Canan Karatay aklı başa getiren gıdayı açıkladı: "Olmayınca beyin çalışmaz"
Karatay diyetiyle ezber bozan Canan Karatay, sağlık konusunda yine bildiklerini paylaşmaya devam ediyor. Yeni kitabıyla okuyucularının karşısına çıkan Karatay bu defa kendi yaşam biçimini ve gençliğini paylaştı. Karatay insanlara sağlıkla ilgili bilgi aktarımı yaparken kendisine düşman olanları da anlattı. Karatay beyin sağlığıyla ilgili "aklı başa getiren" gıdayı da açıkladı.
‘Panzehir Halk Sağlığı İçin Dört Kıtada Mücadele Dolu Bir Hayat Hikayesi' kitabıyla bu defa kendi hayat hikayesini ve sağlık öyküsünü paylaşan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, kendisini engellemeye çalışanlara işaret ederek "O kadını konuşturmayın, satışlarımız yüzde 30 azalıyor' diyorlar, bütün hedefim; halkımızın sağlığı” dedi. Karatay beyin sağlığı konusunda önemli gıda maddesine de dikkat çekti.
"OLMAYINCA BEYİN ÇALIŞMAZ"
Kitabıyla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, “Panzehir yeni çıktı, Nihal Doğan'la ahdimiz olmuş ki bu halka sunulan bütün yalanların doğru olduğunu göstermek, nasip oldu, uğraştık, onun için bu kitap çıktı. Çocukluktan beri bütün yaşadıklarım, acılarım, 4 kıtada hekimlik yapmışım oradan anılarım, öğrencilik yıllarım; tıp fakültesi, lise, ortaokul öğrenciliği, yatılı okudum. Bütün bunlar iyisi, kötüsü, acısıyla tabii 81 yıllık bir ömür, her şeyi yaşamış bir durumdayız. Bütün hedefim; halkımızın sağlığı, çocuklarımızın iyi bir geleceğe sahip olmaları, sağlıklı olmaları çok önemli. Mustafa Kemal Atatürk ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur', Hipokrat da ‘Ne yerseniz osunuz' diyor, bütün mesele bu. Kitapta gençlik, düğün fotoğraflarım var. Sokakta, geçen birisi beni durdurdu, ‘Ay, Canan Hanım gelinliğiniz de ne güzelmiş'. Halk tabii ki çok memnun, ‘Sizin sayenizde 40 kilo verdim, rahat uyuyorum, bağırsaklarım iyi çalışmaya başladı, kilom gitti' diye. ‘Dinçleştim, kendime yeni geldim, şimdiye kadar yaşamıyormuşum, sayenizde aklım başıma geldi' diyenler var. Burada aklı başına getiren en önemli sebeplerden biri de kristal kaya tuzudur, olmayınca beyin çalışmaz. Kitabı okusunlar, 300 sayfadan fazla, detaylı olarak eğlenceli, sıkıntılı olarak yaşadığım 81 yılı burada anlatıyorum; uzun ince bir yoldayım” şeklinde konuştu.
"ÇOK BAĞIRIYOR DİYORLAR"
Zaman zaman açıklamalarıyla konuşulmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karatay, “Gıda, ilaç endüstrisi devreye girince 1970, 1980'lerden sonra bütün dünyada sağlık bozuldu. Yaşam biçimim tabii ki hiçbir zaman yansımadı ama herkes de çok merak ediyor ‘Nasıl bir insan bu, çok sert, bağırıyor, çağırıyor, kıyamet koparıyor, mücadele ediyor' diye kitapta bütün çocukluğum, gençliğim, yaşantım ortaya koyuluyor. ‘36 yaşında evlendi, 40 yaşında anne oldu, bunlar kolay mı' çünkü bütün bunlar Türk toplumunda ezber bozuyor. ‘30'undan sonra doğum yapmayın, yok bilmem şunu, bunu yapmayın' halbuki sağlıklı bir vücut, güçlü bir insan olduğu zaman her şey mümkün kardeşim, onu anlatmaya çalışıyorum, onu göstermeye çalıştık. Eskiden beri öyle doğrulukla başladım, mesela hatırlıyorum; tıp fakültesinde öğrenciyken ilk defa Amerika'dan bir kadın doğum doktoru geldi. Doğum kontrol haplarını piyasaya sürmek için bizi amfiye topladılar, anlattılar, o zaman da ayaklanmıştık” dedi.
"'SATIŞLARIMIZ YÜZDE 30 AZALDI' DİYORLAR"
‘İlaç endüstrisi ve gıda endüstrisi beni suçlayan hep onlar zaten' diyerek sözlerine devam eden Karatay, “O kadını konuşturmayın, konuşturursanız satışlarımız yüzde 30 azalıyor' ben üretmeyin demiyorum ama doğru dürüst üretin, sağlıklı üretin diyorum. İlaçlara da tabii ki ihtiyacımız var, acilde mutlaka kullanıyoruz ama hiçbir ilaç hayat boyu kullanılmaz. Herkesin kendinin doktoru olması lazım ve mümkün olduğu kadar yapay yiyeceklerden, suni senaryolardan uzak durmaları lazım. Her seferinde de sorgulamaları lazım; neden, neden, neden? Neden bu doktor bana bu ilacı hayat boyu kullanıyor' ifadelerini kullandı.