Yıllardır şifa versin diye bu hatayı yapıyormuşuz! Uzman isimden ezber bozan 'ballı süt' açıklaması
Hastalık evlerinde en çok tercih edilen ballı süte dair uzman isimden uyarı geldi. Yıllardır meğer yanlış kaynatıyormuşuz. Bağışıklık sistemini güçlendiren ballı süt ve diğer besinlere dair bilinmeyenleri uzman diyetisyen açıkladı. İşte ballı sütü doğru kaynatmanın yöntemi...
Kış aylarında çok sık tüketilen besinlerden biri olan ballı süt hakkında İstanbul Aydın Üniversitesi Medical Park Florya Hastanesi Diyetisyeni Elif Akçeken, açıklama yaptı. Yıllardır yanlış kaynatıldığını hatırlatan Akçeken, grip ve soğuk algınlıklarında tüketimi artan ballı sütün doğru tüketilmesi yönünde verdiği bilgiler ezber bozdu. Bağışıklık sistemini virüslere karşı korumak için tüketilen ballı sütün en doğru kaynatılma ve tüketim şekli. Bunun yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendiren diğer değerli besinler ve tüketimleri hakkında da Akçeken bilgi verdi.
YILLARDIR BALLI SÜTÜ YANLIŞ KAYNATIYORMUŞUZ!
Öksürük, balgam atma ve akciğer tıkanmalarına karşın boğaz mukosunu rahatlatmak için tercih edilen ballı sütün kaynatılması uzun sürmemeli konusunda uyaran Diyetisyeni Elif Akçeken, 80 derecenin altında ve ortalama 60 saniyede sütün kaynatılması ardından içerisine bal eklenmesi gerektiğini belirtti. Bunun yanı sıra ballı süt tüketiminden önce ve sonra kesinlikle bitkisel takviye alınmamalı. Yüksek ısı ve bitkisel takviyeler ballı sütün sağlayacağı vitamin mineral değerleri bozar. Gerekli reaksiyon göstermez. Akçeken bu gibi durumlar sırasında kişilerin farklı bitkisel yöntemlere de başvurabileceğini açıkladı.
Akçeken'in önerdiği diğer doğal yollar;
Ekinezya: Ekinezya, üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu ve tedavi edici etkilere sahip olabilir. Bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklara karşı direnci artırabilir. Ayrıca çay şeklinde hazırlandığında bazı uçucu bileşenlerinin (linalool) ve flavonoitlerinin yatıştırıcı etki gösterdiği deneysel olarak gösterilmiştir. Bu bakımdan, özellikle inatçı öksürüklerde kişilerin rahatlamasını sağlaması bakımından da yararlı olabilmektedir.
Adaçayı: Ağız ve boğaz iltihaplarında etkili olduğu bilinen bir başka bitki ise adaçayıdır. Özellikle bitkinin içerdiği uçucu bileşenlerin ağız ve boğaz iltihaplarında (farenjit, jinjivit gibi) yararlı olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla, çay şeklinde adaçayı ile hazırlanan gargaranın bu amaçla kullanılması önerilmektedir. Yeni yayımlanan bir klinik çalışmada; adaçayı ile ekinezyanın birlikte uygulandığında dezenfektan olan gargaradan daha etkili olduğu gösterilmiştir.
Kakule: Kakule, içerdiği eugenol adlı bileşen sayesinde antiviral ve antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Bu özellikleri, soğuk algınlığına neden olan virüslerle mücadelede etkili olabilir. Kakule, antioksidanlar bakımından zengin olup bağışıklık sistemini güçlendirebilir, bu da vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getirebilir. Bunun dışında inhalasyon yoluyla kullanıldığında nefes yollarını açabilir, bu da solunum konforunu artırabilir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİREN BESİN!
Öte yandan Akçeken son günlerde artan grip vakalarıyla beraber yaşanan diğer virüslerin vücut bağışıklığını olumsuz etkilediğinin altını çizdi. Bağışıklık sisteminin önceden zenginleştirilmesi gerektiğini hatırlatan Akçeken meyan köküne dikkat çekti.
İçeriğinde yüksek oranda antioksidan olan meyan kökünün tüketimin yaygınlaştırılması ve alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini şu sözlerle dile getirdi:
T hücreleri tarafından interferon-gamma üretiminin uyarılması, immün modülasyon, anti-inflamatuar, konakçı hücreler tarafından virüs alımının azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Meyan kökü özellikle öksürük ve soğuk algınlığına (bronşit, tonsilit, üst solunum yolu yangıları) karşı hazırlanan karışımlarında boğazdaki balgamın sıvılaşmasını sağlaması ve yangıyı gidermesinin yanı sıra bazı virüsler üzerinde etkili olmaktadır."
