Her gün yapıyoruz! Uzman isim Alzheimer'dan korunmanın en kolay yöntemini anlattı
Yapılan çalışmalar sonucu dünyadaki Alzheimer hasta sayısının 2050 yılında 114 milyona ulaşabileceği tahmin ediliyor. Uzmanlar ise hem beslenme hem de fiziksel aktiviteler konusunda uyarıda bulunuyor. Öyle ki, uzmanlar aileyle beraber yenilen yemeğin dahi, Alzheimer hastalığına karşı koruyucu olduğunu söylüyor. Peki, başka hangi koruyucu faktörler var?
Özellikle yaşlı bireylerde hafıza kaybı ve bunamaya sebep oluyor Alzheimer. Bu nedenle de en korkulan hastalıkların başında. Uzmanlar, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam kadar, aileyle yenilen yemeklerin de Alzheimer'dan koruduğu uyarısında bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, 44 milyon ile 50 milyon arasındaki Alzheimer hasta sayısı, 2050 yılında 114 milyona ulaşabilir. Hastalıktan korunmak için ise düzenli zihinsel ve fiziksel aktivitenin yanı sıra Akdeniz tipi diyetin uygulanması Alzheimer'a karşı koruyor. Kocaeli Şehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Gökhan Evcili “Alzheimer hastası sadece unutmaz. Aynı zamanda yapabildiği işleri de yapamamaya başlar, uykusuzluk problemleri meydana gelebilir” dedi.
ŞEKERSİZ TÜRK KAHVESİ
“Kadın cinsiyette olmak, bazı genetik faktörlere sahip olmak, düşük eğitim düzeyi, tansiyon şeker hastalığı gibi vasküler olaylar Demansla ilgili risk faktörleridir” diyen Evcili, Alzheimer'dan korunma yöntemlerine de değindi ve aileyle beraber yenilen bir akşam yemeğinin önemine dikkat çekti. Evcili, bunların yanı sıra şunları söyledi:
“Yüksek eğitim düzeyi, aktif olmak, günde 1-2 bardak şekersiz Türk kahvesi içmek. Tek yaşamak da bir risk faktörüdür. Aile ile yenilen bir akşam yemeği bile demansla alakalı koruyucu bir faktör olabiliyor.”
İLAÇLAR MUTLAKA KULLANILMALI
Alzheimer hastalarının tedavi sürecinde ise ilaçlarını doktor kontrolünde düzenli kullanması oldukça önemli olduğunu kaydederek şunları söyledi: “İleri evrede bile ilaçları verelim mi keselim mi diyenler oluyor. Aslında hasta en ileri evreye kadar demans ilaçlarını kullanması, onun daha iyi olmasını, davranışsal olarak daha stabil olmasını sağlıyor. İlaçları kesmeden hastanelerden destek alarak gitmesi gerekiyor.”
