Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan CHP'yi sert sözlerle eleştirerek "19 Mart'tan bu yana siyaset sahnesinde çok farklı bir oyun oynanıyor. Oyunun yazarı CHP'liler. Oyunu oynayan, sahneleyen, İstanbul'da escobar düzeni kuran onlar ama üste çıkmaya çalışanlar da onlar." dedi. "Muhalefet İstanbul'daki yolsuzluğu baskılamak istiyor" diyen Erdoğan "Yargıdan neyi kaçırmaya çalıştıklarını iyi biliyoruz. Firariler yakalanıp yargıya teslim edildikçe dananın kuyruğu asıl o zaman kopacak" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında CHP'yi sert sözlerle eleştirerek "Muhalefet İstanbul'daki yolsuzluğu baskılamak istiyor. Yargıdan neyi kaçırmaya çalıştıklarını iyi biliyoruz. Firariler yakalanıp yargıya teslim edildikçe dananın kuyruğu asıl o zaman kopacak" ifadelerini kullandı.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;
Aileleriniz ve sevdiklerinizle birlikte huzurla idrak ettiğinize inandığım Ramazan Bayramı'nızı tekrar tebrik ediyorum. AK Parti teşkilatları Ramazan boyunca olağanüstü bir çaba içinde oldu. 81 ilimizde bir kardeşlik ve dayanışma rüzgarı estirdik. 85 milyon olarak hepimizin bir aile olduğunu hatırlattık. Sadece kadın kollarımız 4.5 milyon insanımıza ulaştı. Milletin evinde halkımızın farklı kesimlerini ağırladık. Kimseyi ayırmadan, dışlamadan rahmet ayının hakkını vermek için samimiyetle gayret gösterdik.
Kökleşen küresel sistem açıkçası temelden çatırdıyor. Korumacı bir yapının yükseldiğini görüyoruz. Hemen her yerde devletler toplumu ve ekonomiyi güçlendirmeyi amaçlayan politikalar üretiyor. Yeni mücadele dönemine hazırlık yapılıyor. Uluslararası siyasetin tüm aktörleri yeni arayışlara girdi. Ticaret savaşlarının bir etki uyandıracağı anlaşılıyor. Büyük küçük demeden herkesi etkileyecek şiddetin geldiğini söylemek abartılı olmayacaktır. Bu süreci en iyi yöneten ülkelerden biri Türkiye'dir. Geçmişte farklı sebeplerle minder dışına itilen ülkemiz yeni dönemin kurucu aktörlerinden biri haline geldi. Sözünün ağırlığı olan, dikkatle takip edilen ülke olarak her platformda Türkiye ismi daha sık ifade ediliyor. Türkiye 'siz denklemin yaşama şansının olmadığı kabulleniliyor. Türkiye 23 yıldır temelini tuğla tuğla ördüğü güçlü altyapısı ile yeni döneme damgasını vurmakta. Ülkemizdeki muhalefet hala eski Türkiye'de yaşadıklarını sanıyor. onlar hala Türkiye'nin icazetle iş gördüğünü zannediyor. Türkiye icazet alan değil icazeti aranan ülke konumuna gelmiştir. Türkiye büyük güçlerin oyunlarında rol verilen figüran değil senaryosunu kendi yazdığı oyun kurucu olmuştur. Türkiye muktedir bir ülkedir. Yeni Türkiye'ye dünya alışmış, batılı güçler yeni Türkiye'yi benimsemek zorunda kalmıştır ama ana muhalefete partisi meseleyi idrak edemedi. Türkiye'nin farklı bir ligde top koşturduğunu kavrayamadı. Batı ile münasebetler konusunda nasıl bir paradigma değişimi olduğunu anlayamadılar. Kendileri batı izni olmadan nefes dahi alamadıkları için gelişmeleri doğru okuyamıyorlar. Ekonomist ithal etmekle övünenlerden zaten başka bir şey beklenemez. CHP'nin içler acısı haline baktıkça ülkemiz adına üzülüyoruz. Kendi milletlerini hiçbir zaman tanıyamadılar, korkarım hiçbir zamanda tanıyamayacak.
Son 1 haftada uluslararası ticaret savaşları yeni bir boyuta evrildi. Sermaye piyasalarındaki depremin artçıları henüz oturmadı. Kimi büyük ekonomilerin daralmaya girmesi kuvvetle muhtemeldir. 14-28 Mayıs seçimleri sonrasında ekonomide güçlü bir ekip kurduk. Ekonomik sorunları çözecek ve şoklara karşı dirençli hale getirecek programı hayata geçirdik. Dünyada ciddi belirsizlik ortamı var ama Türkiye'nin de güçlü bir ekonomi programı var.
Ticaret, üretim ve ihracat tarafında menfi durum beklemiyoruz. Düşük tarife uygulanan ülkeler olmamızla bu dönemi daha kolay atlatacağız. İş dünyamız müsterih olsun, vatandaşımız gönlünü ferah tutsun.
Her bakımdan umut veren bir hikayeye sahibiz. Makro ekonomik istikrar ve reform imkanı ile bu hikayeyi avantaja dönüştürdük. Dezenflasyon süreci devam ediyor. Yıllık enflasyon 10 aydır geriliyor. Enflasyondaki düşüş sürecektir. Maliye politikasındaki disiplinli duruşumuza devam ediyoruz. Dış dengede iyileşme var. İhracat tarafında da işler yolunda gidiyor. Cumhuriyet tarihimizin ikinci en yüksek günlük ihracatına ulaştık.
