Savunma Sanayiide güç dengeleri yeniden kuruluyor! Türkiye taarruza geçti
Türkiye Savunma Sanayi alanında son 20 yılda attığı adımlarla ‘Tam Bağımsız Türkiye’ olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Savunma Sanayi alanına ayrılan bütçe, 22 senede 9,7 Milyar TL'den 971 Milyar TL'ye yükseldi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı himayelerinde milli ve yerli teknoloji ile üretilen ürünler, ülkemizi durağan konumdan taarruz durumuna geçirdi. ‘Tam bağımsız Türkiye’ parolasıyla çıkılan yolda, siyasi otoritenin sağlam duruşuyla, rakamlarda da bariz olumlu değişiklikler gözüktü.
2002 yılında bütçe görüşmelerinden çıkan sonuca göre, Savunma Sanayi alanına 9,7 milyar dolarlık bir yatırım bütçesi ayrılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde aldığı kararlar ile, Savunma Sanayi alanına yapılan yatırımlar her geçen yılda arttırıldı. Hem Devlet hazinesinden ayırdığı bütçe ile hem de Türk iş insanlarıyla yaptığı görüşmeler sonucunda, Savunma Sanayi alanında yeni bir devrim gerçekleşiyordu.
Dışa bağımlı olduğumuz bu alanda, yeni kurulan hükümetin hedefi ‘Tam Bağımsız Türkiye’ oldu. Bu hedefle atılan adımların başında ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ve ‘Modern değil Milli ve Modern’ çalışmaları geldi.
İç ve dış kaynakların bu hedeflerin önüne her türlü engel olma çabaları da boşa çıkartılarak 2002'de 9,7 Milyar TL olan Savunma Sanayi bütçesi, 2024 yılında 971 Milyar TL oldu.
HAVADA, KARADA VE DENİZDE MİLLİ VE YERLİ ÜRÜNLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde yapılan Savunma Sanayi yatırımları, Türkiye'nin dışa bağımlılığını yüzde 80 seviyelerinden yüzde 20 seviyelerine indirdi. 2002 yılında 62 adet savunma projesi yürütülürken bugün yaklaşık 1000 adet Milli ve Yerli ürünle çalışmalar devam ediyor.
TUSAŞ'ın üretip geliştirdiği; Gökbey Genel Maksat Helikopteri, insansız hava aracı ANKA, Anka-Aksungur, yer gözlem uydusu Göktürk-2, haberleşme uydusu Small-Geo, Airbus A 400m, müşterek taarruz uçağı JSF/F -35, hafif taarruz uçağı Hürkuş, jet eğitim ve hafif taarruz uçağı Hürjet, Milli Muharip Uçak KAAN ve T129 ATAK
ASELSAN tarafından geliştirilen; GÜRZ Hibrit Hava Savunma Sistemi, GÖKSUR Yakın Hava Savunma Füze Sistemi, GÖKDEMİR Füze Fırlatma Sistemi ve GÖKBERK Mobil Lazer Silah Sistemi
ROKETSAN tarafından yapılan; Atmaca Anti Gemi Füzesi, Gezgin Karadan Denize Anti Gemi Füzesi, HİSAR A Hava Savunma Füze Sistemi, Şahin Havadan Karaya Füze, Göktuğ Havadan Karaya Füze, T-300, Çok Namlulu Roket Atar Topçu Roketi, TOROS 230 Çok Namlulu Roketatar Topçu Roketi
BAYKAR tarafından üretilip geliştirilen; Bayraktar KIZILELMA, AKINCI, TB3, TB2, KEMANKEŞ Mini Akıllı Seyir Füzesi, DİHA
Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından geliştirilip Türk Deniz Kuvvetlerine teslim edilen TCG ANADOLU Gemisi ve 1000'e yakın Savunma Sanayi ürünleri ile, Türkiye bu alanda dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girdi.
"GÜÇ DENGELERİ YENİDEN KURULUYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan Savunma Sanayi alanında yaşanan gelişmelerin ne kadar önemli olduğuna dair yaptığı bir konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı:
Dünya’da güç dengelerinin yeniden kurulduğu bir dönemden geçiyoruz. Türkiye bu süreçte ‘adeta bilek güreşinin yapıldığı’ coğrafyanın tam merkezinde yer alıyor. Bize lazım olan hem siyasi hem ekonomik hem askeri ayakları olan topyekûn bir güçtür.
Siyasi olarak desteklenmeyen ekonominin ve askeri gücün, ekonomik olarak desteklenmeyen siyasetin ve askeri potansiyelin, askeri olarak tahkim edilmeyen siyasi ve ekonomik varlığın ayakta kalması mümkün değildir. Bunun için Türkiye'yi her alanda yükseltmenin mücadelesini veriyoruz.
Eğer Türkiye son dönemde yaşadığı saldırıların, maruz kaldığı oyunların üzerinde sergilenen senaryoların üstesinden başarıyla gelebilmişse, bunu siyasi, ekonomik ve askeri gücünü aynı anda artırmasına borçludur.