Tgrt Haber

Yapay Zeka Bizi İyileştirecek mi? Hasta mı Edecek?

17 Ekim 2024 13:45 | Güncelleme :17 Ekim 2024 13:45

Yapay zeka artık hayatımızın tam merkezinde, sağımızda solumuzda, kolumuzda bacağımızda... Tabii, tıptaki mucizelere imza atarken "bir şeyler ters gidebilir mi?" diye de düşündürtüyor. Kendi evrimini sessizce yaşayan, ama son birkaç yılda bir Usain Bolt hızında atağa kalkan yapay zeka, "Ben insanlığa nasıl daha faydalı olabilirim?" diye sorar gibi. Ama işin bir de "acaba hasta eder mi?" tarafı var.

Yapay zeka tarihine göz atarak başlayalım. İlk bilgisayarlar taş devri dediğimiz dönemden sayılabilir, çünkü bu makineler, şimdikilerin yanında gerçekten taş gibi yavaş kalıyordu. 1950’lerde Alan Turing, "Makineler düşünebilir mi?" sorusunu sorduğunda, kimse onun bu kadar ileri bir soru sorduğunun farkında değildi. Turing Testi, makinelerin insanlar gibi düşünüp düşünemeyeceğini anlamaya yönelik ilk adım oldu. Günümüze geldiğimizde ise yapay zeka, sağlık alanında doktorlardan daha hızlı teşhis koyan, ameliyatları bir cerrah hassasiyetiyle yöneten bir noktaya geldi.

yapay zeka'nin sağlık alanındaki etkileri inkar edilemez. Milyonlarca veri setini saniyeler içinde analiz edebilen yapay zeka, teşhis koymakta ve tedavi seçenekleri sunmakta büyük ilerlemeler kaydediyor. Örneğin, kanser teşhisinde yapay zeka algoritmalarının doğru sonuç verme oranı %95’lere ulaştı. "Doktor, sonuçlarım ne olacak?" diye sormaya bile gerek yok, çünkü sonuçları yapay zeka hemen veriyor! İşte bu noktada yapay zeka, doktorların zamanını boşa harcamadan hastaları daha hızlı ve etkili bir şekilde iyileştirmelerine olanak tanıyor.

Ama işler hep bu kadar tatlı gitmiyor elbette. yapay zeka’nin iyi yanlarını sıralarken insan "Ya sonrası?" diye bir duraklıyor. Zira madalyonun diğer yüzü de var.

yapay zeka’nin bu denli hızlı ve kapsamlı ilerlemesi bizi psikolojik olarak nasıl etkiliyor? Haydi, bir düşünelim. Artık her şeyin algoritmalar tarafından karar verildiği bir dünya... Bir şikayetiniz mi var? Artık doktor değil, bir yapay zeka ile muhatapsınız. Hatta belki de akıllı bir ses asistanı size "merhaba" diyecek, rahatsızlığınızı dinleyecek ve tedavinizi belirleyecek. Ne kadar güvenilir? Evet, algoritmalar bazen önyargısız olabilir ama hata yapmaları da mümkün. Üstelik bu hatalar "ay canım küçük bir hata" diyeceğimiz cinsten değil. Örneğin, size yanlış bir teşhis koyması veya alerjiniz olan bir ilacı reçete etmesi, belki de sağlığınızı riske atacak sonuçlar doğurabilir.

Bir de şu var: yapay zeka'nin her şeyi yapabileceği bir dünyada insanlar kendilerini işe yaramaz hissedebilir. Düşünsenize, doktor olarak yıllarınızı tıp eğitimine vermişsiniz ama bir gün yapay zekanın sizin işinizi yaptığını görüyorsunuz. Belki de çok daha hızlı ve hatasız bir şekilde... Bir yandan "oh ne güzel, artık yüküm azaldı" diyebilirsiniz ama diğer yandan "Ben burada ne yapıyorum?" diye sorgulamaya başlamanız da çok olası.

Tabii bir de işin psikolojik sağlık boyutu var. yapay zeka'nin duygusal sağlığa etkisi bambaşka bir mesele. Terapistler yerine yapay zeka ile yapılan danışmanlık seansları kulağa oldukça distopik geliyor, değil mi? "Nasıl hissediyorsunuz?" diye soran bir ekran karşısında ruh halimizi paylaşmak, insana pek de sağlıklı gelmeyebilir. Bu yapay danışmanların bizi anlayıp anlamadığı büyük bir soru işareti olarak kalabilir. Çünkü, insanları algoritmalarla çözmek demek, insan olmanın karmaşıklığını göz ardı etmek anlamına gelebilir. Bir an düşünün: Ruh halinizi bir robota anlatıyorsunuz ve o size birkaç saniye içinde "anladım, bu durumda X terapisi sizin için en iyisi" diyor. İyi mi? Hasta mı eder? Karar size kalmış.

yapay zeka'nin olumsuz etkileri bununla sınırlı değil. Dijital bağımlılık, sosyal medya algoritmalarının insan psikolojisine verdiği zararlar, hatta "her an izleniyor muyum?" hissi... Evet, veri gizliliği meselesi de burada devreye giriyor. Tıbbi kayıtlarımız yapay zeka'nin elinde, hastane ziyaretleri, ilaç reçeteleri, hatta belki genetik bilgimiz bile... Tüm bu verilerin nerede, nasıl saklandığını gerçekten biliyor muyuz? Bir gün verilerimizin yanlış ellere geçmesi ihtimalini düşünmek bile insanın kanını dondurabiliyor. Verilerimiz güvende mi? Yoksa birileri, çoktan sağlığımıza dair en özel bilgilere ulaşmış olabilir mi?

yapay zeka’nin gelecekteki gücü ise hem ümit verici hem de ürkütücü. Ümit verici çünkü belki de yapay zeka, insan ömrünü uzatabilecek çözümler bulacak. Kök hücre tedavileri, gen terapileri gibi ileri teknoloji yöntemlerle insan vücudu yenilenecek, hastalıklar kökten çözülmeye çalışılacak. Ama bir düşünün: Eğer yapay zeka her hastalığa çare bulacak noktaya gelirse, o zaman bizi daha büyük sorunlar bekliyor olabilir. "Sonsuz yaşam" hayal gibi gözükse de, belki de "ölümsüz olmak" insanoğlunun kaldırabileceği bir yük değil. Belki de asıl mesele, sağlıklı yaşamak ve bir gün doğanın akışına uyarak vedalaşmak.

yapay zeka bizi iyileştirirken aynı zamanda hasta edebilir mi? Cevap basit: Hem evet, hem hayır. Çünkü teknoloji, tıpkı bir bıçak gibi, hem bir ekmeği kesebilir, hem de yanlış kullanıldığında zarar verebilir. yapay zeka’yi nasıl kullanacağımız bizim elimizde. İyileşmek mi? Hasta olmak mı? Karar sizin.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.