Türkiye boykot çağrılarına prim vermedi. Boykotçular bizzat vatandaşımızdan boykot yedi. Türkiye ekonomisini batıracaklarını zannedenler bir kez daha avuçlarını yaladı. Muhalefetin tüm kumpaslarına rağmen Türkiye'yi büyütüyoruz.
19 Mart'tan çok farklı oyun oynanıyor. Hisseli Harikalar kumpanyası izliyoruz. Oyununun kurucusu, oyuncuları, perdeyi açan kapatan CHP'liler. Bilinmeyen tek bir şey vardı, bu orta oyunu kavuğunun kimse olduğuydu. Kurultayları ile kavuk Özgür Özel'e geçmiş oldu. 20 gündür oynanan oyundan anlayamadığımız sahne ışıklarının sahneye değil bize doğrultulması. Oyunu oynayan, sahneleyen, İstanbul'da eskobar düzeni kuran, paylaşım kavgası veren onlar, savcıların kapısında ihbar sırasına giren onlar ama üste çıkmaya çalışanlar da onlar. Üzerimize çamur sıçratmaya çalışanlar da yine onlar. Siz bizi üzerine far tutulunca donup kalan tavşan mı zannettiniz. Kusura bakmayın, kendi iç tartışmalarınızın bedelini ne bize ne millete ödetemezsiniz. Kavuk tartışmanız bizi ilgilendirmez.
Şimdi çıkmışlar şu gözaltına alındı şu tutuklandı. Başınıza ne geldiyse kavuk sevdanızdan, kibriniz, aç gözlülüğünüz yüzünden geldi. Kendiniz ettiniz kendiniz buldunuz. CHP'yi bu mafya düzenine siz soktunuz. Kendi içinizdeki meseleyi örtmek için sokakları ateşe veren sizsiziniz .
Gençleri sokağa sürüp belediye binalarına saklanan sizsiniz. Gençlerin hayatı karardıysa o hayatları karartan CHP olarak yine sizsiniz. Tarih boyunca hep bunu yaptınız. Bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini omuzlarına basıp onları bozuk para gibi harcayarak kariyer basamaklarını yükseldiniz. Utanmadan sıkılmadan çıkıp hep başkalarını suçladınız. Kurtla avlayıp sonra da utanmadan timsah gözyaşları döktünüz.
Deniz Gezmiş'i sahaya süren siz değil misiniz, Meclis'te oylamadan kaçan siz değil misiniz? Bunlardan sonra utanmanız gerekirken Deniz Gezmiş'i kullanan siz değil misiniz. Nazım Hikmet'e bakın, Sabahattin Ali'ye bakın, aynısını orada da görürsünüz.
Şimdi gençleri kışkırtıp polise saldırtıyor sonra da timsah gözyaşları döküyorsunuz. Bu ülkenin gençlerini size yedirtmeyeceğiz, kullandırtmayacağız. Gençleri yolsuzluklarınıza paravan etmenize izin vermeyiz. Millet bu tiyatroyu izlemiyor. Kendiniz çalıyor kendiniz oynuyorsunuz. Güvendiğiniz dağlara da çoktan karlar yağdı.
Medet umduğunuz batılı aktörler sizi terk edeli çok oldu. Son bir umutla aradığınız numaralar ya kapalı ya sizi engelledi ya da kapsama alanı dışına çıktı. Kimse sizi umursamıyor, yalanlarınıza kanmıyor. Çok büyük çaresizlik içindeler. 3 haftada tüm itibarlarını kaybettiler. Batılı efendilerinden de destek göremedi. Boykot çağrıları döndü CHP'nin kendisini vurdu. Şimdi bize sataşarak partimize ve ittifak ortağımıza edepsizce iftira atıyorlar. Ne diyor Özgür Bey, "CHP istese tek parti olarak devam edecekken ülkeyi seçimlerle tanıştırdı" diyor. Lütuf buyurdunuz... Kalkıp bizi cuntacılıkla suçluyor. CHP ikinci başkanları malum İsmet İnönü. Koltuğu 88 yaşındayken Ecevit karşısında kaybedince bıraktı. 1950'de Türkiye'de ilk şeffaf seçimde CHP iktidardan uzaklaştırıldı ve o günden bugüne kadar iktidara gelemedi.
CHP Genel Başkanına kendi tarihini iyi okumasını tavsiye ediyorum. Kirli geçmişi ile yüzleşmelerini öneriyorum. 50'den bu yana sandıkta yoksunuz ve o günden bu yana darbelerden medet umuyorsunuz. CHP demek cunta demektir. CHP bu ülkede darbeciliğin de kitabını yazmıştır. O hakaret ettikleri bağımsız yargı olmasaydı CHP kendi içinden çıkan cunta yönetiminin esiri olacaktı. Yatın kalkın yargıya dua edin ki kendi içinizden çıkan cuntadan sizi onlar kurtardı.
Ana muhalefet kendi iç meselelerini örtmek, İstanbul'daki yolsuzluğu baskılamak istiyor. Yargıdan neyi kaçırmaya çalıştıklarını iyi biliyoruz. Firariler yakalanıp yargıya teslim edildikçe dananın kuyruğu asıl ol zaman kopacak. Bunların milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak. Bizim çok daha mühim gündemlerimiz var. Terörsüz Türkiye gibi hayati meselelerimiz var. Bu süreci inşallah ülkemizin hayrına olacak şekilde neticelendireceğiz. Yarın DEM heyetini kabul edip terörsüz Türkiye hedefine ulaşma amacımızı teyit edeceğiz.