Tgrt Haber

İbrahim Toraman: Yeni bir ‘Feda’ çok zor! Eski İnönü saha samimiydi

28 Aralık 2024 18:00 - Güncelleme : 28 Aralık 2024 12:13
İbrahim Toraman: Yeni bir ‘Feda’ çok zor! Eski İnönü saha samimiydi

Beşiktaş’ın unutulmaz milli futbolcularından İbrahim Toraman, XTG Spor’un sorularını cevapladı. Kariyerine dair dikkat çeken ifadeler kullanan Toraman, yeşil sahalara yakında döneceğinin sinyallerini verdi.

Aktif futbol​ hayatına 2015 yılında son verdikten sonra teknik direktörlük alanında eğitimlere başlayan İbrahim Toraman, evinin kapılarını XTG Spor’a açtı.

Birbirinden samimi açıklamalarda bulunan deneyimli futbol adamı, örnek aldığı teknik direktör, oynatmak istediği oyun ve Beşiktaş’ın mevcut durumunu değerlendirdi.



2015'te futbolu bıraktından sonra neler yaptınız? Futbolseverler sizi merak ediyor. Hedefiniz nedir?

Futbolu bıraktıktan sonra yeni bir hayata başlıyorsunuz, gerçekten kolay değil. Zorlu süreçler oluyor.  İstediğiniz kadar kendi açınızdan planlar yapsanız da  bazen o şekilde gelişmiyor. O tarihten bu yana aslında hep futbolun içindeyim. Antrenör olarak sporun içerisinde var olan birisiyim. 

Özellikle Almanya’da çok sık bulunuyorum. Zaman zaman da İngiltere’de… Oradaki futbolların gelişimiyle ilgili antrenman metodlarını bir bütünsel olarak kendimi geliştirmeye baktım. Bu süreçte UEFA lisanslarımı aldım. Mayıs ayında da Pro-Lisansını alacağım.

İbrahim Toraman: Yeni bir ‘Feda’ çok zor! Eski İnönü saha samimiydi - 1. Resim

FUTBOLU BIRAKTIKTAN HEMEN SONRA ANTRENÖR OLMADIĞINIZ İÇİN PİŞMAN MISINIZ?

Ben  2015’te futbolu bıraktıktan sonra teklifler almıştım ama  o an için düşünmedim. Profesyonel olarak 17-18 senenizi veriyorsunuz ama teorik olarak da bir  şeyler öğrenmeniz gerekiyor. Avrupa’ya gitmeniz gerekiyor. Onlar teknik  ve taktik olarak bizden daha fazla bu işe kafa yoruyorlar. Onlara kendimi adadım. Hazır hissettiğim anda başlamak istedim. 


Tabii ki futbolu bıraktıktan sonra başlayan arkadaşlarımız oluyor. Onların kendi tercihi. Belki hemen başlayarak yol kat edebilirler. 

Teknik direktör olduğunuz nasıl bir oyun izleyeceğiz. Örnek aldığınız teknik direktör kim?

Takım stratejisi yaparken çalıştığınız takımlara göre plan yapıyorsunuz. Büyük takımlarda sürekli oyunu domine eden, taraftarı sahaya çeken bir takım oluşturmak isterim. Ama Anadolu takımlarında çalışıyorsanız daha sağlam, ayakları yere basan,  ofansif ve defansif olarak disiplinli bir takım olmanız gerekiyor.  


Mesela ben Almanya’da çok bulunduğum için Xabi Alonso’lu Leverkusen’in oyun anlayışını çok beğeniyorum. Şampiyonluklarını ve son 2 yıldaki gelişimlerini yakından takip ederek 20-25 maçlarını izledim. 

Ofansif oyun anlayışları, topu kaptırdıkları an kazanma süreleri inanılmaz iyi gözüküyor. Nasip olursa ve teknik anlayışını sahaya yansıtmak isterim. 

