On bir ayın sultanı olan Ramazan ayında beslenmemize ve sağlığımıza da dikkat etmemiz gerekir. Uzun süre aç ve susuz kalan vücudumuzun zinde ve enerjik kalması için nasıl beslenmemiz gerekir sorusu sık sorulan soruların arasında geliyor. Tgrthaber.com Özel Haberler Şefi Emir Yücel’e konuşan ünlü Diyetisyen Zeynep Hale Kocaoğlu Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde atlatmamız için nelerin yapılması ve nelerin yapılmaması gerektiğini etraflıca anlattı. İşte röportajın detayları…
Ramazan ayı, beslenme düzenimizde değişiklikler yaşadığımız bir aydır. Bu süreçte sağlıklı beslenme tercihleri yapmak, enerjimizi korumaya ve sindirim sorunları yaşamanın önüne geçmeye yardımcı olur. Ramazan ayı beslenme şeklimize daha da dikkat etmemiz gereken bir ay olması sebebiyle özellikle uzman diyetisyenlerin tavsiyelerine dikkat etmemiz gerekir.
Tgrthaber.com Özel Haberler Şefi Emir Yücel ile yaptığı röportajda sahur ve iftarda nelere dikkat etmemiz gerektiğine vurgu yapan Diyetisyen Zeynep Hale Kocaoğu; sahura kalkmadan oruç tutmanın sağlıklı olmadığını belirtirken, iftar ve sahur arasında 10-12 bardak su tüketilmelidir dedi.
İşte detaylar:
Sahur, vücudu uzun süren açlık ve susuzluk sürecine hazırlayan en önemli öğündür.
Sahura kalkamamak; gün içinde yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, kan şekeri dalgalanmaları, metabolizma yavaşlaması ve susuzluk gibi olumsuz etkilere neden olabilir.
Sahurda gün boyunca enerji ihtiyacımızı karşılayacak proteinden zengin bir öğün planlanmalıdır. Yumurta, yoğurt, süt ürünleri, tam tahıllılar, kuru yemişler gibi besinler uzun süre tok kalmamıza yardımcı olacaktır.
Beyaz ekmek, börek, şekerli yiyecekler kan şekerini hızlı yükseltip düşürerek hızlı acıkmalara sebep olabilir. Hiç yapamıyorsak; hurma, süt ve ceviz gibi basit bir sahur öğünü tüketmek faydalı olacaktır.
İİftara su ve hurma ile başlamak idealdir. Ardından, yumuşak bir başlangıç olarak mideyi besinlere hazırlamak için ılık bir kase çorba tercih edilebilir. Sindirimi kolaylaştırmak için 15 dakikalık bir ara vermek faydalı olacaktır.
İftarda protein, karbonhidrat ve yağ dengesine dikkat edilmelidir.
Izgara veya fırında et, tavuk, balık gibi protein kaynakları ile birlikte sebzeler ve tam tahıllı karbonhidratlar tüketmek sağlıklı bir tercih olacaktır.
Ramazan’da sıkça karşılaştığımız bir problem olan kabızlığın önüne geçmek için lif kaynağı salatalarımız bu öğünde mutlaka yer almalıdır.
İftar ile sahur arasında en az 10-12 bardak suyu yavaş ve yudumlayarak tüketmek önerilir.
Yetersiz su tüketimi baş ağrısı, yorgunluk ve sindirim problemlerine sebep olabilir.
Ramazan ayında değişen beslenme düzeni ve uzun süreli açlık, vücudun enerji harcamasını düşürmesine ve yağ depolamaya eğilim göstermesine neden olabilir.
Metabolizma hızı yavaşlayabilir. Ramazan ayının vazgeçilmezi tatlılar olsa da şerbetli ve ağır tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlıları iftardan birkaç saat sonra tercih etmek daha sağlıklı olacaktır. Yine iftardan birkaç saat sonra yapılacak hafif tempolu bir yürüyüş, metabolik yavaşlamanın ve hareketsizlikten kaynaklanan şişkinlik, halsizlik gibi sorunların önüne geçmede yardımcı olabilir.
Eğer egzersiz alışkanlığımız varsa Ramazan’da da sürdürmemizde hiçbir sakınca yoktur. İftardan hemen önce veya 1,5 - 2 saat kadar sonra egzersiz yapmamız uygun olacaktır.
Ramazan ayını sağlıklı beslenmeye niyet etmek için bir disiplin planı olarak görebiliriz. Bu ayı bilinçli beslenme alışkanlıkları kazanarak ve sağlık için güzel adımlar atarak tamamlamak mümkündür. Sağlıklı ve huzurlu bir Ramazan geçirmenizi dilerim.