Ekonomi

Konkordato başvurularında rekor! İşsizlik tehdidi kapıda

Konkordato başvurularında rekor artış yaşanırken, iflas eden şirket sayısı da hızla yükseliyor. İcra ve İflas Kanunu’ndaki konkordato düzenlemesinin acilen revize edilmesi gerektiğini vurgulayan ünlü avukat Mustafa Zafer, tgrthaber.com Ekonomi Editörü İrem Çınar’a konuştu. Zafer, konkordato düzenlemesindeki değişiklik ihtiyacının sebeplerini açıklarken, önemli detaylara da dikkat çekti.

Konkordato başvurularında rekor! İşsizlik tehdidi kapıda
KAYNAK:
tgrthaber.com
|
GİRİŞ:
07.02.2025
saat ikonu 12:51
|
GÜNCELLEME:
08.02.2025
saat ikonu 09:56

Son dönemde konkordato başvurularında rekor artış yaşanırken, iflas eden şirket sayısının da hızla yükseldiği görülüyor. İcra ve İflas Kanunu’ndaki konkordato düzenlemesinin acilen revize edilmesi gerektiğini belirten ünlü avukat Mustafa Zafer, tgrthaber.com Ekonomi Editörü İrem Çınar’a önemli açıklamalarda bulundu. Zafer, konkordato düzenlemesindeki değişiklik ihtiyacının nedenlerini açıklarken, sürecin daha sağlıklı yürütülebilmesi için önerilerini de paylaştı.


 

KONKORDATO ACİLEN YENİDEN DÜZENLENMELİ!

İcra ve İflas Kanunu’nda yer alan konkordato kurumu, mahkeme masraflarını temin eden birçok borçlunun konkordato başvurusu yaparak süreçten avantaj sağlaması nedeniyle yeniden ele alınmalı. Avukat Mustafa Zafer’e göre, 2024 yılında adliye koridorlarında kendini iyice hissettiren konkordato başvuruları, iflas erteleme süreçlerinde olduğu gibi birçok alacaklıyı büyük risklerle karşı karşıya bırakıyor. Bu durumun önüne geçebilmek için ivedilikle yeni bir düzenleme ve denetim mekanizması oluşturulmalı.
 

Zafer, konkordatonun yeniden düzenlenmemesi halinde on binlerce hatta yüz binlerce kişinin işsizlik tehdidiyle karşı karşıya kalabileceğini belirtti. Bununla birlikte, alacaklarını tahsil edemeyen birçok şirket de ödeme güçlüğü yaşayarak ekonomik dar boğaza sürüklenebilir. Özellikle borca batık bilançolarla gerçekleşmesi mümkün olmayan projelere verilen geçici mühlet kararlarının önceden denetime tabi tutulması gerektiğini vurguladı.


 

KONKORDATO ŞARTLARI NEDEN DEĞİŞTİRİLMELİ?

Kanun koyucular tarafından konkordatonun 2018 yılında yeniden düzenlenmesinin temel amacı, iyi niyetli borçluların alacaklılarına zarar vermeden, iflas etmeden borçlarını yapılandırmasına olanak tanımaktı. Ancak ekonomik kırılganlık, faiz oranlarındaki sert değişimler, kur dalgalanmaları ve yüksek enflasyon nedeniyle konkordato kurumu, amacı dışında kullanılmaya başlandı.
 

Avukat Zafer’e göre, bankalardan uygun faiz oranlarıyla kredi temin edemeyen borçlular, tedarikçileri üzerinden finansman sağlamaya yöneliyor. Ayrıca, birçok patronun şirket kasasını kendi kişisel hesapları gibi kullanması ve finansal denetime uygun olmayan para çekme işlemleri gerçekleştirmesi, konkordatonun temel prensibi olan "iyi niyet" ilkesine aykırılık teşkil ediyor. Yetersiz denetim mekanizmaları ve yalnızca dava dilekçesine eklenen projeler üzerinden tedbir kararları verilmesi, ciddi ekonomik risklere yol açıyor.


 

İKİ ŞİRKETİN TOPLAM RİSKİ 23,7 MİLYAR TL’Yİ AŞTI!

2025 yılına hızlı bir giriş yapan konkordato başvuruları, Şubat ayının ilk günlerinde de artarak devam etti. Son olarak geçici mühlet kararı alan bir gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketinin riski 16 milyar TL, dünyaca ünlü bir restoran zincirinin Türkiye’deki ayağının borcu ise 7,7 milyar TL olarak açıklandı. Bu rakamlar, konkordato sürecinde yönetilen riskin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.
 

Sadece bir şirkette çalışan 7.000 kişinin işsiz kalma riski bir yana, konkordato tedbir kararı alan ortalama bir şirketin 25 ila 100 arasında tedarikçisi bulunuyor. Bu tedarikçilerin de çalışanları dikkate alındığında, on binlerce hatta yüz binlerce kişinin konkordato dalgasından olumsuz etkileneceği öngörülüyor.


 

YENİ DÜZENLEME NASIL OLMALI?

Avukat Mustafa Zafer, konkordato kurumunun daha sağlıklı işlemesi için şu önerileri sundu:
 

Borçlunun hazırladığı projeler, şirketin mali durumunu gerçekçi bir şekilde yansıtmalı ve geçici mühlet kararı verilmeden önce detaylı bir ön denetime tabi tutulmalı.
Mevcut yasada düzenlenen 23 aylık konkordato süresi en fazla 12 ay ile sınırlandırılmalı.
 

Mahkeme tarafından borçlunun kötü niyetli olduğu tespit edilirse, doğrudan cezai müeyyideler uygulanabilir hale getirilmeli. Konkordato sürecinde tekelleşme riskini önlemek adına, aynı komiserin aynı anda ikiden fazla konkordato dosyasına bakmasına sınır getirilmeli. Borçlu ile alacaklılar arasındaki menfaat dengesi tam olarak korunmalı. Yüksek enflasyon karşısında alacaklıların hakları gözetilmeli ve alacakları değer kaybetmemeli. Tüm bu önerilerin hayata geçirilmesi halinde konkordato sürecinin daha şeffaf ve adil işlemesi sağlanabilir.

 

ETİKETLER
#Ekonomi
#Ekonomi
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yorumlar YORUMLAR
(0 Yorum)