Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Batılı ülkelere 'terör' çağrısı: Kınamak yetmez, somut adım atın
Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulma vaktinin geldiğini söyleyip "Yeni dönemde milletimize verilecek asıl müjde Türkiye'yi sivil, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasayla buluşturmaktır " dedi. Türkiye'nin terörle mücadelesini eleştiren Batılı ülkelerin çifte standardına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her terör eylemi sonrası iletilen taziye ve kınama mesajları değerli ama artık somut adımlar görmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da "Danıştay Eğitim Tesisi Açılış Töreni ve IASAJ Seminer Kapanış Toplantısı"nda yeni anayasa çalışmaları ve terörle mücadeleye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
85 milyonun tamamının kırmızı çizgileri haricinde yeni anayasayla ilgili her konuyu konuşmaya açık olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uzun yıllar sonra ilk kez yeni anayasa konusunda kamuoyunda oluşan müspet atmosferi bu bakımdan çok kıymetli görüyorum. Artık Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarıp milletin ayağına vurulan zincirleri kırma vakti geldi" diye konuştu.
Batı'nın terör konusundaki ikiyüzlü tutumunu sert sözlerle eleştiren Erdoğan, "Teröristlere verdikleri destek ortada. Terörist elebaşlarını 'siyasi sığınmacı' maskesi altında ülkelerinde koruyup kolluyorlar. Ankara'da saldırı düzenleyenler de etkisiz hale getirilmese büyük ihtimalle birileri tarafından baş tacı edileceklerdi" dedi. Kendi güvenlikleri söz konusu olduğunda sınır tanımayan Batılı ülkelerin Türkiye'nin terörle mücadelesini eleştirmesinin çifte standart olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Artık acımızı paylaşan dostlarımızdan daha somut adımlar bekliyoruz" çağrısını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"5 kıtadan yaklaşık 100 üyesiyle tecrübe paylaşımına imkansağlayan birlik bu yönüyle çok önemli bir istişare ve iş birliği zemini sunmaktadır. 155 yıllık güçlü geleneğiyle Danıştay, 35 yılı aşan birliğe üyelik döneminde Türkiye'yi başarıyla temsil etmektedir.
Bugün resmi açılışını yaptığımız eğitim tesisinin inşasına fiilen geçen sene eylül ayında başlanmıştı. Tesisin kurumuza hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Danıştay başkanımızla birlikte emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
Hedefimizin bir yanında düzenlemeler varken diğer yanında adalet hizmetlerindeki altyapı eksikliklerinin giderilmesi bulunuyordu. Bugün yüksek yargı organlarımızın hepsi modern, her türlü ihtiyacın gözeltildiği binalarda milletimize hizmet veriyor.
YENİ ANAYASA MESAJI
Yeni anayasaya dair yapıcı tavrımızı ve beklentilerimizi ortaya koyduk. 85 milyonun tamamının kırmızı çizgileri haricinde her konuyu görüşmeye, tartışmaya ve müzakereye açık olduğumuzu ifade ettik. Yeni dönemde milletimize verilecek asıl müjdenin Türkiye'yi sivil, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasayla buluşturmak olduğu anlaşılıyor. Meclisimizin milletimizin her bir ferdinin 'işte benim anayasam' diyerek bağrına basacağı sivil bir anayasa yapmasının önünde hiçbir mani bulunmuyor. Uzun yıllar sonra ilk kez yeni anayasa konusunda kamuoyunda oluşan müspet atmosferi bu bakımdan çok kıymetli görüyorum. Hukuk camiamız da bu sürecin dışında kalmamalı.
"DARBE ANAYASASINDAN KURTULMA VAKTİ GELDİ"
85 milyon olarak tam bir demokratik olgunluk içinde mümkün olan en geniş, en kapsayıcı toplumsal mutabakatla bu hassas süreci başarıya erdireceğimize inanıyorum. Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarıp milletin ayağına vurulan zincirleri kırma vakti geldi.
