Tgrt Haber

Çay içiyorsak bir sebebi var

2 Eylül 2024 11:22 | Güncelleme :2 Eylül 2024 11:23

Demli bir hayat!

Çay, bir içecekten öte, Türk milletinin insanlarını sınıfsız, mekânsız ve zamansız bir potada eriten naif bir milli değerdir. İnsanı insana yaklaştıran, kalpten kalbe köprüler kuran bir sıcaklık taşır. Çay, bu toprakların kadim nefesi, Anadolu’nun her bir köşesine sinmiş, ince belli bardaklardan tüten sıcacık bir türküdür. Her yudumu, bozkırın sıcağında dinlenen bir gönül, Karadeniz’in serin sabahında uyanan bir çiftçi, İstanbul’un sokaklarında adımlarını atan bir düşünürdür.

Çay, yoksulların, şairlerin ve yalnızların resmi içeceğidir.

Çay, kimi zaman bir şiirin dizelerinde, kimi zaman da yalnız bir akşamın en samimi dostudur. Onunla dertleşir, onunla güler, onunla hüzünleniriz. Ona sıradan bir içecek muamelesi yapmak, bir milletin tarihine ve kültürüne büyük haksızlık olur. Çay içmeyen birine bu coğrafyadaki insanlarının sevincini, kederini, muhabbetini tatmamış demek yanlış olmaz sanırım.

Çay, bu toprakların naif hüznünü, zamansız sevinçlerini, sınıfsız dostluklarını barındırır. İnce bir bardakta tüten duman, aslında bu coğrafyanın bin yıllık kültüründen yükselen bir nefestir. Kimi zaman bir dostun yanında, kimi zaman da yalnızlığın içinde, ama hep aynı sıcaklıkta, hep aynı sadelikte...

Çay, bir içecekten öte bir hikâyedir, bir memleket türküsüdür. Çayın lezzetini tatmayan adam, gökyüzünün mavi derinliğini, bozkırların sarı sonsuzluğunu, Anadolu’nun kırılgan yağmurlarını yüksek bir ihtimalle kaçırmış demektir.

Çay üzerine bir mülahaza

Çay sınıfsızdır. En fakirinden en zenginine, işçisinden patronuna, köylüsünden şehirde yaşayanına kadar çay, herkesin ortak paydasıdır. Bir köy kahvesinde dönen sohbetle, plazaların yüksek katlarında yapılan toplantının deminde hep aynı sıcaklık vardır. Çay, statüleri eritip tek bir bardakta buluşturur insanları. O, hayatın her alanında, her basamağında yer bulan, insanların eşitlendiği bir toplanma merkezidir. Demli bir çay bardağında buluşanlar, o an ne sınıfı ve ne de serveti hatırlar, sadece çayın sıcaklığıyla ısınır.

"Çay, yalın bir içecek değil, bir yaşam tarzıdır."

Peki, neden çay içeriz? Sadece susuzluğumuzu gidermek için mi? Elbette hayır. Çay, yüzyıllardır farklı kültürlerde sosyalleşmenin, dinlenmenin ve düşüncelere dalmanın bir aracı olmuştur. Bir fincan çay, bizi geçmişe götürür ama geleceğe de taşıyabilir veya sadece o anın tadını çıkarmamızı sağlar. Çayın sıcaklığı, içimize işlediği o anda ruhumuzu sarar ve bedenimize dinginlik verir.

Çay zamansızdır. Çayın saati yoktur; o, zamanı olan her anda kendine yer bulur, bize eşlik eder. Sabahın erken saatinde, günün en telaşlı anında ya da gecenin en sakin vaktinde… Hangi zaman diliminde olursa olsun, çay her daim yanımızdadır. Sabah kahvaltılarının ayrılmaz bir parçası, öğle molalarının vazgeçilmezi, akşamüstü yorgunluk çayı, gecenin sessizliğinde düşüncelere eşlik eden bir dosttur çay.

"Çay, hayatın tadını çıkarmaktır."

Her bir yudumda hayatın güzelliklerini tadarız. Çay içmek, basit bir eylem gibi görünse de aslında yaşamın tadı vardır onda. Çay, muhabbetin demidir. Çay, paylaşmanın, bir araya gelmenin simgesidir. Çaysız bir sohbetin tadı olur mu? Olmaz tabii ki. Masada dönen muhabbet, çay bardağının sıcaklığında şekillenir, koyulaşır ve derinleşir. Dostluk, çayın dumanında demlenir. Hani denir ya, "Bir çay koy da içelim," işte o çay, muhabbetin en güzel bahanesinden biridir. Misafir ağırlamanın, aile büyükleriyle sohbet etmenin veya arkadaşlarla buluşmanın çaysız olması düşünülemez. Birlikte çay içmek, bağları güçlendirir, iletişimi artırır ve unutulmaz anılar yaşatır.

Çay mekânsızdır. Bir kahvehane, esnafın dükkanı, evin balkonu, bir ofis ya da yol üstü bir çay bahçesi hiç fark etmez; mekânı olmaz çayın, o, her yerdedir. Nerede içilirse içilsin, aynı tadı, aynı huzuru sunar. Çayın olduğu yerde insan kendini evinde hisseder, bulunduğu yer bir anda huzur dolu bir köşeye dönüşür.

"Çay, hayatın karmaşasından kaçış ve bir huzurdur."

Bir fincan çay eşliğinde okumak, yazmak veya sadece pencereden dışarı bakmak, ruha iyi gelir. Çayın bu terapötik etkisi, birçok kültürde fark edilmiş ve çay içme ritüelleri geliştirilmiştir.

"Çay, doğanın bize bir armağanıdır."

Çay bitkisi, toprağın bereketini ve güneşin sıcaklığını bünyesinde taşır. Çay içmek, doğayla iç içe olmanın bir yoludur. Çayın farklı çeşitleri, yetiştiği toprakların ve iklimin özelliklerini yansıtır.

Demli bir çay kokusuyla gelir dost, yağmur olup düşer şehrimize,

Sezai Karakoç, “Benim çay bardağımda senin gözlerin olur, senin gözlerin sizin çay bardaklarınızda.

Orhan Kemal, “Bir gün çay içelim seninle, çaylar benden manzara senden olsun.

Ahmet Telli, “Bir bardak demli çay, burukluğu gibi kalsın gecenin ve sabahın tadı yaşasın anılarımızda.

Şairlerin mısralarında çay, hep yanı başımızda, bize eşlik eden bir dosttur ve öyle kalacaktır. Çünkü o, bu toprakların kalbinin attığı yerdir.

Sonuç olarak, çay içmek sadece bir alışkanlık değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesidir. Çay, bizi bir araya getirir, ruhumuzu besler ve hayatımıza anlam katar. O halde gelin ince belli bir bardak çay alıp hayatın tadına varalım.

500
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.