Mircea Lucescu’nun takım kurulumunu çok beğeniyorum. Oyuncusuyla yakından ilgilenir ve transfer edeceği futbolcuyu ayakkabısına kadar bilir.


Yönetim açısından da Atletico Madrid’deki Diego Simeone ve Atalanta’da Gasperini’yi de çok beğeniyorum. Pep Guardiola’yı da çok başka bir yere koyuyorum. Çok farklı bir oyun anlayışı kattı.

Samet Aybaba’nın açıklamaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce kim haklı? Beşiktaş’ın güncel durumuna üzülüyor musunuz?

Tabii ki üzülüyorum. Yaşanan süreçleri gördüğüm zaman da şaşırıyorum. Burası Beşiktaş​. Çok daha iyi olması lazımdı. Sezona da iyi başlamıştı. Süper Kupa’da Galatasaray’ı 5-0 yenerek beklentiyi de yukarı çektiler.  Sezona iyi başlamak önemlidir, bu psikolojiyi iyi bilirim. Demek ki bu sorunları olduğunu sonradan öğreniyorsunuz. Beşiktaş bence bunu toparlar. 


FEDA DÖNEMİNİ YAŞADINIZ. SİZCE BEŞİKTAŞ’IN YENİDEN FEDA DÖNEMİ YAŞAMASI GEREKİR Mİ?

Biz o dönem yerli oyuncular olarak takımı çok sahiplenmiştik. Yeni gelen transferlere çok geniş alanlar tanıdık. Onların takıma kaynaşması adına çok destek olduk. Daha da önemlisi o takımda yüksek rakam alan hiçbir oyuncu yoktu. 


Şu an mevcut isimlere bakıldığında yüksek rakamlar alan yıldızlar var. Bunlarla Feda nasıl yapılır? Sıkıntı olur.

Beşiktaş’ın hedefi her zaman şampiyonluktur ama hedeflerini uzun vadeye koyarak bu kaliteli oyuncuların yanına gençleri ekleyerek iyi bir sentezleme yapılabilir. Takım içinde gerçekten en az 5-6 tane çok iyi oyuncular var.

Bizim dönemdeki Feda gibi olması zor gibi. Bizim takımdaki şimdiki gibi oyuncular yoktu. 


Açık söylüyorum. Biz kampa gittiğimizde o kadar olumsuz bir atmosfer vardı ki hocalar ve oyuncularda bunu görüyorduk ama biz takımı topladık. En iyisini yapmaya gayret gösterelim, iyi bir kamp geçirelim diye motive olduk. Birlik ve beraberliği sağlayarak, arkadaşlık ortamı oluşturarak bir takım olduk ve o potansiyelin üzerine çıkmıştık.


Beşiktaş'ta yeteneğine ihanet ettiğini düşündüğünüz bir isim var mı?

Batuhan Karadeniz ve Muhammet Demirci çok daha farklı bir kariyere sahip olabilirdi. İkisi de çok yetenekliydi. Ben onların antrenmanda yaptıklarını görüyordum. 


Muhammet’i de bence yakın çevresi etkiledi. Onu bambaşka bir boyuta sokarak zarar verdiler. Yeteneklerini göstermiş olsaydılar farklı olurdu. Üzülüyorum. 

Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın gerisinde mi kaldı? Galatasaray'ın makası açtığını düşünüyor musunuz? Sizce GS diğerlerine nazaran neyi doğru yapıyor?

Çok arka planda kaldı diyemiyoruz. Beşiktaş çok büyük bir camia. Taraftarıyla, potansiyeliyle gündem oluşturup, iz bırakabiliyor. Fenerbahçe’de yıllardır çok transfer yapıyor ama şampiyon olamadıkları için başarısız olarak gösteriliyor. Buradaki en yararlı süreci yaşayan Galatasaray. Kaliteli transferlerle bir havaya girdiler.


Çok ara açıldı mı? Ben buna inanmıyorum. Seneye iyi bir takım kurduğun zaman yine şampiyonluğa oynayabilir. Şu an en avantajlı takım Galatasaray. Her sene daha iyi oyuncuları alıyorlar. Hedefleri yukarıya çıkartıyorlar. Bunu en iyi şekilde değerlendiriyorlar. 

