Tgrt Haber

Bahşişin zarafeti

8 Temmuz 2024 09:31 | Güncelleme :8 Temmuz 2024 09:34

Gastronominin büyülü dünyasında, her lezzet, sanatsal bir yolculuğa benzer. Şeflerin elinden çıkan incelikle işlenmiş o tabaklar, misafirlere sunulan birer şiirdir adeta. Bu şiirin son mısrası ve belki de en önemli ödülü bahşiştir.

Bahşiş, yemeğin sonunda sunulan sessiz bir teşekkürü, görünmez bir takdiri ifade eder. Bir garsonun nazikçe doldurduğu içecek, şefin özenle hazırladığı bir tabak çok daha fazlasını barındırır içinde. O an, bir damla minnettarlık denizine bırakılan ufak bir çakıl taşı gibidir; yankısı, mekânın ruhunu minnet dolu bir hisle doldurur.

Gastronominin büyüsü, sadece yemeklerde değil, aynı zamanda sunumun zarafetinde ve misafirin hissettiği samimi sıcaklıkta yatar. Bahşiş, bu büyünün bir parçasıdır. Yemeklerin tatları zamanla unutulabilir, fakat gösterilen incelik ve bırakılan bahşişin ardındaki niyet hep hatırlanır.

Bir restoranın kalbinde, servis ekibi ve mutfak çalışanları arasında akan görünmez bir bağ vardır. Misafirlerin mutluluğu için gösterilen çaba, sahnenin ardında sessizce devam eden bir tiyatro sahnesi gibidir. Bahşiş, bu sahnenin sonunda perde kapanırken verilen bir alkış gibi gelir. Küçük bir jest gibi görünse de, aslında büyük bir takdirin sembolüdür.

Zarif bir şekilde sunulan yemeğin ardından, misafirin cebinden çıkıp masanın üzerine bıraktığı birkaç bozuk para veya bir kâğıt banknot, sadece maddi bir değer taşımaz. Bu hareket, hizmetin kalitesine duyulan saygının, memnuniyetin ve minnettarlığın birer nişanesidir. Bahşiş, restoranın ruhuna yapılan bir yatırımdır; çalışanların yüzünde bir tebessüm, yüreklerinde bir mutluluk oluşturur.

Sonuç olarak, bahşiş vermek sadece bir gelenek değildir. Bu, misafir ile ev sahibi arasında kurulan sessiz bir diyalogdur; gastronomi dünyasının zarif bir ritüelidir. Her bahşiş, gastronomi sahnesinde yazılmış bir teşekkür mektubu, bir sanat eserinin bitiminde sanatçıya verilen bir övgüdür. Bu övgü, yemeklerin tadını daha da güzelleştirir, hizmetin anlamını derinleştirir.

Ekonomik sıkıntılar bahşişi etkileşmiş midir?

Bence her ticari faaliyet gibi bahşiş de bu sıkıntılı ortamlardan olumsuz etkileniyor. Yemek fiyatlarının son zamanlarda ciddi bir artış seyrine girmesi de pek cebinde nakit taşımayan müşterinin kendi inisiyatifiyle verdiği bahşiş oranını elbette ki düşürüyor.

Ekonomik dalgalanmalar sonucu restoranlardaki bahşişler de adeta incecik bir yaprak misali rüzgarın insafına kalıyor. Enflasyonun amansız pençesi, insanların günlük harcamalarını kısmaya zorladıkça, bir zamanlar cömertçe bırakılan bahşişler de bu yüzden azalmaya başlıyor.

Eskiden yemek sonrası masada bırakılan bahşişler, garsonların yüzlerinde bir gülümseme, kalplerinde bir umut bırakırdı. Ancak ekonomik sıkıntılar kapıyı çaldıkça, bu gülümseme yerini endişeli bakışlara, bu umut ise belirsizliğe bırakır oldu. Restoranların şık atmosferlerinde dolaşan bu görünmez rüzgar, müşterilerin cüzdanlarına ürkütücü bir soğukluk getirerek bahşişleri bütçelerde ilk kesilen harcamalardan biri haline getirdi.

Müşterilerin yemek sonunda hesap geldiğinde daha dikkatli düşünmeye, her kuruşun hesabını yapar hale gelmeye başlayınca da garsonların elleri artık daha boş, kalpleri biraz daha kırık oluyor. Onlar, bu fırtınalı denizde bir yandan hayatta kalmaya çalışırken, diğer yandan hizmet kalitesini düşürmemek için insanüstü bir çaba sarf etmeye, her adımda, her servis anında, her gülümsemede ekonomik sıkıntıların gölgesini hissederek hizmetlerine devam etmeye çalışıyorlar.

Bahşişin azalması, sadece bir gelir kaybı değil, aynı zamanda çalışanlar için bir moral yıkımıdır. Cömertçe bırakılan bir bahşişin ardında, hizmetin takdir edilmesi, emeğin karşılığının verilmesi yatar. Bu küçülen cömertlik, garsonların işlerine olan bağlılıklarını ve motivasyonlarını da zedeler.

Ancak, her zorluğun ardında bir umut ışığı saklıdır. Ekonomik sıkıntılar geçici, fakat insan ilişkileri kalıcıdır. Bu zorlu dönemler, müşteriler ve çalışanlar arasında daha güçlü bir bağın oluşmasına da vesile olabilir. Empati ve anlayış, bu karanlık günlerin en parlak ışığı olabilir.

Ekonomik dalgalanmalar dinerken, bahşişler yeniden artacak, yüzlerdeki gülümsemeler geri dönecek. Çünkü her fırtınanın ardından gelen sakinlik, umutların yeniden filizlenmesine vesile olur. Garsonlar, müşteriler ve restoranlar, bu zorlu sürecin ardından daha güçlü ve daha dayanıklı bir şekilde yeniden doğacaklardır.

Geçen gün Point Hotel Barbaros’ta TURYİD ve TÜRES öncülüğünde gastronomi sektöründen çalışanların da olduğu bahşiş konulu bir toplantı düzenlendi. Benim de katıldım toplantı da bahşiş konusunda TURYİD Başkanı Kaya Demirer Ve TÜRES başkanı Ramazan Bingöl, kredi kartı ile bahşiş ödenmesine yönelik konuşmalarında bir yasal düzenlemenin gerekliliğini belirttiler.

Genel olarak azalan nakit bahşiş gelirlerine çözüm olacak bu düzenlemenin, çalışanların gelirini artıracağını ve kayıtlı ekonomiye katkı sağlayacağı vurgulandı. Yeni sistemle bahşişler, kredi kartı ile ödenerek şeffaf bir şekilde takip edilebilecek ve gider olarak kaydedilebilecek.

Temennim bu teklifin yasalaşması.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Numan 8 Temmuz 2024 10:59

Süper bir yazı olmuş