2002'den beri hukukun, kanunun ve demokrasinin dışında kümelenen hiçbir teşekküle izin vermedik, vermeyeceğiz. Cezasızlık duygusunun toplumda yer etmesine, devlet otoritesinin sorgulanmasına müsaade edemeyiz. Zalime merhamet mazluma zulüm demektir. Meşru yollar varken gayrı meşru yollara sapanlar, milletin canına malına kastedenler, vatanımızın bekasına tehdit oluşturanlar bunların hesabını yargı önünde mutlaka vermek zorunda.
BATILI ÜLKELERE TEPKİ: APAÇIK ÇİFTE STANDART
Türkiye dünyanın en eli kanlı terör örgütleriyle mücadele eden ülkesidir. Güvenliğimizi tehdit eden hiçbir meselenin sadece yerel dinamiklerden kaynaklanmadığını tecrübelerimizin ışığında çok iyi biliyoruz. Suriye'nin kuzeyindeki terör yapılarına verilen aleni destek bunun en somut örneği. Aynı şekilde ülkemizde darbe suçu işlemiş, terör eylemlerine bulaşmış firari şahısların Batı ülkelerinde siyasi sığınmacı maskesi altında korunup kollanması da bunun bir başka örneği.
Son günlerde bazı mahkemelerin de buna alet olduğunu veya edildiğini görüyoruz. Eli kanlı canilere gösterilen müsamahakar tavrı anlayamıyoruz. Klasörler dolusu delile rağmen terör elebaşılarına yönelik hiçbir adım atılmamasını ne kendimize ne milletimize izah edemiyoruz. Hele hele söz konusu kendi güvenlikleri olunca hiçbir sınır tanımayanların bizim tamamen hukuk çerçevesinde soğukkanlı biçimde yürüttüğümüz mücadeleyi eleştirmeleri apaçık çifte standarttır.
KINAMAK YETMEZ, SOMUT ADIMLAR GÖRMEK İSTİYORUZ"
Dağdaki, kamptaki veya sınır dışındaki mücadele kolay değil ama çok daha zor ve çetrefil olanı, cübbeli, üniformalı, kravatlı teröristlerle mücadele etmektir. FETÖ amaçlarına ulaşmak için her yolu mübah gören asimetrik bir terör örgütüdür. Bunu bilmeden verilecek her türlü idari ve adli karar, adaletin tecellisine yardımcı olmayacağı gibi insanlık düşmanlarına da cesaret aşılayacaktır. Biz dostlarımızdan ve adaletin tecellisi için çalışan tüm kurumlardan şunu bekliyoruz. Yaşadığımız her terör eylemi sonrası illettiğiniz taziye ve kınama mesajları şüphesiz anlamlı ve değerlidir ama ülkemizin terör örgütüne karşı sürdürdüğü mücadelenin başarıya ulaşması için asla yeterli değildir.
Bakınız, önceki gün Meclis'imizin açılışına denk getirilen menfur bir terör eylemi oldu. Yapılan soruşturma neticesinde 2 teröristin bir başka ilimizde aracını gasp ettikleri ve 6 aylık bir bebeği olan sivil vatandaşımızı şehit ettiği ortaya çıktı. Yani her açıdan alçak, canice bir saldırıyla ve buna teşebbüs eden bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Şayet bu caniler etkisiz hale getirilmeseydi ve bir şekilde yurt dışına kaçmış olsalardı siyasi sığınmacı denilerek korunacak, birileri tarafından adeta baştacı edilecekti. Bugün terör eylemini kınayan dostlarımızın bir kısmı maalesef o zaman iade talebimize kuvvetle muhtemel olumlu cevap vermeyecekti. Bunu iddia olarak değil 40 yıllık bölücü terörle ve 10 yıllık FETÖ ile mücadelemizde sık sık karşılaştığımız bir vaka olarak ifade ediyorum.
Biz acımızı paylaşan dostlarımızdan kınama mesajlarıyla birlikte artık daha somut adımlar görmek istiyoruz. Diğer türlü yapılan açıklamaların, bizi teskin eden beyanatların yaramıza merhem olmayacağının bilinmesi gerekiyor. Bu haklı beklentimizin önümüzdeki dönemde daha fazla makes bulacağına inanıyorum."