Son yerel seçimler, Türkiye için önemli bir dönüm noktası oldu. Cumhuriyet halk partisi (CHP) uzun yıllardır elde edemediği bir başarı elde etti. Burada kendi içinde yaşadığı değişimin katkılarından bahsetmek mümkündür. Fakat sonuçlar bana göre muhalefetin başarısından çok iktidarın yanlış tercih ve son dönem gelişmelerinden kaynaklanıyor. Seçim öncesi güneydoğu illerinde yaptığım görüşmeler Ak parti için iyi sonuçların gelmeyeceğinin apaçık bir şekilde ortada olduğunu söylemem gerekiyor... Genel seçimler öncesi ortaya çıkan tablo Ak Parti cephesinde teşkilatlarda ciddi bir değişim olması ihtimalinin arttığını ortaya koyuyor. Bu seçimler, sadece belirli bir siyasi partinin zaferi değil, aynı zamanda toplumun önceliklerine ve beklentilerine dair bir mesajdı. Çuvaldızı kendine, iğneyi başkasına dememdeki mantıkta budur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sonrası balkon konuşmasından uyarıyı aldık mesajı vermesi seçim sonrası Ak Parti için iyi bir başlangıç oldu. bundan sonra seçim sonuçlarından çıkarılacak dersler ve ortaya çıkan öncelikler, önümüzdeki dönemin şekillenmesinde belirleyici olacaktır.
Bu önceliklerden birincisi ve en önemlisi, ekonomik kalkınma ve refahın sağlanmasıdır. Seçim kampanyaları boyunca adaylar, ekonominin canlandırılması, işsizlikle mücadele ve gelir dağılımının adaletli hale getirilmesi gibi konuları ön plana çıkardılar. Özellikle emeklilerin ve memurların yaşam koşullarının yüksek enflasyon çok fazla bozulduğunu söylemek doğru olacaktır. Akademisyenler bile bu gün geçim kaygısı ile karşı karşı karşıya iken diğer meslek gruplarını düşünemiyorum. Ancak, seçimler bittikten sonra da bu konuların önceliği devam etmelidir. Halkın gelir ve refah seviyelerinin artırılması için somut adımlar atılmalı, ekonomik istikrar sağlanmalı ve yatırım ortamı iyileştirilmelidir.
İkinci olarak, insan hakları ve adalet konularına daha fazla önem verilmelidir. Yerel yönetimler, halkın temel haklarını korumak, adaleti sağlamak ve toplumsal huzuru temin etmek için önemli bir role sahiptir. Seçim sonrasında, bu konuların göz ardı edilmemesi ve üzerine titizlikle durulması gerekmektedir. Herkesin eşit haklara sahip olduğu, yargının bağımsızlığının güvence altına alındığı bir toplum için çaba gösterilmelidir.
Üçüncü olarak, uluslararası meselelere duyarlılık gösterilmelidir. Filistin meselesi gibi uluslararası konular, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel bir öneme sahiptir. Yerel seçimlerde bu tür konuların gündeme gelmesi ve doğru adayların seçilmesi önemlidir. Türkiye'nin uluslararası arenada barış, adalet ve insan hakları için aktif bir şekilde çaba göstermesi, toplumun ortak sorumluluğudur.
Sonuç olarak, yerel seçimler sadece siyasi partiler arasında bir yarış değil, aynı zamanda toplumun geleceğine dair bir rehberdir. Ekonomik kalkınma, insan hakları ve uluslararası ilişkiler gibi konuların önemsenmesi, Türkiye'nin daha adil, daha güçlü ve daha barışçıl bir geleceğe doğru ilerlemesini sağlayacaktır. Ayrıca halka rağmen aday tercihleri bunca olumsuzlukla birleştiğinde toplumda ciddi tepkileri beraberinde getiriyor diyerek sözlerimi burada noktalıyorum. Seçimlerin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Sayfanın sonuna geldiniz!