Bir yılı daha devirdik. Şimdi takvim yapraklarında yeni bir yılın ilk günü bizi bekliyor. 2024 kolay bir yıl olmadı; ekonomik sıkıntılar, döviz dalgalanmaları, küresel çalkantılar derken nefes almaya fırsat bulamadık. Ama her yıl gibi, 2024 de geçti gitti. Şimdi 2025’e bakma zamanı.
Peki, yeni yılda neye odaklanmalıyız? Hangi fırsatları değerlendirmeli, hangi tuzaklardan kaçınmalıyız? Gelin, bunu birlikte düşünelim.
Önce İstikrar
Ekonomi hepimizin ortak derdi. Hayat pahalılığı, artan kiralar, enflasyon… Bunlar 2024’ün en çok konuşulan meseleleriydi. Ama şunu kabul etmek lazım: Ekonomide güven olmadan hiçbir şey düzelmez. Yatırımcı güveni, piyasaların istikrarı, bunlar olmazsa yeni bir yılı da ziyan ederiz. 2025’te hükümetin önceliği bu olmalı: güveni tesis etmek.
Bir de üretim meselesi var. Artık şu ithalata dayalı ekonomi modelini terk etmeliyiz. Türkiye, genç nüfusuyla, sanayi altyapısıyla üretim odaklı bir ekonomiye geçmeli. Sadece inşaata dayalı bir büyüme modeliyle bir yere varamayız, bu net.
Yeni Pazarlara Açılma Zamanı
Türkiye, dış ticarette uzun zamandır Avrupa’ya bağımlı. Bu kötü bir şey değil, AB bizim en büyük ticaret partnerimiz. Ama artık yeni pazarlara yönelmek gerekiyor. Afrika, Orta Asya, Latin Amerika… Bu bölgelerde büyük fırsatlar var. Özellikle Orta Koridor projesi, Çin’den Avrupa’ya uzanan ticaret yolunda Türkiye’yi önemli bir merkez haline getirebilir.
Ama unutmamak lazım, sadece kapıları çalmak yetmez. Yeşil Mutabakat gibi küresel trendleri de takip etmek zorundayız. AB’nin karbon vergileri uygulamaya başladığı bir dönemde çevre dostu üretim yapmazsak, o kapılar bize kapanır.
Teknoloji ve Gençlik
2025’te en büyük yatırımımızı teknolojiye ve gençlere yapmalıyız. Yapay zeka, dijital dönüşüm, yenilenebilir enerji… Dünya buraya gidiyor, biz de bu trene atlamalıyız. Türkiye’nin genç nüfusu, TEKNOFEST’teki başarılarıyla göz dolduruyor. Ama bu potansiyeli harekete geçirmek için daha fazlasını yapmak gerekiyor. Start-up ekosistemine destek vermek, üniversitelerde Ar-Ge’yi artırmak, yeni nesil teknolojilere yatırım yapmak şart.
Doğal Gaz Yetmez, Yenilenebilir Şart
Karadeniz gazı ve Akkuyu Nükleer Santrali gibi projelerle enerji bağımsızlığı yolunda önemli adımlar atıldı. Ama 2025’te enerji meselesine daha geniş bir çerçeveden bakmalıyız. Güneş, rüzgar, hidroelektrik… Türkiye bu alanlarda büyük bir potansiyele sahip. Enerji verimliliği politikalarıyla tasarruf sağlamak da bir diğer önceliğimiz olmalı.
2025, Bir Şans mı?
Yeni bir yıl her zaman yeni bir başlangıç demek. Ama bu başlangıç, sadece umut etmekle olmaz. Stratejik adımlar atmazsak, 2025’i de diğer yıllar gibi boşa harcarız.
Daha güvenilir bir ekonomi, daha güçlü bir dış ticaret, daha inovatif bir teknoloji politikası ve daha sürdürülebilir bir enerji planıyla bu yılı Türkiye için bir fırsata çevirebiliriz. Yeter ki doğru kararlar alalım.
Unutmayalım, 2025 kendi kendine iyi bir yıl olmayacak. Onu iyi yapmak bizim elimizde. Şimdi top bizde, haydi bakalım!
Sayfanın sonuna geldiniz!