CHP'li Önder Sav'dan Kılıçdaroğlu'na yerel seçim uyarısı: İstifa etmezse onu da kaybeder
Hafta içinde sessizliğini bozarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu istifaya davet eden eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, kurultay çağrısını yineledi. Partinin oylarında düşüş olduğunu söyleyen Sav, Kılıçdaroğlu'nun istifa etmemesi halinde CHP'nin yerel seçimleri de kaybedeceğini savundu. Kılıçdaroğlu'nun adaylığının hatalı bir karar olduğunu belirten deneyimli siyasetçi, "Daha çok oy alacak kişilerin önü açılmalıydı. O günün koşullarında İmamoğlu uygundu" diye konuştu.
CHP eski Genel Sekreteri Önder Sav, mayıs ayındaki seçim sonuçları ve CHP'deki değişim tartışmalarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Habertürk TV'de katıldığı bir programda konuşan Önder Sav, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gereğini yapması gerektiğini söyleyip kurultay çağrısı yaptı.
Son seçimlere bakıldığında partinin oylarında geriye gidiş olduğuna dikkat çeken Önder Sav, "İstifa etmezse yerel seçimleri de kaybeder" dedi. Son dönemde tartışmalara konu olan zoom toplantısının büyütülecek bir mesele olmadığını dile getiren Sav, Kılıçdaroğlu'nun 'geçmişi temiz lider' söylemine tepki gösterip, partide bu tarife uygun birçok lider adayı bulunduğunu savundu.
CHP'li Önder Sav'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
KURULTAY ÇAĞRISI
Ben CHP'nin hırpalanmasını, yaralanmasını istemem. Sayın Kılıçdaroğlu 3 yıldan fazla görev yapamayacağı için, yapılması gereken Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi, Parti Meclisi'nin genel başkan yardımcılarından birini seçerek 45 gün içinde genel kurula gitmesi gerekir. Hukuk dolanılarak siyaset olmaz. Hukuk neyse onun çerçevesinde olmak durumundayız. Benim derdim Kılıçdaroğlu değil. Bunun böyle devam etmesi partiyi yaralar.
Hukuki yollara gidilir, gidilmez, tartışılır. Partinin o noktaya gelmesini istemem. Genel başkan nedeniyle tartışılır duruma gelmesini istemem. Genel başkanın değişememesi diye bir şey yok. Üst üste partinin başarısızlığında genel başkan olarak durmuş olan siyaset adamın gerçeği görüp gereğini yapması gerektiğini düşünüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu istifa eder, 45 gün içinde parti kurultaya gider. İstiyorsa tekrar aday olur, orada bir sıkıntı yok. 25 Temmuz 2020'de toplanan kurultay delegeleri sayın Kılıçdaroğlu'nu büyük çoğunlukla seçtiler. Aynı delegenin büyük çoğunluğu halen kurultay delegesi olarak görev yapacak durumundadır.
"CUMHURBAŞKANI ADAYI İMAMOĞLU OLMALIYDI"
Sayın genel başkan 'kayıp var ama başarısız sayılmayız' diye ifade kullandı. İnsanların kan ter içinde oy toplamaya çabaladıkları seçim kazanılamadı. O seçimden sonra ağlayan çok insanlarımız oldu. Ben birinci seçimde kazanabilir, ama ikinci seçime kalırsa kazanamaz diye düşünüyordum.
Benim Kılıçdaroğlu ile tartışmam öfke ve kızgınlık değildir. Adaylık konusunda 1 sene kadar evvel whatsapp paylaşımında 'elbette bir genel başkanın cumhurbaşkanı adayı olmak istemesinden doğal bir şey yoktur. Eğer kendisinden daha iyi oy alacağı düşünülen insanlar varsa genel başkanın görevi onun önünü açmaktır' demiştim. O olmadı. O günün koşullarında İmamoğlu uygundu ama onun da davaları vardı. Güya ben Ankara'daki büromda sayın İmamoğlu lehine toplantılar yapıyormuşum. Bu kuyruklu yalan. Bir kere ben Antalya'da yaşıyorum.
"PARTİNİN OYLARINDA GERİYE GİDİŞ VAR"
Bir genel başkan yönetimiyle beraber bir büyük seçime girdi ve başarılı sonuç alınamadı. Cumhurbaşkanlığında yüzde 48, milletvekilliğinde yüzde 25 oy aldı. 4 partiyle yüzde 25 alındı, geriye gidiş var o zaman. Bu, ben geliyorum diyen başarısızlıktı. İl, ilçe başkanlarının görevinden ayrılmalarının hukuku temeli yoktu. 40 il ve 40 ilçe başkanı görevlerinden istifa etti. Bu kadar emek veren, CHP için bulunduğu illerde parti için çaba sarfeden insanlardan 8'i değerlendirildi. Arkasından 3 ilçe başkanı seçilecek yerlere geldi. Bu örgüte karşı genel merkezin bakış açısının çok sağlıklı olmadığını gösterdi.
