıyor. Fitch Ratings'in son raporuna göre Türk bankalarında son not artırımının ardından beklentiler iyileşti.
FİTCH'TEN TÜRK BANKALARI HAKKINDA DEĞERLENDİRME
Fitch Ratings, bankaların varlık kalitesini sıkı para politikalarıyla değerlendirmeye devam ediyor. Fitch, son olarak Türkiye ekonomisine ilişkin son raporunu yayımladı.
Fitch'in konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle;
"Türk bankaları için yeniden finansman riskleri azalmıştır. Bu durum, dış piyasalara erişimin artması ve borç ihracındaki artışla kendini göstermektedir.
DOLARİZASYON AZALDI
Bununla birlikte, bankalar yatırımcı duyarlılığına ve kısa vadeli borçların önemli bir payı ile önemli miktarda dış döviz toptan fonlamasına maruz kalmaya devam etmektedir. Döviz korumalı mevduatların payındaki azalma da dâhil olmak üzere, mevduat dolarizasyonu da azalmıştır. Yetkililer tarafından döviz korumalı mevduat mekanizmasının gevşetilmesinin kademeli olarak devam etmesini bekliyoruz.
Perakende krediler, özellikle kredi kartları ve ihtiyaç kredileri, KOBİ'lerde potansiyel bir zayıflama ile birlikte halihazırda bir miktar bozulmaya uğramıştır, ancak genel varlık kalitesindeki bozulmanın bankaların karlılığı ve karşılık tamponlarına göre yönetilebilir kalmasını bekliyoruz."
KARLARDA ZAYIFLAMA BEKLENTİSİ
Fitch, ayrıca ankaların net faiz marjları, artan fonlama maliyetleri, krediler üzerindeki yasal sınırlamalar ve TÜFE'ye bağlı menkul kıymet gelirlerinin görece düşük olması nedeniyle baskı altında olduğunu savundu.
"Karlılığın makul düzeyde kalmasını ancak 2023'e kıyasla daha zayıf olmasını ve 2025'ten itibaren uygulanması halinde hiperenflasyon muhasebesinin potansiyel etkilerinin görülmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Vay be bankacılık sistemimizde de iyileşmeler başladığına sevindim, umarım bu iyileşmeler devam eder