Elon Musk, ISS’in artık fayda sağlamadığını ve mümkün olan en kısa sürede yörüngeden çıkarılması gerektiğini söyledi. NASA’nın 2030 planına rağmen, Musk sürecin hızlandırılmasını öneriyor. Bu çağrı, Washington’da büyük yankı uyandırabilir. Musk’ın asıl hedefi, Mars’a insan göndermek için daha fazla kaynak ayırmak olabilir.
SpaceX’in kurucusu ve CEO’su Elon Musk, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) geleceğiyle ilgili dikkat çekici bir açıklamada bulundu. Musk, ISS’in artık “çok az ek fayda sağladığını” belirterek “mümkün olan en kısa sürede” yörüngeden çıkarılması gerektiğini söyledi.
Musk, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, “@Space_Station’ın yörüngeden çıkarılması için hazırlıklara başlama zamanı. Amacına hizmet etti. Artık çok az ek fayda sağlıyor. Haydi Mars’a gidelim.” ifadelerini kullanarak, uzay dünyasında büyük bir tartışma başlattı. Bu açıklama, ABD hükümeti ve uluslararası uzay camiası açısından geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilecek radikal bir çıkış olarak değerlendiriliyor.
NASA, geçtiğimiz yıl SpaceX’e 843 milyon dolarlık bir sözleşme vererek modifiye edilmiş bir Dragon uzay aracının ISS’i kontrollü bir şekilde Pasifik Okyanusu’na yönlendirmesi için bir plan oluşturmuştu. Bu sürecin 2030’da gerçekleşmesi planlanırken, Musk bu sürecin 2027’nin başlarında tamamlanmasını önerdiğini açıkladı.
Musk’a, önerisinin NASA’nın mevcut 2030 planına sadık kalınması yönünde mi olduğu yoksa bu sürecin hızlandırılmasını mı kastettiği sorulduğunda, “Karar Başkan'a kalmış ama benim tavsiyem mümkün olan en kısa sürede. Ben 2 yıl sonrasını öneriyorum.” yanıtını verdi.
Bu açıklamanın, Washington’daki uzay politikaları üzerinde büyük bir etki yaratması bekleniyor. ISS’in geleceği yalnızca NASA’nın değil, aynı zamanda ABD Kongresi’nin de karar vereceği bir konu. Özellikle ISS’in devamlılığını savunan Teksas Senatörü Ted Cruz’un bu fikre karşı çıkması bekleniyor. Cruz, yıllardır ISS’in faaliyetlerini sürdürmesi gerektiğini savunan en önemli isimlerden biri.
NASA, ISS’in en az 2030’a kadar faaliyet göstermesini planlıyor ve uluslararası ortakları da bu hedefi destekliyor. Rus uzay ajansı Roscosmos, ISS’in en az 2028’e kadar faaliyette kalacağını açıklamıştı. Ancak ISS’in Rus modüllerinde yaşanan sızıntılar, giderek artan yapısal yıpranmalar ve yüksek işletme maliyetleri, NASA’nın uzun vadeli planlarını sorgulamasına neden oluyor.
NASA, ISS’in emekliliğinin ardından ticari uzay istasyonlarına geçiş yapmayı planlıyor. Ancak bu sürecin finansal ve teknik açıdan oldukça zorlayıcı olduğu belirtiliyor. ISS’in beklenenden erken kapatılması, NASA’nın yeni uzay istasyonları konusunda acele etmesine neden olabilir. Daha önce yapılan araştırmalar, önümüzdeki 25 yıl içinde alçak Dünya yörüngesinin özel uzay istasyonlarıyla dolacağını öngörüyor. NASA, "Commercial LEO Destinations" programı kapsamında bu projelere fon sağlıyor. Ancak mevcut finansman yetersiz olduğu için, bu projelerin zamanında tamamlanıp tamamlanamayacağı belirsizliğini koruyor.
Elon Musk’ın ISS’in ömrünü erkenden sonlandırma çağrısı, sadece istasyonun eskimesiyle ilgili olmayabilir. Musk, uzun süredir Mars’a insan göndermek için daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini savunuyor. “Haydi Mars’a gidelim” açıklaması, NASA’nın ISS’e harcadığı yıllık 3 milyar dolarlık bütçenin daha verimli kullanılabileceğine dair bir mesaj olabilir. Bu bütçenin 1.76 milyar dolarlık kısmı, SpaceX’in Dragon kapsülleriyle gerçekleştirilen kargo ve mürettebat taşımacılığına harcanıyor. Eğer ISS operasyonları sonlandırılırsa, bu fonların bir kısmı Mars görevleri için kullanılabilir.
Musk’ın, NASA ve ABD yönetimine özel uzay istasyonlarına fon ayırmaya gerek olmadığı yönünde önerilerde bulunmuş olması muhtemel. Bunun yerine, SpaceX’in Starship uzay aracının modifiye edilmiş bir versiyonuyla, alçak Dünya yörüngesinde NASA’ya sürekli bir varlık sağlayabileceğini öne sürebilir.
NASA hâlihazırda Artemis Ay görevleri kapsamında Starship için yaşam destek sistemleri geliştirmekte. Bu sistemlerin, ISS’in yerine geçebilecek bir yörünge platformuna uyarlanması mümkün olabilir. Ancak böyle bir adım, NASA’nın ticari uzay istasyonları programına yatırım yapan ABD merkezli şirketleri zor durumda bırakabilir.