"İSTİFA ETMEZSE YEREL SEÇİMLERİ KAYBEDER"
20 ilimizde şu anda milletvekili yok. Türkiye'nin dörtte biri. Gitmelerini istedikleri siyasal yapı, Adalet ve Kalkınma Partisi gitmedi. Bir genel başkanın bunu görerek 'ben genel başkan olmayı sürdüreceğim' demesi seçmende inandırıcı olmadı. Sayın Kılıçdaroğlu hiç fazla eğmeden bükmeden istifa etmesi gerekir. Aksi takdirde deneyimli bir siyasetçi olarak önümüzdeki yerel seçimlerin akıbetini olumsuz görüyorum.
"KILIÇDAROĞLU'NUN İSTİFA ETMESİ GEREK"
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte milletvekili seçimleri yapıldı. 'Genişletilmiş parlamenter sistem getireceğiz' dendi. Binlerce sayfa metin yazıldı, şimdi tozlu raflara kalktı. Parlamenter sistemin yeşermesi artık çok zordur. Gelecekte 'Cumhurbaşkanlığı sistemini değiştirelim' denebilir. Burada insanlar hüngür hüngür ağladı. O kadar umutlandırıldı ki seçmen, anket firmaları o kadar abartılı rakamlarla kampanyayı götürdü. İtiraf edelim, CHP kampanyayı götüremedi. Biraz hayalperest, çocuksu ve gerçekleşmesi güç vaatler. Ben CHP'nin yaşamasını, bütünlüğünü koruyarak ileriye adım atmasını düşünen siyasetçilerdenim. Geldiğimiz siyasi tablonun sonucu olarak Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi gerektiğini söylüyorum.
"CHP'DE TONLARCA GEÇMİŞİ TEMİZ KİŞİ VAR"
CHP gibi kocaman bir parti sadece bir kişiye mi mahkum? Onun dışında aday olamaz mantığı mı var? CHP'de biat kültürü yoktur. Bizde tartışma kültürü vardır. Tartışarak bir yere gitme kültürü vardır. Sayın Bülent Ecevit'in İsmet Paşa ile tartıştığı kurultaylarda 'Bizler kapıkulu değiliz, özgür partinin özgür bireyleriyiz' demişti. Sayın genel başkan 'geçmişi temiz bir kişi' diyor. Sadece o değil. Birkaç ayrıntı var. 'CHP'ye genel başkan olacak kişinin partiyi yönetebileceğine inanmalıyım. Parti ilkelerine bağlı olmalı, partiyi geliştirebileceğine inanmalıyım, geçmişi temiz kişi olsun' diyor. Bunu kim belirleyecek? Kemal Bey mi belirleyecek? Adaylar boy boy mu gidecek ona?
Adı bazı kesimlerde geçen bir arkadaşımıza 'Senin adını duyuyoruz' dedim. İmamoğlu değil, isim vermem. Bana gülerek 'tıbbi rapor almak istiyorum, kirli miyim, değil miyim" diye görüneceğim dedi. Alay konusu haline geldi bu sözler. Geçmişi temiz kişi CHP'de tonlarca var.
"ZOM TOPLANTISI BÜYÜTÜLECEK MESELE DEĞİL"
Zoom toplantısını abartmıyorum. O bir arkadaş topluluğunun kendi arasında yaptığı bir şey. Tartışma yapıyorlar. Haluk Koç'un adaylığı döneminde bazı merkez yönetim kurulu üyelerinin örgütlere telefon ederek 'ziyareti halinde görüşmeyin' dediklerini bana ifade ettiklerinde çok fena tavır aldım, 'derhal binayı açacaksınız, gelen kişi partinin grup başkanlığını yapmış kişidir' dedim. Eleştirilerinizi yaparsanız, beğeniyorsanız imza verirseniz. Bu toplantı büyütülecek mesele değil. Sızmasaydı daha iyiydi tabii.
"KILIÇDAROĞLU İYİ ÇALIŞTI, HAKKINI YİYEMEM"
Sayın Kılıçdaroğlu 13 yılda 100'den fazla merkez yöneticisini değiştirdi. Hakkını yemek istemem. Cumhurbaşkanlığı seçiminde olağanüstü çaba gösterdi. Ama sonuç buraya geldi dayandı.
Bazı arkadaşlarımızın 'olağanüstü kurultay ancak genel başkan seçim maddesi koyabilir' diye anlayışları var. Görmedikleri veya görmek istemedikleri husus var. Siyasi Partiler Kanunu'nda olağanüstü kurultayı toplamak için bir genel başkan, iki lüzum görmesi halinde Parti Mecisi ya da beşte bir imzayı toplayan kurultay delegeleri. En az beşte biri, yarıdan bir fazlaya dönüştürülmüş. Burada genel başkan kurultaya çağırmıyor. CHP'de kurultaydan sonra en yetkili organ olan PM'yi yok sayıp onun yerine genel başkanı ikame etmiş olursunuz."