Geçen hafta Bursa Karacabey TİGEM Tesislerindeydim. Kurumun YKB ve Genel Müdürü Dr. Hasan Gezginç biz gazetecilere çok güzel bir sunum yaptı. Baştan söyleyeyim bu yazım bir haber niteliği taşımıyor, kurumun tesislerinde görüp hissettiğim ve ülkem için bir gurur kaynağı olduğuna inandığım bu değerli kurumu kendimce anlatmak istedim.
Toprağın bereketiyle yoğrulmuş ve at gibi asil hayvanların sıcaklığını hissettiren bir işletme: TİGEM. Türkiye'nin tarım ve hayvancılık alanındaki yüz akı, sadece bir kurum değil, aynı zamanda umut dolu bir geleceğin mimarı ve bereketli bir tesis. 2023 yılında 1,5 milyar civarında kredi borcunu kapatarak ve bu yıl da 1,6 milyar kâr hedefleyerek, Türk tarımına güvenin ve azmin simgesi haline gelmiş bir değer.
TİGEM, toprağın derinliklerinden fışkıran yaşamı, modern teknolojiyle harmanlayarak, çiftçilerimize ve ülkemize ışık tutmaktadır. Bu sadece rakamlarla gelen bir başarı değil, aynı zamanda toprağa ekilen her bir tohumun, bakılan her bir hayvanın ve ter döken her bir çiftçinin emeğiyle olduğuna inanılan bir hikaye.
Ülkemdeki her bir çiftçi, TİGEM'in desteğiyle büyüyen genç misali bir gelecektir. Tohumlar, onların ellerinde filizlenir, hayvanlar onların sıcaklığıyla beslenir. Kurum, bu gençlerin evi gibidir; sevgiyle, bilgiyle ve azimle büyütür onları. Her hasat zamanı, alın teriyle sulanan toprak, TİGEM'in rehberliğinde bereketle dolup taşar.
Modern dünyanın getirdiği zorluklara karşı dimdik ayakta duran TİGEM, geçmişin bilgeliğiyle geleceğin yeniliklerini harmanlayarak, sürdürülebilir bir tarım ve hayvancılık modeli sunar. Bu model, sadece bugünün değil, yarının da ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmıştır. Her bir teknoloji, her bir yenilik, çiftçilerin hayatını kolaylaştırmak, toprağı ve hayvanları korumak için kullanılır.
TİGEM'in başarısı, sadece ekonomik bir zafer değil, aynı zamanda toplumsal bir kalkınma öyküsüdür. Her bir başarı, her bir hedef, ülkemizin geleceğine atılan sağlam adımlardır. Bu adımlar, ekonomik refahın yansıra aynı zamanda sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği de hedefler.
Burası bir kurumdan öte, adeta toprağın ve hayvanların asli vatanı gibidir. Her bir ekin, her bir hayvan, bu vatanın ayrılmaz bir parçası ve geleceğe dair umutların, sevginin ve azmin somut bir temsilidir.
TİGEM'in hikayesi, toprağın derinliklerinden gökyüzüne uzanan bir destandır. Bu destan, tarım ve hayvancılık alanındaki başarılarının yanında aynı zamanda bu alandaki özveriyi, emeği ve fedakarlığı da anlatır. Bu çalışmalar sayesinde ülkemiz tarım ve hayvancılıkta önemli bir yere gelmiş ve bu alanda gurur kaynağımız olmuştur. Bu kurum, yenilikçi çalışmaları ve projeleri ile ülkemizin tarım ve hayvancılığını daha da ileriye taşımaya devam edecektir.
Anadolu'nun bereketli topraklarında, tarımsal kalkınmanın tohumları filizleniyorsa orada TİGEM'in izleri vardır. Bir çiftçi emeğinin karşılığını alıyorsa, kurum modern tarım tekniklerini ve bilgeliğini sunmuştur. Bir toprak verimsizliğe yenik düşmek üzereyse, ona can suyu olur ve toparlanmasını sağlar.
TİGEM, sadece bir kuruluş değil, tarımsal üretimin kalbinin attığı yerdir. Bu topraklarda yetişen her ürün, buranın emeğini, bilgisini ve tutkusunu taşır. Kurum çalışanları, tarlaların koruyucuları, bereketin bekçileri gibidir.
TİGEM'in faaliyetleri sadece tarlalarla sınırlı değil elbette, hayvancılıktan gıda işlemeciliğine, tohum ıslahından araştırmalara kadar uzanan geniş bir yelpazede çalışmalar yürütür. Her alanda mükemmeliyeti hedefler, tarımsal kalkınmanın öncüsü olmaya gayret gösterir.
Yani TİGEM'in hikayesi, sadece bir kuruluşun değil, bir milletin kalkınma mücadelesinin hikayesidir. Bu hikayede emek, bilgi ve tutku bir araya gelerek, bereketin tohumları filizlenir ve Anadolu'nun sofraları bollukla dolar.
Sayfanın sonuna geldiniz!