Okan Buruk ile Beşiktaş’ta beraberde oynadınız onunla yaşadığın bir anınız var mı?

Beşiktaş’a ilk geldiğimde aynı odada kalıyorduk. İkimizde aynı yılda transfer olmuştuk. Sevdiğim birisi. Akıllı ve insanlarla iletişi çok başarılı, samimi. Güvene dayalı bir ilişkisi var. Teknik ve taktik olarak da zaten bir yeteneği var.


Yeni Fatih Terim olur mu? Taraftar buna karar verir ama şu an başarılı. Türk insanına çok değer verilmezdi. Bugün bu örnekler çıktığı zaman yapabileceklerini gösterdiler.

Son maçınız da 31 Ocak 2015'te Gaziantepspor'a karşı 2 dakika olarak görünüyor. Sanırım bırakmayı düşünmüştünüz.

Gerçekten ilginç bir tesadüf olmuş. O dönem de Sergen Yalçın vardı. Sakatlığım vardı ama oynatmıştı. 

Roberto Carlos ile Sivas’ta çalıştınız. Sivas’ta kahvehanede çay içtiği bir fotoğrafı vardı. Nasıl bir karaktere sahipti?

Kişilik olarak çok mütevazi, dünya iyisi bir insan. Sivas’a giderken de bana “ben seni istiyorum” demişti. Arkadaş gibiydik. Çok samimi bir ortamımız var. İnsani olarak 10 numara.  


Batuhan Karadeniz ile bir anınız var mı? Kendisi İbrahim Toraman’ın duş yerinde duş alamazdık diye bir açıklama yapmıştı.

Bunu çok hatırlamıyorum (gülerek). Benim çocuklarla aram her zaman iyidir ama sonuçta bir hiyerarşi olması gerekiyor. Bir disiplinin oluşması lazım, aranızda bir mesafe olmalı. Korkma değil de çekinmeleri normaldir. Yaş farkı vardı ama hepsini severdim. Maddi ve manevi olarak her zaman yanlarındaydım. O olayı gerçekten hatırlamıyorum, benim bilgim dışında olmuş olabilir. 


Beşiktaş’a gelmiş en yetenekli futbolculardan Quaresma ile anınız var mı? Nasıl biriydi?

Taraftarla özel bir bağı oluşan çok yetenekli bir oyuncuydu. Tribüne de yakın oynuyordu. Belki ondandır… Oynadığı zaman birebirde geçemeyeceği oyuncu yoktu. Kendini biraz daha futbola verip, istekli ve ciddi olsaydı çok daha iyi iş yapabilirdi. O kapasitesi vardı.


Alex de Souza’yı neden kimse durduramıyordu? Şu an Antalyaspor’u çalıştırıyor. Neler söylemek istersiniz?

Saha içerisinde çok zekiydi. Ofansif olarak boş gördüğü yeri değerlendiren biriydi ama defansif olarak sizi 1 kişi eksik de oynatırdı. Şu anki futbol anlayışında zorlanırdı. Oynadığı zamanlarda çok iyi bir takımdaydı. O dönem arkasında Aurelio ve Appiah gibi isimler vardı. Onun için büyük bir avantajdı. O takımın en fazla ekmeğini yiyen oyunculardan biriydi.


İnönü’deki son derbide 90+3 Olcay golünü birde sizden dinleyebilir miyiz neler yaşandı orada?

Ben o maçta orta sahada ön libero olarak oynamıştım. Duygusal bir maçtı. Sahaya çıkarken çocukları orta sahada toplayıp “Bakın bu maçı ilerde çocuklarınıza ve torunlarınıza anlatacağınız bir maç. Son derbi, hep akıllarda kalacak” demiştim. Herkes çok iyi bir motivasyonla sahaya çıkmıştı. Galibiyet golünün de son dakikada gelmesi ve maçın bitmesi inanılmaz bir duygu yoğunluğuna denk gelmişti. Hatıralarda hep kalacak. Her zaman aklımda.


‘ESKİ İNÖNÜ DAHA SAMİMİ’

O zaman tabi farklıydı. Taraftarla göz göze geliyordunuz. Onların coşkusu ve organize hareket etmeleri çok iyiydi. Ben bu sene çok maça gittim. Şu anki stadyum mesela çok güzel ama iyi organize olmanız gerekli. Taraftar iyi organize olursa o stadyumda puan kaybetmezsin. Eskinin atmosferi yok ama yine aynısı doğru bir organizasyonla yakalanabilir.


Beşiktaş ile Liverpool’u içerde 2-1 yendiniz ama deplasmanda 8-0 nasıl kaybettiniz?

Bizim ülkemizde bu tarz şeyler çok konuşuluyor. Biz futbolun bir kazasını yaşadık. Kendi evimizde çok iyi mücadele ederek yenmiştik. İngiltere’ye kazanmaya gitmiştik. Genç bir takım ve hocaya sahiptik. Farklı hazırlandık, tecrübesizlik vardı. Ben bunlara çok takılmıyorum. Futbolun içinde olan şeyler. Biz bunlardan ders çıkardık. Her maçta çok disiplinli olmak gerekiyor. İlk maçta oynayan oyuncularımızdan bir kısmı sakatlandı. Deplasmanda oynamadı.


*Galip geldiğimiz maçtan sonra yemiştik. O aslında menemen değil, yumurta. Samet hocanın öyle bir söylemi olmuştu. O fotoğrafın özel bir anlamı oldu. Arkadaşlık önemliydi. Herkes mutluydu.

İbrahim Toraman: Yeni bir ‘Feda’ çok zor! Eski İnönü saha samimiydi - 2. Resim

*Gaziantepspor’da oynarken 4 büyüklere karşı hep iyi oynardım. Bu da iyi oynadığım maçlardan…

İbrahim Toraman: Yeni bir ‘Feda’ çok zor! Eski İnönü saha samimiydi - 3. Resim

*Bu çok anlamlı… Konfederasyon Kupası’ndan… Foe ile forma değiştirdik… Hayatımda ilk kez biri benden önce forma değiştirme isteğinde bulunmuştu. Odaya koymuştum, sonra onun kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiğini öğrendim. Çok üzülmüştüm.  Ülkeye dönerken başkanımızla oturduk, konuştuk. Foe’nin formasını açık arttırmayla satıp, ailesine göndermiştik.


İbrahim Toraman: Yeni bir ‘Feda’ çok zor! Eski İnönü saha samimiydi - 4. Resim

*Hayatımın belki de en heyecanlı günüydü. Gece hiç uyumamıştım, gözlerim şişmişti. Çok kaos bir transfer gündemim vardı. Son maçımız Galatasaray ile, o dönem yoğun pres yapıyorlardı. Fenerbahçe yine çok istiyordu. Telefonlar susmuyordu. 1 haftalık karmaşıklık sonrası sabah gidip imza atmıştım. Çocukken de Beşiktaşlıydım. 


*Çok fazla transfer olan bir sezondu. Takımda önemli isimler vardı. Hocanın ısınması zaman almıştı.

*Nurullah Aslan ile Gaziantepspor’da çok iyi zaman geçirdik. Bu fotoğraf da çok eski…
*O maçtan sonra Lucescu beni çok beğenmişti. İstemişti. 
*Maalesef burda hakem sağ olsun yanlış bir penaltı vermişti.
*Alex ile güzel bir arkadaşlığımız vardı.
*Arda Turan ile iyi arkadaşlığımız vardı. Sürekli konuşurduk. İnönü’deki maçtı. 
*Bunu yeterince konuştuk, kötü bir süreç ama hayatımızda çok tecrübeler kazandığımız anlardan biriydi. Kötü duygularım da yok.  

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...